Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eyleminde gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın 3. duruşması görülüyor. Çağlayan’da İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, çok sayıda parti temsilcisi ve Cumartesi İnsanları katıldı. Ellerinde, ‘Bu davada yargılanan bizim hakikat ve adalet arayışımızdır’ pankartı taşıyan Cumartesi Anneleri, “Bu dava bizim için yok hükmünde” dedi.
Cumartesi Anneleri: Bizim İçin Haysiyet Meselesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan Ümit Efe adliye önünde yaptığı açıklamada, “Cumartesi İnsanları ve Anneleri’ne yapılan taciz uygulamalarına karşı çıkmak için buradayız. Cumartesi Anneleri’ne yapılan bu saldırı hak ve özgürlüklere, yönelik saldırıdır. Biz hak savunucularına, kayıp yakınlarına, Cumartesi Anneleri’ne yapılan saldırıyı kınıyoruz ve bu davanın düşmesini istiyoruz. Susturulmak istenen hak ve özgürlük mücadelesinin kendisidir” dedi.
Cumartesi Anneleri’nden Maside Ocak ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: ” Adalet bizim için haysiyet ve insanlık meselesidir, susmayacağız. Bugün burada, üzerinde “Adalet” yazan bu binada bir yargılama yapılacak. Kim yargılanacak peki? Gözaltında kaybetmeyi bir devlet politikası haline getiren; siyasetçi, kamu görevlisi kılığına girmiş “insanlığa karşı suç” failleri mi nihayet yargılanmaya başlandı? Hayır. Gözden düşmüş devlet bağlantılı suç örgütü liderinin çektiği videolarla, sosyal medya paylaşımlarıyla aylardır pek çok suç failini ifşa etmesinin ardından, bu failler mi yargılanmaya başlandı?
Hayır değil. Televizyon ekranlarına çıkıp yaptığı işkenceleri savunan; onlarca, yüzlerce gözaltında kaybetmede, yargısız infazda bir şekilde parmağı bulunan kontrgerilla şefleri mi yargılanacak bugün burada? Elbette hayır. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun Cemil Kırbayır’ı gözaltında kaybettikleri için tek tek isimlerini sayarak suç duyurusunda bulunduğu işkenceciler mi yargılanacak? Hayır onlar da değil. AİHM’de oy birliği ile mahkûmiyet kararı verilen kayıp dosyalarının failleri mi yargılanacak? Hayır onlar hiç değil. Cumartesi Anneleri’nin 699 hafta boyunca sürdürdükleri barışçıl toplanmalarını şiddet yoluyla dağıtanlar, anayasal haklarını kullanan insanlara işkence edenler, kentin bir meydanını halka kapatanlar mı yargılanacak? Hayır, hayır onlar da değil.
Peki kim yargılanıyor bugün? Bugün, bir dava da yüz dava da açsanız, biz kendi davamızdan dönmeyeceğiz diyen kayıp yakınları ve hak savunucuları yargılanıyor. Bugün biz yargılanıyoruz. Biz, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi aramaktan vazgeçmeyen aileler yargılanıyoruz. Bize yaşatılan zulme, adaletsizliğe itiraz eden destekçilerimiz yargılanıyor. Neden biz yargılanıyoruz? Hak ve özgürlükleri askıya alınmış milyonlarca insan bizim gibi hakları için mücadele etmesin diye. Mahkûm edildikleri adaletsizliğe, hukuksuzluğa isyan etmesinler, bunu göze alamasınlar diye biz yargılanıyoruz. Ama bakın yine buradayız. Yine sokaktayız, yine haykırıyoruz: Kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Evlatlarımızı bizden koparanlar adil bir yargı önüne çıkana kadar susmayacağız! Adalet bizim için haysiyet ve insanlık meselesidir. Kayıp yakınlarının maruz kaldığı adaletsizlik son bulana kadar susmayacağız. Galatasaray Meydanı’ndan asla vazgeçmeyeceğiz.”
