Medeni Yıldırım Davası İzleme Raporu – 27 Eylül 2018

Medeni Yıldırım Davası’nda geçen celse güvenlik gerekçesiyle yapılmadığı belirtilen olay yeri keşfinin 17 Eylül 2018’de gerçekleştiği öğrenildi. Keşif tutanağı ve bilirkişi raporunun beklenilmesine karar verildi.

Deniz Tekin – 27 Eylül 2018

Mahkeme: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No : 2017/415

Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık Köyü’nde bulunan Kayacık Jandarma Komutanlığı önünde 28 Haziran 2013 tarihinde kalekol yapımını protesto eden yaklaşık 150-200 kişilik grup içerisinde bulunan Medeni Yıldırım’ın, jandarmanın açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili sanık er Adem Çiftçi’nin yargılandığı dava 2016 yılında beraatle sonuçlandı. Ancak katılan avukatının  karara karşı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne yaptığı itiraz üzerine yeniden başlayan yargılamanın üçüncü duruşması 27 Eylül 2018’de gerçekleşti.

Duruşma Öncesi

Başlama saati 09:05 olan duruşmaya yetişmek sabah erkenden adliyeye geldim. Polis dava nedeniyle adliye önünde yoğun güvenlik önlemi almıştı. Adliyenin ön tarafında çok sayıda sivil polis aracının park halinde olduğu görülüyordu. Adliye girişindeki arama noktalarından sonra önüne gittiğim Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi giriş katta bulunuyordu. Duruşma salonunun önünde  çok sayıda resmi ve sivil kıyafetli polis vardı.  Salonun bulunduğu koridordaki banklarda davayı izlemek için gelen Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım ve kardeşi Mehmet Yıldırım ile çok sayıda yakını oturuyordu.  Kısa bir süre sonra ise katılan avukatları da duruşmanın yapılacağı salonun önüne geldi. Avukatlar, Yıldırım’ın annesi ve kardeşi ile bir süre konuştuktan sonra birlikte duruşmanın başlamasını bekledi.

Dava izlemek için gelen Medeni Yıldırım’ın ağabeyi Mehmet Yıldırım ile davaya ilişkin konuşma fırsatım oldu. Yıldırım, “Her şey ortada zaten. Adil ve tarafsız bir yargılama yapılmasını ve faillerin hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Umarım bir sonuç alınır. Sadece kardeşim için değil, güvenlik güçleri tarafından öldürülen herkes için aynı şeyi istiyoruz,” dedi. Kardeşinin vurulduğu karakolun önünde “güvenlik” gerekçesiyle keşif yapılmamasını da saçma bulduğunu belirterek, “Bununla kardeşimin katilleri ve failleri gizlenmek isteniyor.  Benzer diğer davalarda delillerin nasıl karartıldığını gördük,” diye eleştirdi.

Mahkeme heyetinin duruşma salonuna geç gelmesi nedeniyle duruşma saat 09:50’de başladı.

Duruşma Salonu ve Katılım

Mahkeme salonunda izleyicilerin giriş yaptığı kapının önünde bekleyen polisler, salona girenlerin üstünü tek tek aradıktan sonra salona aldı. Salonda  izleyiciler için ayrılan yerin ön sırasına güvenlik gerekçesiyle  kimsenin oturmasına izin verilmedi. Buraya 4 çevik kuvvet polisi belli aralıklarla oturdu.

Duruşmaya Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım, kardeşleri Mustafa ve Reyhan Yıldırım ve çok sayıda yakını ile ailenin avukatlarından Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun katıldı. Yeniden yargılamanın ilk duruşmasında duruşmalardan vareste tutulmasına karar verilen sanık Adem Çiftçi ve avukatı ise duruşmaya katılmadı. Duruşmayı izleyenler arasında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Diyarbakır İl Eş Başkan Yardımcısı Mustafa Akengin ve HDP İl yöneticileri yer alıyordu. Mezopotamya Ajansı’ndan Aydın  Atay ve Dokuzsekiz Haber’den Zale Karademir de duruşmayı izleyen gazetecilerdi.

Keşif Tamamlandı, Bilirkişi Raporu İçin Süre Tanındı

Duruşma, mahkeme başkanının, heyet değişikliği nedeniyle önceki duruşma zabıtları okundu sözüyle başladı, ardından bir önceki duruşmadan sonra dosyaya eklenen belgeler mahkeme başkanınca okundu. Mahkeme başkanı, Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimata verilen cevabi yazıda, 17 Eylül 2018 tarihinde  adli tıp ve balistik uzmanı huzurunda olay yerinde keşif yapıldığını, raporun sunulması için bilirkişiye 30 günlük süre verildiğini, bilirkişi incelemesi için Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dosyanın ve raporların gönderilmediğini belirtti.

