Ozan Devrim Yay – 4 Kasım 2021
Mahkeme: Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/80
3 Ekim 1993 tarihinde Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde “yasa dışı örgüte yardım ve yataklık” ettikleri iddiasıyla evlerinin ateşe verilmesi sonucunda aynı aileden 9 kişinin yakılarak yaşamını yitirmesi ile ilgili Muş’ta açılıp güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledilen davada 2016 yılında, dönemin Jandarma Yüzbaşı Bülent Karaoğlu verilen beraat kararının Yargıtay temyiz incelemesi ile 2021 yılında bozulması sonucu Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlayan davanın 21 Eylül 2021’de görülen ilk duruşmasında sanık Bülent Karaoğlu için tutuklama kararı çıkmıştı.
Duruşma Öncesi
Duruşmanın yapılacağı 14.00 saatinden 20 dakika önce hazır olduğumuz Kırıkkale Adliyesinde 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun önünde Öğüt ailesinden sağ kalan tek üye Aysel Öğüt ve diğer katılanlar Abdullah Öğüt, Murat Öğüt ve Nurullah Öğüt bekliyorlardı. Katılan vekillerinden Fuat Özgül de bekleme alanındaydı. Bekleme alanında polis yelekli sivil giyimli üç polis memuru bulunuyordu. İnsan Hakları Derneği yönetici ve üyelerinden üç kişi, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Mezopotamya Ajansı ve Jin News muhabirleri de bekleme alanındaydı. Saat 14:00’da başlaması gereken duruşma için salona çağrı saat 14:21’de yapıldı.
Duruşma Salonunun Görünümü ve Duruşmaya Katılım
Duruşma Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda görüldü. Duruşma salonuna girişte herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık.
Mahkeme heyet başkanının Covid-19 salgını nedeniyle maske takması, genelde alçak bir ses tonuyla konuşması ve ses sisteminin açılmamasından dolayı söyledikleri izleyici sıralarından çoğunlukla güçlükle anlaşılıyordu.
Hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı halde karar infaz edilmediği için, tek sanık olan Bülent Karaoğlu duruşmaya katılmadı. Sanık vekilleri de mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. SEGBİS ile bağlantı sağlanan herhangi bir kişi de olmadı.
Katılan tarafından Aysel Öğüt, Abdullah Öğüt, Nurullah Öğüt, Murat Öğüt ve vekilleri Bitlis Baro Başkanı Av. Fuat Özgül hazırdı. Katılanlar sosyal mesafe gereği izleyici sıralarına oturtuldu. Polis yeleği giymiş olan sivil giyimli bir polis memuru en arka sırada duruşma salonunda duruşma boyunca bulundu.
Aynı salondaki bir sonraki duruşmanın sanık vekilleri olduğu tahmin edilen kişiler de arka sıralardan duruşmayı izledi.
Duruşmaya Dair
Duruşma salonuna girdiğimizde mahkeme heyeti salonda hazırdı. Savcı duruşmaya birkaç dakika geç geldi. Katılanların ve izleyicilerin yerlerini almasıyla heyet başkanı duruşmaya hemen başladı.
Mahkeme heyeti başkanı, sanık Bülent Karaoğlu’yla ilgili yakalama emrinin infaz edilmediği bilgisini verdi. Diğer yazışmalarla ilgili de bilgi verildikten sonra katılanlara söz verildi.
İlk olarak söz alan Abdullah Öğüt, sanık ile ilgili tutuklama kararının bir an önce yerine getirilmesini, sanığın tutuklanmasını talep etti.
İkinci olarak söz alan Murat Öğüt ilk kez hazır bulunduğu için kimlik tespiti yapıldı. Murat Öğüt de tutuklamanın gerçekleştirilmesi talebini iletti. Heyet başkanının sorusu üzerine, önceki ifadelerinin doğru olduğunu söyledi.
Üçüncü olarak söz alan Aysel Öğüt, “Kaç aydır sanığın tutuklanmasını istiyoruz, tutuklanmıyor. Yargıtay karar vermiş, siz karar vermişsiniz. Neden tutuklanmıyor? Bir an önce tutuklanmasını istiyorum” dedi.
Nurullah Öğüt ifadesinde, “Sanığın katil ve hain olduğunu tespit ettik ama bunun yapılması 28 yılımızı aldı. 28 yıl ezildik, üzüntümüze üzüntü kattılar. Sanığın da üzülmesi için mal varlığına el konulmasını talep ediyorum. Öğüt ailesi olarak yalnız bırakıldık, devlet de bize yardımcı olmadı. Önceki duruşmalarda salonun yarısı polis dolu oluyordu. Bize terörist muamelesi yapılıyordu. Oysa biz çok daha fazla Türk milletiyiz. Sanığın cezalandırılmasını, davanın sonlandırılmasını talep ediyorum” dedi.
