Deniz Tekin – 8 Ekim 2020
Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2017/ 495 Esas
Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesinde, 10 Şubat 2013’te yapılan bir gösteriye yapılan polis müdahalesi esnasında 19 yaşındaki Şahin Öner’i zırhlı araçla ezerek ölümüne sebebiyet vermekten dolayı sanık polis memuru Selahattin Korkmaz’ın “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılandığı Şahin Öner Davası’nın 11. duruşması 8 Ekim Perşembe günü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Öncesi
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Şahin Öner davasını izlemek üzere sabah erkenden Diyarbakır Adliyesi’ne geldiğimde Öner davasının “güvenliğini” sağlamak üzere orada bulunduklarını düşündüğüm iki çevik kuvvet polisi midibüsünü, toplumsal olaylara müdahale için kullanılan anons aracını ve bir zırhlı aracı fark ettim. Adliye girişinde ise kamu kurum ve kuruluşlarına giriş için zorunlu hale getirilen Hayat Eve Sığar (HES) kodunu almak için telaşla telefonlarıyla uğraşan yurttaşlar bekliyordu. Kapıda görevli polise HES kodumu gösterip, GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçtikten sonra adliyenin girişindeki ağır ceza mahkeme salonlarının bulunduğu koridora yöneldim. Mesai saati başlamasına rağmen henüz panoya duruşma listesi asılmamış ve Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK) yaz kararnamesiyle yeni atanmış olan mahkeme heyeti duruşma salonundaki yerini almamıştı. Duruşmanın görüleceği salonun karşısındaki banklarda duruşmaya katılmak için gelen Öner’in annesi Basra Öner ve babası Mehmet Şirin Öner ile duruşmayı izlemek için geldiğini düşündüğüm sivil polisler oturuyordu. Öner’in anne ve babası ile birlikte duruşma saatinin gelmesini bekledik.
Daha sonra, mahkeme heyetinin Covid-19 salgınını gerekçe göstererek salona izleyici almama kararı aldığını öğrendim. Saat 11.40’ı gösterdiğinde mübaşirin katılan avukatlarına Şahin Öner duruşmasının öğleden sonra görüleceğini haber vermesi üzerine, Öner ailesi ve katılan avukatları ile birlikte öğle yemeği yemek üzere adliyeden ayrıldık.
Duruşma 5 Saatlik Gecikmeyle Başladı
Öğlen arasının bitmesinin ardından duruşma salonunun önünde beklemeye başladık. Duruşmanın yaklaşık 5 saatlik bir gecikmenin ardından saat 15.20’de nihayet başlayacağını öğrendik. Bu esnada, çevik kuvvet polisleri duruşma salonunun kapısının önünde toplanmaya başladı. Kapıda nöbet bekleyen iki polis memuru duruşma salonuna yönelen katılan Mehmet Şirin Öner’i durdurarak üst araması yaptılar. Bu duruma sinirlenen Baba Öner tepkili bir yüz ifadesiyle salonda katılanlar için ayrılan bölüme geçti. Mübaşir, Covid-19 salgını nedeniyle mahkeme başkanının duruşmaya izleyici alınmamasına karar verdiğini söyleyerek bizi içeri almadı. Ancak 2 sivil polis, salona alındı.
Duruşmaya Katılım
Duruşmaya, katılan Mehmet Şirin Öner ile katılan avukatları İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun, İHD Yönetim Kurulu üyeleri Av. Ercan Yılmaz, Av. Yusuf Erdoğan, Av. Gurbet Yavuz ve Av. Yakup Güven katıldı. Duruşmaya girmeyen katılan Basra Öner ise salonundaki karşısındaki bankta oturarak duruşmanın bitmesini bekledi. Önceki duruşmalarda kendisi hakkında duruşmalara katılma zorunluluğu kararı verilmeyen sanık polis Selahattin Korkmaz bugünkü duruşmada da sanık sandalyesinde değildi. Sanık avukatı Av. Kemal Kaygusuz de mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler gerekçe gösterilerek Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri ve Jinnews muhabiri de salona alınmamıştı.
