Esra Koçak Mayda – 21 Ocak 2022
Mahkeme: Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2021/221
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da aralarında olduğu 19 sanığın yargılandığı Ankara JİTEM Davasının ikinci duruşması 21 Ocak 2022 günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da aralarında bulunduğu zorla kaybedilen veya yasadışı keyfi infaz edilen 19 kişiye ilişkin ilk soruşturma 2011 yılında başlatıldı. 20 Eylül 2013 tarihinde zamanaşımı riskinden dolayı Abdülmecit Baskın cinayetiyle ilgili iddianame düzenlenirken, 19 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen yeni iddianameyle Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeili, Asker Smitko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetleri de yargılamaya dahil edildi. Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman’ın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılandığı davanın bozma kararının ardından ilk duruşması 15 Ekim 2021 tarihinde görülmüştü.
Dava Öncesi
Daha önce 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin büyük salonunda görülen davanın ikinci celsesi yaklaşık 20 kişilik küçük salona alındı. Mahkeme başkanı salona gazeteci ve avukatlar dışında kimsenin alınmasına izin vermedi.
Duruşmaya 12 katılan vekilinin yanı sıra 8 de sanık avukatı katıldı.
Koronavirüs pandemisi şartlarının oluşturduğu riske rağmen, küçük salonda çok sayıda kişi fiziksel mesafelenmenin mümkün olmadığı koşullarda davayı takip etti.
Duruşmanın Seyri
Duruşma savcısı, mahkeme heyeti salonda yerini almıştı. Duruşma belirtildiği saatte başladı. Tutuksuz yargılanan sanık Enver Ulu Büyükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi SEGBİS odasında hazır bulundu.
Sanık Ulu, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederken, 1986’dan beri özel harekat polisi olarak 18 yıldır görev yaptığını söyledi. Ulu savunmasında “Kanun ve nizam dışı olaylara karışmadım. İddianamede adı geçen maktulleri öldürmedim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Katılan vekili Av. Yusuf Alataş sanık Ulu’ya sanık Ayhan Çarkın ile aralarında bir husumet olup olmadığını sordu. Ulu “Aramızda belli bir düşmanlık yok ancak birbirimizi de pek sevmeyiz.” diye yanıt verdi.
Daha sonra söz alan Raife Baskın’ın vekili Av. Yusuf Alataş, Bölge Adliye Mahkemesi’nin mahkeme kararını bozmasını değerlendirerek şunları söyledi: “Geçen duruşmada belirtmiştim. Buraya gelirken bu karar bağlayıcıdır dedik. Sonuçta bölge adliye mahkemesi bazı eksiklikler tespit edip kararı bozdu. Bu karar bizi de mahkemeyi bağlıyor. Bu karar doğrultusunda sayın mahkeme eksiklikleri giderecek ve yeniden hüküm verecek umuduyla geldik. Ancak mahkemeniz, ‘Bizim hiç eksiğimiz yok, kararımız doğrudur’ diye bir açıklama yaptı. Yeniden yargılama olsa da bu açıklamadan sonra yargılama fiilen bitti sadece usulen devam ediyor.”
Bu davada sanıkların yanı sıra devletin de yargılandığını belirten Alataş “Bir devlet tarihiyle yüzleşmek istiyorsa bu mümkün. Tarihte örnekleri var ama böyle bir talep ve irade yoksa nasıl mümkün olabilir, nasıl adil yargılama gerçekleşebilir? Ama biz her dönemde ve koşulda hukuka sahip çıkan yargıçlar ve mahkemeler gördük. Mehmet Ağar mahkemeye getirilemedi ve bir gün avukatıyla birlikte adliyeye geldiler dediler ki rahatsızmış yurtdışına gitmesi gerekiyormuş. Kimsenin katılamadığı sözde bir duruşma yapıldı. Ne başkan ne de savcılar tarafından tek bir soru sorulmadığı bir duruşma yapıldı” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığı’na mahkeme tarafından sanıkların yaptığı görevlere ilişkin bilgi istendiğini hatırlatan Alataş, “Mehmet Ağar hakkında bilgi ve belgenin bulunmadığı belirtilen yazılı bir cevap geldi. Ve mahkeme bir geri dönüş yapmadı, tepki vermedi. Emniyet Müdürlüğü yapmış biri hakkında bilgi olmaması kabul edilebilir mi?” dedi.