Daha sonra söz alan katılanlar vekili Bitlis Barosu Başkanı Avukat Fuat Özgül konuşmasının temel vurgusu davanın cezasızlık politikasına uygun ilerlediğine dair eleştiriler oldu. Özgül’ün konuşmasında “28 yıldır bu dava çok etkisiz bir şekilde sürdürülüyor. Bütün yargılama süreci sanığın istediği şekilde sürüyor.”, “İlk duruşmanın yapılması için 6 ay süre verilmesi, zaman aşımı süresinin çok yakın olduğu ortadayken müvekkilimin mağduriyetini arttırmaktadır. Dokuz kişiyi, nitelikli şekilde öldüren kişi için ancak son celsede tutuklama kararının çıkması, bu dosyanın cezasızlık politikasıyla yürütüldüğünün açık delilidir. Sanığın Türkiye’de etkin bir şekilde aranmadığı, birçok güç tarafından korunduğu kanaatindeyiz. Interpol dahil edilerek aramanın etkin şekilde yapılmasını, Emniyet Genel Müdürlüğüne, İstihbarat Daire Başkanlığına ve ilgili diğer kurumlara ivedi olarak yazı yazılmasını talep ediyoruz.”, “Dokuz kişinin öldürülmesi olayına karışan birisinin korunması için dosyanın zaman aşımına doğru gitmesi bir hukuk devleti için büyük ayıp olacaktır. Sanığın bir an önce yakalanması için gerekil işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.”, “Veraset vb. Konular gerekçesiyle bekleme yapılmamalı, gecikmeden sanık cezalandırılmalıdır.” ifadeleri yer aldı.
Katılanların ifadesi sırasında herhangi bir müdahalede bulunmayan heyet başkanının, Avukat Fuat Özgül’ün konuşmasını, “konuşulmuş konuları tekrar konuşmaması” gerekçesiyle ya da bazı taleplerini neden yerine getiremeyeceğine dair açıklamalarla sık sık kesti.
Etkin araştırma, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığına yazı yazılmasına dair taleplerinin tutanağa yazılmadığını gören Avukat Fuat Özgül’ün, taleplerinin tutanağı yazılmasına dair tekrar talepte bulunmasıyla talepler tutanağa geçirildi.
Toplam 16 dakika süren duruşmanın sonunda yakalama kararının infaz edilmesinin beklenmesine ve bir sonraki celsenin 9 Aralık 2021 günü saat 14:15’de yapılmasına karar verildi.
Duruşma Sonrası
Duruşma sonrasında katılanlar ve vekilleri Adliye Sarayı dışına çıktıktan sonra bize tepkilerini dile getirdiler. Her duruşmaya geldiklerini, bundan sonra da her duruşmaya geleceklerini ifade ettiler. Avukat Fuat Özgül, davanın etkisiz bir şekilde ve cezasızlık politikasına uygun yürütüldüğüne dair eleştirisini kısa bir açıklama ile tekrar ifade etti. Özgül açıklamasında “Üzülerek çıkıyoruz duruşmadan. Burada sanki katılanların zorlamasıyla yürüyen bir yargılama görüyoruz. Dokuz insan nitelikli şekilde, yakılarak öldürüldü. Ama bu suça ve Yargıtayın bozma ilanına rağmen etkili bir arama olmadığını görüyoruz. Bu yöndeki taleplerimiz de maalesef mahkeme tarafından sıradan ve normal talepler gibi görülüyor. Yıllardır bu hukuk mücadelesini sürdürüyoruz. Biz bütün duruşmalara geleceğiz. İnanıyorum ki bir gün adalet yerini bulacaktır. Dokuz kişiyi öldürülmekle suçlanan kişinin saklanıyor ve korunuyor olması bir hukuk devletinde büyük bir ayıp. Dokuz insan öldürüldü, sadece bir kız çocuğu kurtuldu. Müvekkilimiz Aysel her duruşmaya geliyor. Adalet bir gün herkese lazım olur. Bu şekilde bu kişiyi koruyanların bu davranışı kendilerine bir menfaat sağlamaz çünkü bu türden tehlikeli ve zararlı insanlar bir gün mutlaka onlara da zarar verecektir. Bunun örneğini çok gördük. Devletin bütün ilgili kurum ve kuruluşlarının Bülent Karaoğlu’nun bir an önce yakalanması için ellerinden geleni yapmaların istiyorum. Ben şuna inanıyorum: Dünya böyle bir insanı korumaz. Bu korunacak bir kişi değildir. Kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan hakkında bir şey söylemek istemiyoruz. Gelsin kararı mahkeme versin. O şekilde aklansın veya cezasını çeksin. “ ifadelerine yer verdi.