‘Kayıp Yakınlarının Talebi Meşru ve Kanuna Uygun’
2 saat 10 dakika geç başlayan duruşmaya tepki gösteren avukatlar bu durumun tutanak altına alınmasını istedi. Kimlik tespitinin ardından Batman Barosu’nu temsilen katılan avukat Erkan Şenses söz aldı. Şenses, “Bu iddianamenin düzenlemesi CMK kuralarına aykırı. Mahkemenizin derhal beraat kararı vermesi gerekmekte. Biz baro olarak barışçıl protesto hakkını kullanmak için buradayız” dedi.
Diyarbakır Barosu’ndan Diyar Çetin ise, sanık dinlemelerine geçilmeden derhal beraat kararı verilmesini istedi: “Toplantı ve gösteri yürüyüşü bir izne tabi değildir. Atılan sloganlara baktığımız zaman sadece bir yürüyüş yapılmış. Derhal beraat kararı verilmesi gerekir. Burada kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanması vardır. Kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanan kolluk ve toplantıyı yasaklayan Beyoğlu Kaymakamlığı hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz.”
Bursa Barosu’ndan avukat Cahit Kırkazak ise hiç kimsenin izin almadan gösteri ve yürüyüşü hakkından yararlanabileceğini belirterek, “İnsanların orada bulunma gerekçesi nedir buna bakmak gerekir. Burada bir ihlal söz konusuyken sanki bir suç işleme isnadıyla karşı karşıyalar. Kayıp yakınlarının bu talebi kanuni, meşru ve demokratik toplum düzenine uygun. Bu insanların temel hak ve hürriyetlerini engelleyen kolluk kuvveti hakkında suç duyurusunda bulunmanız bu dosyayı derhal beraat ile sonuçlandırmanızı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumartesi Anneleri’nin avukatı Meriç Eyüpoğlu ise duruşmanın geç başlamasıyla ilgili, “Size bir talebimizi iletmek için söz aldım. Geçen duruşmada 2 buçuk saat bekledik bugün yine 2 saat 13 dakika bekledik. Bu konuda sesimizin duyulmaması canımızı gerçekten sıkıyor. Tek duruşma olan bir günde bunca insanı bu kadar bekletmek açıklanacak bir durum değil. Lütfen bu eleştirimize kulak verin. Duruşma uygun bir salon bulununcaya kadar duruşmayı ertelemenizi talep ediyorum” dedi.
Avukat Jiyan Tosun da, “Savunmaların dahi alınmasına gerek olmadan derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Avukat Ömer Kavili ise AİHM kararlarını hatırlatarak mahkeme hakimine, “Duruşmayı neden geç başlattığınızı açıklayın” diye sordu.
Avukatlar geç başlayan duruşmaya tepki göstermelerinin yanı sıra küçük bir salonda onlarca insanın akşam saatlerine kadar duruşmada beklemelerinin doğru olmadığını belirterek duruşmanın ertelenmesini istedi.
Talepler Reddedildi
Mahkeme hakimi, avukatların duruşmayı erteleme taleplerini, Cumartesi Anneleri’ne şiddet uygulayan kolluk güçleri hakkında suç duyurusunda bulunma taleplerini, derhal beraat kararı verilmesi talebini, İstanbul Barosu’nun katılma talebini ve hakimin duruşmayı neden geç başlattığı yönünde açıklama yapılması talebini reddetti.
Avukatlar, reddedilen taleplerin ardından duruşma saatini zamanında yapmayan hakim hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Avukat Meriç Eyüpoğlu da, “Bu yargılamanın sizinle devam etmesi hakkaniyet açısından imkânsız. Duruşmadan el çekmenize istiyoruz” dedi.
Hakime Soru: AKP’yle Bir İlginiz Var Mı?
Avukat Kavili, hakimin avukat taleplerini gerekçe sunmadan reddetmesinin hukuk kurallarına aykırı olduğunu söyleyerek, “Şu anda mahkeme hakimi olarak gelip oturdunuz, savcıyı korurcasına sözünü siz açıkladınız. Siz savcıyı koruma iç güdüsüyle hareket ettiniz. Objektif değilsiniz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına uymak zorundasınız. Sizi ret etmekle birlikte, AKP’yle bir ilginiz var mıdır, varsa açıklayın” diye sordu.