“Gizli tanık ‘Ay ışığı’ neden hala bulunamadı?” diye soran Alataş, “Neden mahkeme bu kimdir diye sormuyor? Mahkeme ulaşamadık diyor. Öldü mü, hayatta mı belli değil. Devlet kendi gizli tanığını bulamıyorsa gerçekten ortada çok ciddi bir sorun var.” dedi.
Sanık Ayhan Çarkın’ın tutukluluk sürecinde akli dengeleri yerinde olup olmadığına dair rapor almak için Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiğini söyleyen Alataş, “Deli mi bu adam, gerekçesi neydi bu kararın? Çünkü en güçlü kanıt Ayhan Çarkın’ın beyanlarıydı bu dosyada. Bu yüzden deli raporu alınmak istendi. Ancak istenilen olmadı. Adli Tıp’tan gelen rapor Çarkın’ın bir sorunu olmadığına yönelikti. Daha sonra tahliye edildi ve ‘seni tahliye ettik bu beyanlarda ısrar etme’ mesajı verildi” diye konuştu. Eski Özel Hareket Daire Başkanı İbrahim Şahin’in de zamanında Cumhurbaşkanlığı tarafından affedildiğini söyleyen Alataş savunmasında şunları kaydetti: “Böyle bir devlette yaşıyoruz” diye ifade etti. Çarkın’ın ifadelerindeki beyanlarının tamamen tutarlı olduğunu belirten Alataş, “Verdiği bilgilerin çelişkisiz ve detaylı olmasına karşın mahkeme heyeti bunu reddediyor. Enver Ulu, Çarkın’ın kendisiyle ilgili sorunu olmadığını söylüyor. Sorunu olmayan biri neden Ulu’yu suçlasın?”
Alataş’ın ardından söz alan bir kısım katılanlar vekili Av. Ruşen Ali Nergiz, soruşturmanın başlangıcından itibaren hukuka aykırı birçok nokta olduğunu söyledi. Nergiz, “Usul açısından mahkeme heyetinizle çeliştiğimizi düşünü
yorum. Heyet ile bizler arasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararının yorumunda farklılık olduğunu düşünüyordum ancak şu anda yorumdan öte bir niyet çabası olduğunu düşünüyorum.” dedi. Bu davanın büyük oranda siyasi bir dava olduğunu vurgulayan Nergiz, “Ülkeye mal olmuş bir dava ancak konunun kriminal bir boyutu da var. 19 tane ceset orada yatıyor. En az 19 kurşun demektir bu. Basit bir alacak verecek davası değil. Ayrıntılı kriminal incelemelerin hiçbiri yapılmamıştır. Silahlarla ilgili bilgiler toplanmamıştır. Bilirkişi raporlarını talep ediyoruz.” diye konuştu.
Söz alan sanık Mehmet Ağar’ın avukatı ise, dosyada yeterli delilin bulunmadığını ve suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.
Müşteki Eren Baskın, davaya katılma talebinin olduğunu söylerken, avukatının olmadığını ve mahkemeden bir avukat da istemediğini belirtti.
Ara Kararlar
1- Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, 1994 yılı ve öncesinde, tüm polis teşkilatı envanterlerinde (polis özel harekat dahil) uzi marka silah bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise, silah/kovan irtibatını kuracak şekilde balistik raporlarının mevcut olup olmadığının sorulmasına,
2-Suçtan zarar görme ihtimaline binaen CMK’nun 237 ve devamı maddeleri gereğince müşteki Eren Baskın’ın katılma talebinin kabulü ile katılan olarak dava ve duruşmalara kabulüne karar verdi.
Bir sonraki duruşma 22 Nisan 2022 günü saat 14.00’te görülecek.