Filiz Gazi – 29 Ocak 2021
Mahkeme: İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2016/ 325 Esas
Berkin Elvan, Gezi Parkı eylemleri devam ederken 16 Haziran 2013’te İstanbul Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. 269 gün komada kalan Berkin Elvan 11 Mart 2014’te yaşamını yitirdiğinde 15 yaşındaydı. Berkin Elvan’ın ölümünden 3 buçuk yıl sonra tamamlanan iddianame, 20 Aralık 2016’da İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması ise 6 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşti. İddianamedeki tek sanık olan ve hala Van’da görev yapan polis memuru Fatih Dalgalı’nın TCK 82/1 maddesi kapsamında “olası kastla öldürme” suçlamasıyla tutuksuz yargılandığı davanın 19. duruşması, 29 Ocak 2021’de İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Öncesi ve Duruşmaya Katılım
Adliye girişinde alınan güvenlik önlemlerinin diğer günlere nazaran katbekat fazla olduğu görüldü. Karara yaklaşan davada pandemi koşullarına rağmen kamuoyunun ilgisi azalmadı. Duruşma saatine yakın salon önü kalabalıklaştı.
10: 30 gibi izleyenler ve gazeteciler salona alındı. Elvan ailesi avukatları ve sanık avukatları salonda yerlerini almışlardı. 10:40 gibi mahkeme heyeti geldi.
Salonda çok fazla polis vardı. Öyle ki biz gazeteciler ayakta kalarak not aldık. Arkamızda yer alan iki sırada polisler oturuyordu.
Duruşmayı EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP MYK üyesi Ferhat Encü izledi.
Basın mensubu olarak Evrensel Gazetesi, Artı TV, Medyascope, Gazete Duvar ve Diken muhabirleri duruşmayı izlediler.
Sanık polis Fatih Dalgalı, görev yaptığı kent olan Van’dan SEGBİS ile mahkemeye bağlandı. Diğer duruşmalarda olduğu gibi yüzü seçilemiyordu.
Duruşmanın Seyri
Davanın 18. duruşmasında dosyada mütalaa açıklanması beklenirken Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar HSK kararıyla Yargıtay’a atanmıştı. 9 Aralık 2020’de görülen 18. duruşmada hem heyet hem de savcı değişikliği olduğu için esasa dair mütalaa sunulamamıştı.
25 Ocak 2021’de Berkin Elvan ailesi avukatları, Hakimler ve Savcılar Kurulu kararnamesiyle mahkeme başkanı olarak görevlendirilen Mehmet Galip Perk’in “tarafsızlığını yitirdiği” gerekçesiyle çekilmesini talep etti. Avukatlar davanın görüldüğü İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdikleri dilekçede, atama öncesinde İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan Perk’in sosyal medya paylaşımları ve Gezi davasında verdiği kararlardaki taraflı görüşlerini gerekçe gösterdi.
Avukat Atalay: Başkanın Kendi Tasarrufu ile Çekilmesi Gerekir
Geçtiğimiz hafta Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) kararıyla atanan Hâkim Galip Mehmet Perk’in henüz göreve başlamadığı gerekçesi ile katılmadığı duruşmaya geçici bir heyet baktı. Hâkim salondaki yerini aldıktan kısa süre sonra geçici olarak görevlendirildiğini belirtti.
Duruşmaya geçici olarak bakan mahkeme başkanı esas hakkındaki mütalaanın hazır olduğunu söyledi. Bunun üzerine söz alan Savcı ise tek bir cümle ile “Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Bu esnalarda Elvan ailesinin çok stresli olduğu, avukatları tarafından teskin edildiği olduğu görüldü.
Söz alan Av. Can Atalay dava dilekçesindeki gerekçeleri kısaca anlatmak üzere beyanda bulunmak istediklerini söyleyerek şunları söyledi:
“25 Ocak’ta mahkeme başkanının dosyadan çekilmesine ilişkin beyanda bulunduk. Türkiye’de esaslı bir adaletsizlik krizi yaşanmaktadır. Bu kriz gün geçtikçe derinleşmektedir. Şahısların önemi bir yere kadardır. Başkanın kendi tasarrufu ile çekilmesi gerekir. Tüm dosyanın detaylarına hakim olan mahkeme başkanı dosyadan alınmıştır. Atanan hakim yargılama ile ilgili görüş açıklamıştır. Gezi direnişini vandaalık, hainlik ve benzeri kavramlarla nitelendirmiştir. Ali İsmail’i öldüren Mevlüt Aydoğan’ın katılma talebini kabul etmiştir. Bir ülkede yürütme, yargıya ancak bu kadar müdahale edebilir. Biz heyeti reddetmiyoruz. Atanan kişinin kendisi çekilmesi gerekir. Problem sistemle ilgilidir. Karar aşamasına gelen bir davanın heyetinin dağıtılması tahayyül bile edilemez.”
Savcı Bilinçli Taksir’den Ceza İstedi
Elvan ailesi avukatlarından Av. Akçay Taşcı söz aldı. Usülü hatırlatarak mütalaanın okunmasını talep etti.
Bunun üzerine mahkeme katibi tarafından mütalaa okundu. Mütalaada Berkin Elvan’ı gaz tüfeği ile öldüren sanık Fatih Dalgalı “bilinçli taksirle insan öldürme” kapsamında cazalandırılması istendi.