Medeni Yıldırım’ın vurulduğu sırada üzerinde bulunan elbiselere ilişkin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiği, kimyasal inceleme raporunun gönderildiğine ilişkin yazıyı da okunarak dosyaya eklendi. Mahkeme başkanı katılan ve avukatlarına, bilirkişi incelemesi için Lice’ye gönderilen dava dosyasının henüz gelmediğini hatırlatarak, buna karşı beyanda bulunmak ilk sözü Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye  Gündüz Yıldırım‘a verdi.  Fahriye Gündüz Yıldırım, daha önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyleyerek, “Şikayetim devam etmektedir,” dedi.

Ardından savunma yapmak için söz alan katılan avukatı Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir ise,  Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün mahkemeye gönderdiği cevabi  yazının kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi.  Yalçındağ,  Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden davaya ilişkin yaptıkları sorgulamada Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nin olay yerinde keşif  yaptığına ilişkin mahkemeye gönderdiği ve bilirkişilerin  rapor süre istediklerine ilişkin  yazıyı gördüklerini belirterek,  bilirkişi raporu kendilerine sunulduktan sonra buna karşı ayrıntılı beyan vereceklerini ifade etti.

“Ateş Açma Emri Veren Üst Düzey Yetkililerin Şüpheli Sıfatıyla Dahi İfadeleri Alınmadı”

Av. Yalçındağ sözlerine şöyle devam etti, “Maktulün yaşamını yitirdiği olay yerinde yüzlerce kovan bulunmuş.  Dolayısıyla biz bunu asla ve kat’a  toplumsal  gösteriye orantısız ve aşırı bir müdahale olarak tanımlayamayız.  Ortada doğrudan  kasten işlenmiş bir cinayet  söz konusu.  Bölgede gerçekleşen diğer toplumsal olaylardaki yaşam hakkı ihlallerinde olduğu gibi  bu dosyada da başından itibaren  delillerin son derece özensiz toplandığı bellidir, aşikardır. Maalesef faili kolluk görevlisi olduğu diğer toplumsal olaylarda olduğu gibi  burada da,  üst düzey  görevlilerin başından beri talep etmemize rağmen şüpheli sıfatıyla dahi ifadeleri alınmamıştır. Bu  dosya bize göre  bu biçimiyle devam ederse eksik bir  yargılama olacak, adil  bir yargılama olmayacaktır. Çünkü yaşam hakkının korunmadığı, faillerin belli bir biçimde cezasız kaldığı  her bir dosya aynı  zamanda yeni ölümlere davetiye çıkarmıştır. Son 30 yıldır  yaşadıklarımız bunu gösterdi. Bu sebeple de  önümüzdeki dosya son derece önemlidir. Su sıkılmak, işte  gaz sıkılmak suretiyle insanlar  durdurulabilecekken, keyfi bir biçimde ateşli silahlar kullanılmış. Bixi gibi  ağır makineli silahların  yoğun olarak kullanıldığı bir olaydan bahsediyoruz. Burada  henüz ateşi açın emrini veren  hiçbir üst düzey görevli  şüpheli olarak dinlenmemiş,  ifadeye çağrılmamış. Bu vesileyle hem İstanbul  Adli Tıp Kurumu’ndan hem  Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nin olay yerinde yaptığı keşif sonrası ayrıntılı bilirkişi raporu geldikten sonra  çok kapsamlı beyanlarımız olacak. Yeni suç  duyurusu taleplerimiz olacak. Eksiklerin giderilmesini umuyor ve diliyorum ki bu dava çok daha fazla sürüncemede kalmaz, daha makul bir şekilde adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini görmeksizin en kısa zamanda raporlar elimize ulaşır,” dedi.

Katılan avukatlarından Av. Abdullah Zeytun ise, meslektaşı Yalçındağ’ın beyanlarına katıldıklarını söyledi.

Duruşma savcısı, dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti.

Ara Karar

Duruşmaya ara vermeyen mahkeme, izleyiciler ve katılanlar  solundayken ara kararını yazdı. Buna göre,

1- Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dava dosyasının ve keşif  tutanağı ve raporun gönderilmesinin beklenmesine,

2- Celse arasında dosyaya sunulan Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Kriminal raporunun katılan vekiline kalemde tebliğ edilmesine karar verildi.

Duruşma 13 Kasım 2018 günü saat 10:05’e ertelendi.

Duruşma Sonrası

Duruşma sonrasında davaya katılan Yıldırım’ın ailesi ve davaya izlemek için gelen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve HDP il yöneticileri birlikte adliyeden çıktı. Bu esnada konuştuğum Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Gündüz Yıldırım  Kürtçe olarak “Ateş etme emri verenler belli, ancak mahkemeye getirmediler. Bu davada sadece bir asker  yargılanıyor. Adalet bunun neresinde?  Bu davanın takipçisi olacağız” dedi.

Yayınlanma tarihi

27 September 2018

Kategori Listesi