Avukat Kadir Karaçelik bianet’e yaptığı açıklamada, “Haklarındaki ağırlaştırılmış müebbet ve yüzlerce yıl hapis istenen sanıkların tam da karar duruşması öncesinde imza uygulamasının kaldırılmasını, mahkemenin sanıklara jest yapması olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Davanın görüldüğü Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar iki jandarma subayı, bir astsubay ve bir özel harekât şube müdürü hakkındaki adli kontrol kararını revize ederek yurtdışı yasağı ve duruşmaları takip yükümlülüğüne çevirdi. Artık sanıklar haftada bir imza vermek için karakola gitmeyecek.
Avukat Karaçelik, “Sürgün edilen davalarda adalet arıyoruz, hak arama süreci çileye dönüşmüşken bir de sanıkların konforu düşünülüyor. Musa Çitil davasındaki beraat kararına da bakınca endişeleniyoruz” dedi.
Mardin’deki faili meçhul cinayetler davasında 13 köylünün öldürülmesinden yargılanan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Musa Çitil beraat etmesinin ardından tümgeneralliğe terfi etmiş ve Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığına getirilmişti.
Davanın bir sonraki duruşması 21 Aralık’ta görülecek, bu duruşmada karar çıkması bekleniyor.
“Köyü başınıza yıkacağım”
Avukat Karaçelik’in, Hafıza Merkezi’ne aktardığına göre olay, Vartinis’in kuzeyindeki dağlık alanda gündüz meydana gelen çatışmada bir astsubayın yaşamını yitirmesinden sonra gerçekleşti.
Hasköy İlçe Jandarma Komutanı, astsubayın cenazesini alıp Vartinis’in içinden geçerken aracı durdurup “Bu gece bu köyü yakacağım, başınıza yıkacağım” dedikten sonra birkaç el havaya ateş açıp ayrıldı. Gece saat 2-3 sıralarında beldeye özel harekatçı, komando ve yüzlerce askerle operasyon yapıldı.
Nasır Öğüt’ün evi beldenin merkezi bir yerinde belediye binasına çok yakın mesafedeydi. M. Sıddık Öğüt’e ait evin önünde bir kişinin zafer işareti yaptığı iddiasıyla ev ateşe verildi.
Gördü tanıklarının anlattıklarına göre o sırada evlerden sokaklara çıkanlar elleri yukarı kaldırılıp belediye binasının önünde toplatıldı. Yanan evin içinden çığlıklar gelmesi karşısında köy halkı kurtarmak için hareketlense de güvenlik güçleri izin vermedi. Evin içindeki anne, baba ve yedi çocuk diri diri yandı.
Görgü tanıkları, küçük çocukların pencere korkuluklarına tırmanmalarına rağmen evden dışarı çıkmalarına izin verilmediğine tanık olduklarını anlattılar.
Evden sağ kurtulan tek kişi olan Mehmet Nasır Öğüt’ün kızı Aysel Öğüt suç duyurusunda bulundu. Muş Cumhuriyet Başsavcılığı, evin PKK tarafından yakıldığını söyleyerek dosyayı kapattı. Aysel Öğüt’ün 2003’te yaptığı ikinci suç duyurusu üzerine dosya yeniden açıldı.
Evin enkazı, 2012-2013 yıllarında Nusaybin Belediyesi’nin katkılarıyla müze yaptırıldı.
Ne olmuştu?
2 Ekim 1993’te Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis köyünde yaşayan Mehmet Nasir Öğüt, Eşref Oran, Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt askerlerce öldürüldü.
Köyü basan askerler, yedisi çocuk dokuz kişiyi evlerine kilitleyerek evi yaktı, hepsi hayatını kaybetti.
Dava “güvenlik gerekçesiyle” Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı, ilk duruşma 4 Aralık’ta görüldü. Sanıklar ilk ifadelerinde “olayı hatırlamadıklarını” ya da “yangını PKK’nin çıkardığını” söylediler.
Olay tarihinde Hasköy İlçe Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Piyede Kıdemli Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Jandarma Başçavuş rütbesiyle Gökyazı Jandarma Karakol Komutanlığı görevini yapan Turhan Nurdoğan sanık olarak yargılanıyor.
Hiçbiri tutuklanmadı. (AS)