Geçici heyet sanığa söz verdi. Sanık Dalgalı, mütalaa karşı savunma yapmak için süre talep etti.
Duruşma yaklaşık yarım saat sürdü.
Bir sonraki duruşma 18 Haziran, saat 10:30’a bırakıldı.
Avukat Atalay: Katilin En Üst Sınırdan Ceza Alması Gerekir
Bugüne kadar her duruşma sonrası olduğu gibi Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Adliye önünde yapılan açıklamada konuşan Avukat Can Atalay,
“Soma’da patronu kurtaranlar burada da Gezi’ye vandallık diyen, Ali İsmail Korkmaz’ın katilini cinayet silahı ayağı zarar gördü diye dosyaya katılan kabul eden kişiyi dosyada mahkeme başkanı olarak görevlendirildi. Siyasi iktidarın yargıya bu kadar açık müdahalesi Türkiye’de yaşayan bizler açısından bile şaşkınlık verici. Biraz önce savcılık esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Olayı anlatmış, iyi güzel ama cezayı 2, 5 yıla indiren hükümden neden ceza istiyorsun? Bu katilin en üst sınırdan ceza alması gerekir. Türkiye adaletsizlik krizinden çıkmaya ancak böyle adım atabilir. Güpegündüz evinin önünde öldürülmüş bir çocuk için adalet arıyoruz” dedi.
Avukat Akbulut: Elvan Ailesine Yaşatılanlar İşkencedir
Avukat Çiğdem Akbulut ise konuşmasında şunları söyledi:
“Esasa ilişkin mütalaada savcı ‘bilinçli taksirle insan öldürmek’ diyor yani polis Berkin’i yanlışlıkla öldürdü diyor. Delil arıyorlarsa gidip Berkin’in vurulduğu sokağın duvarına baksınlar. Sokağın duvarındaki plastik mermi, gaz bombası fişeğinin izleri Berkin’in boyunun iki katı yükseklikte. Berkin yanlışlıkla vurulmuş olsaydı Berkin’in boyunun o duvar kadar olması lazımdı. Berkin’in kafasına gelen gaz bombası Berkin’i doğrudan hedef almıştır. Berkin’in yanlışlıkla vurulduğunu bize söyleyen mütalaayı asla kabul etmiyoruz. Bugün karşımıza çıkmayan mahkeme başkanının bu şekilde ceza vermesi çok olası. Duruşmayı Haziran ayına ertelediler. Bize yaşatılanlar, Elvan ailesine yaşatılanlar bir işkencedir. Yıllardır çocuklarının öldürülmesine dava açılması için uğraştılar. Çocuklarına terörist dendi, kendileri hedef gösterildi, yuhalatıldılar… Dava sürüncemede bırakıldı. Raporlar gelmedi. Süreç uzadıkça uzatıldı. Hangi hakim olursa olsun biz adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Siz ne yaparsanız yapın halkın aklında kalan 14 yaşındaki bir çocuğun öldürüldüğü olacak.”
Gülsüm Elvan: Çocuğum Kendi Başına Banyo Yapamezken Terörist Oldu
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek konuştu:
“Erdoğan sen Ali İsmail Korkmaz’ı, Etham Sarısülük’ü, Medeni Yıldırım’ı, Ahmet Atakan’ı, beni meydanlarda yuhalattığını hatırlıyor musun? Roboski’yi hatırlıyor musun? Ben unutmadım. Her yerde bunları sana hatırlatacağım. Oğlumu sokağın ortasında vurdunuz. Çocuğumu her yerde hatırlatacağım. Daha 14 yaşındaydı. 14 yaşında! Çocuğum kendi başına banyo yapmazken terörist oldu! Sizden ala terörist mi var? Recep Tayyip Erdoğan ben çocuğumu istiyorum! İçişleri Bakanı, annene yapılan hakaretleri kınıyorum. Bana hakaret edenleri aklayan sensin. Peki bunu hatırlıyor musun?”
Gülsüm Elvan’ın konuşmasının sonunda “Unutmak yok, affetmek yok” sloganları atıldı.
Sami Elvan: Koskocaman Boş Salonda Adalet Diye Bağırıyorum
Son olarak açıklamada Berkin Elvan’ın babası konuştu:
“Bizim 7 yıldır çektiğimizi bilen var mı acaba? Anlayan var mı? Bir garibanı, halk çocuğunu, vatandaşı sokakta her türlü kullanıyorsunuz. Çünkü vatandaşın tutunacak bir dalı yok. Yargı sizde, polis sizde, emirler sizde… Para da sizde. Hem öldürüyorsunuz hem de kullanıyorsunuz. Öyle mi? Sonunuz geldi. Umarım ben o günleri görürüm. Koskocaman boş salonda adalet diye haykırıyorsam sizler bende de beter olacaksınız. Ama benim bir onurum var. Benim mangal gibi yüreğim var. Senin niye yok? Çünkü korkuyorsun. Ben buradayım. Ölümden de korkmuyorum, tehditlerinden de… Şunu açık açık söylüyorum: Benim çocuğumun emrini veren Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemki başbakanı. Benim gözümde bir katil. Televizyonlarda bunu bağırdı. ‘Emri ben verdim’ dedi. Benim çocuğumu vuran polis tetikçidir. Sizin peşinizi bırakmayacağım. İki elim yakanızda olacak, bunu unutmayın!”
Bir sonraki duruşma 18 Haziran 2021’de , saat 10:30′da görülecek.