Avukatlar Duruşmayı Terk Etti
Mahkeme hakiminin tüm talepleri reddetmesinin ardından Cumartesi Anneleri’nin avukatları duruşmayı terk etti. Avukatlar duruşmayı terk ederken avukat Kavili, mahkeme hakimine, “Kendiniz çalın, kendiniz oynayın. Sizi kanunlara davet ediyoruz. Kanunları uygulayın, kanunsuzluk yapıyorsunuz” diye sitem etti.
Aranın ardından duruşma avukatsız devam etti. Kayıp yakınlarından Maside Ocak son kez söz alarak, “26 yıldır Galatasaray Meydanı’nda adaleti arayan insanlardan biriyim. Her cumartesi Galatasaray’da yaptığımız 15 dakikalık basın açıklamasını yargılar durumdasınız ama biz iki duruşmadır saatlerce Covid koşullarında bir duruşma salonunda bekletiliyoruz. Ben hukukçu değilim, bir insan hakları savunucusuyum sizin yaptığınızın da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Ben bugün gerçekten neyle karşılaştığımı bilmiyorum. Kayıp yakınları olarak sizin tarafsız olduğunuzu düşünmüyorum” dedi.
‘Adaleti Bulana Kadar Mücadele Edeceğiz’
Duruşma sonrası basın açıklaması gerçekleşti. Av. Emel Ataktürk, “Bu yargılama tahammül edilemez bir yargılama haline geldi. Cumartesi annelerinin uzun yıllardır sürdürdüğü hakikat ve adalet mücadelesini kriminalize etmeye, yargı tacizine maruz bırakılmaya çalışıldı. Bugün yaşananlara herkes tanık. Gerçekte yargılanması gereken kaybedenlerdir. Bunca yıldır failleri yargılamayanlardır. Adalet mücadelesini sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz. Cumartesi insanların yanında olacağız” dedi.
Diyarbakır Barosu adına söz alan Diyar Çetedir, yargılanma sürecinde yaşanan hukuksuzluğa değinerek, “Sözün bittiği yerdeyiz” dedi. “Cumartesi Annelerin meşru talepleri gerekçesiz bir biçimde reddedildi” diyen Çetin, “Burada yargılanması gereken demokratik haklarını kullanmak isteyen cumartesi annelerine müdahale eden kolluk kuvvetleri ve Beyoğlu kaymakamlığıdır. Mahkemede taleplerimiz reddedildi. Biz biliyoruz bunlar cezasızlık politikasından geliyor” değerlendirmesinde bulundu. Ankara Barosu adına söz alan Sercan Aran, bugün hukuk garabetiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, “Biz adalete mücadelesinden hiçbir biçimde geri durmayacağız. Adaleti bulmak için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
Bursa Barosu Cahit Kırkazak, “Bugün kamu otoritesinin insan haklarına ve Cumartesi Anneleri’ne tutumunu gördük. Bu hukuksuzluğu kabul edemeyiz” dedi.
Av. Meriç Eyüpoğlu ise şöyle konuştu: “Bugün hukuk garabetini, hukuk skandalını beraber yaşadık. Geçen duruşma 2 buçuk saat bekledik. Bu sefer farklı olacağını beklerken 2 saat 10 dakika bekledik. Hakim bununla ilgili bir karar olmadığını söyledi. Hukuk kararını bilmeyen bir hakimle karşı karşıyayız. Hakim tarafsız değil bu yargılamayı sürdürmesi imkansız.”
‘Mücadele Edeceğiz’
Cumartesi insanlarından aynı zamanda DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, “Hep bir mahkemeye çıkmayı bekliyorduk. Ama o davada sorumluların yargılandığı bir dava olmasını istiyorduk. Ne yazık ki bizi sanık haline getirdiler. Kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Galatasaray meydanından asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm kayıplarımızın akıbeti açıklanana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Bir sonraki duruşma 23 Mart saat 13.00’te görülecek.
Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemine açılan dava görülüyor. Mahkeme hakiminin avukatların tüm taleplerini reddetmesi avukatların tepkisine neden oldu. Avukat Ömer Kavili tepki gösterdi.