Salonun bulunduğu koridorda adliyede görevli 8 çevik kuvvet polisi bulunuyordu. Duruşma başladıktan 10 dakika sonra salondan çıkan mübaşir salonun önünde bekleyen çevik kuvvet polisleriyle bir süre sohbet etti. Polisler duruşma boyunca kimsenin duruşma salonun kapısının önünde beklemesine izin vermedi.
Duruşmanın Seyri
Mahkemenin 7 Yıl Sonra İstediği Kamera Görüntüleri Yok
Bir önceki duruşmanın ara kararında Öner’in ölümüne neden olan zırhlı aracın kamera kayıtlarını istendiği Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü olaya dair herhangi bir görüntü kaydının bulunmadığına dair mahkeme gönderdiği yazı okunarak duruşma tutanağına geçirildi. Duruşmada ilk olarak söz verilen katılan Mehmet Şirin Öner, daha önce verdiği beyanları tekrar ettiğini söyleyerek, sanık polisin cezalandırılmasını talep etti.
Av. Zeytun: Sanığın Kasten Ezdiği Net Olarak Tespit Edilmiştir
Ardından söz alan katılan avukatı Av. Abdullah Zeytun, savunmasında Şahin Öner’in hayatını kaybettiği olay yerinde mahkemenin yaptığı keşfe kendilerinin katıldığını hatırlatarak şunları söyledi: “Keşifte dinlettiğimiz tanıklardan birisi esnaftı. Diğeri de orada ikamet eden 5. Katta oturan bir vatandaştı. Vatandaşlar olayı bizzat görmüştü. Ve olayın kasten yapıldığına ilişkin beyanları mevcuttur. Bu hususlar nazara alınarak sanığın kasten adam öldürmekten dolayı cezalandırılmasını talep ediyoruz. Keşif yapılmaması dosyanın uzamasına sebebiyet vermiştir. Olayın cereyan ettiği esnada 2 tanıkla birlikte aynı zamanda olayı gören ve 112 acil servisi arayıp ‘zırhlı araç çocuğu ezdi, bastı’ diyen bir tanık daha mevcuttur. Ve dosyada 112 kayıtlarında da bu durum mevcuttur. Sonrasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda da sanığın maktulü çarparak, basarak ve uzunca bir süre sürükleyerek ezdiği yönünde net tespitlerde bulunmuştur. Sanığın savunmalarının aksine 75 (kodlu) zıhlı aracın içerisinde bulunan diğer tanıklar da aracın tepe lambasının ve projektörlerinde açık olduğunu ifade etti. Sanığın sokağın karanlık olduğu, kimseyi görmediği beyanlarının aksine bu beyanlarda bulunmuşlardır. Orada bulunan olayın yaşandığı yerin 3 veya 4 metre yakınında bulunan dükkânların ışıklarının da hep iki yönlü ı sokağı aydınlattığı keşif raporu ilk olay inceleme raporuyla da sabittir. Dolayısıyla sanığın kasten ezdiğini net olarak tespit olunmuştur”.
Av. Yılmaz: Bilirkişi, Emniyet’in Yok Dediği Kamera Kayıtlarından Faydalanmış
Katılan vekili Av. Ercan Yılmaz ise Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün Öner’i ezerek ölümüne neden olan zırhlı aracın görüntülerinin kendilerinde olmadığına dair mahkemeye gönderdiği yazıya tepki gösterdi. Av. Yılmaz, emniyetten gelen cevabi yazıya göre kamera kaydının bulunmadığının belirtilmesine rağmen olay yerinde yapılan keşif ardından hazırlanan bilirkişi raporunun kamera kayıtlarından şifahen alınan bilgilerden yararlanarak hazırlandığına dikkat çekti. Bilirkişi raporunun objektif olmadığını düşündüklerini söyleyen Av. Yılmaz, “Bu nedenle gerekli görülürse emniyete tekrardan müzekkere yazılabilir ya da bilirkişi raporlarını düzenleyenler bizzat mahkeme huzurunda dinlenebilir. Biz İnsan Hakları Derneği Diyarbakır şubesinin 2008-2018 yılları arasında Türkiye genelinde yaşanan zırhlı araç çarpması sonucunda yaşanan ölümlerin gösterildiği raporu dava dosyasına sunacağız. Bu rapordan da anlaşılacağı üzere dosyamızdaki konuya ilişkin daha önce onlarca insan yaşamını yitirmiştir veya yaralanmışlardır. Sanıkla ilgili tutuklama talebimiz vardır”, diye belirtti.
Av. Yavuz: Dosyanın Tekrardan Bilirkişiyi Gönderilmesi Davaya Yenilik Tatmayacak
Katılan avukatı Av. Gurbet Yavuz, savcının sanık polisin hakkında 2018 yılında mütalaa verdiğini ancak olay yeri keşfinin uzun zaman yerine getirilmediği için davanın uzadığını belirterek mütalaadan sonra dava dosyasında bir değişiklik olmadığını ve failin olayda kasten hareket ettiğine dair deliller olduğuna işaret etti. Sanık polis hakkında tutuklama talebinde bulunan Av. Yavuz, dava dosyasındaki raporların yeterli olduğunu, dosyanın tekrardan rapor için bilirkişiye gönderilmesinin davaya yenilik katmayacağını ifade etti.
Son olarak söz alan iddia makamı ise dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti.
Ara Kararlar
Yaklaşık 5 saatlik gecikme ile başlayan ve 40 dakika süren duruşmada alınan ara kararlar şöyle:
- Sanık eyleminin taksirle öldürme suçunu oluşturması ihtimaline binaen soruşturma aşamasında alınan ancak hüküm için yeterli görülmeyen bilirkişi heyeti dışında alanında uzman İTÜ trafik kürsüsünden bilirkişi raporu aldırılmak üzere talimat yazılmasına,
- Katılan vekillerinin sanığın tutuklanması yönündeki talebinin bu aşamada yerinde görülmediğinden taleplerinin reddine,
- Katılan vekilinin bilirkişi raporundaki bilirkişilerin duruşmada dinlenilmesi talebinin davaya bir yenilik katmayacağından reddine
Karar verildi.
Bir sonraki duruşma, 02 Şubat 2021 günü saat 11.10’da görülecek.
Duruşma Sonrası
Duruşma başladıktan 40 dakika sonra avukatların salondan çıkmasıyla duruşmaya ara verildiğini öğrendim. 5 dakika süren aranın ardından ara kararları açıklamak üzere avukatlar duruşmaya çağrıldı. Mahkeme başkanı duruşma tutanağının düzeltilip UYAP’a yükleneceğini söyleyerek ara kararları katılan avukatlarına sözlü olarak iletti.
Katılan avukatı Av. Ercan Yılmaz mahkeme başkanına, bir önceki duruşmanın ara kararında mahkemenin talep etmiş olup Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün kendilerinde olmadığını söylediği olay yerine dair görüntülerin bu duruşmanın ara kararlarında neden tekrar istenmediği sorusunu yöneltti. Av. Yılmaz, keşif raporunda Emniyet’in kendilerinde olmadığını söylediği olay yeri görüntülerden bahsedildiğine dikkat çekti. Mahkeme Başkanı ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) istenen bilirkişi raporu geldikten sonra görüntüleri emniyetten isteyeceklerini söyledi. Bu sırada salondan ayrılmayan sivil polislerin avukatların yaptığı savunmaları telefonlarındaki WhatsApp mesajlaşma uygulaması üzerinden yazmaları dikkatimi çekti. Katılan avukatları, duruşma ile ilgili Öner ailesine bilgi verdikten sonra salonunun önünde ayrıldık.