JİTEM, Musa Anter ve Ayten Öztürk Davası İzleme Raporu- 20 Haziran 2022

Esra Kılıç – 20 Haziran 2022

Mahkeme: Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya No: 2015/64

JİTEM örgütüne ilişkin 1999 yılında hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005 yılında hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010 yılında birleştirilmesiyle JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlayan ve Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin 2013 yılında başlatılan dava ve Ayten Öztürk’e işkence edilerek öldürülmesine ilişkin 2019’da başlatılan davayla birleştirilen Jitem, Musa Anter ve Ayten Öztürk Davası’nın 34. Duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 Haziran 2022 günü gerçekleşti.

Duruşma Öncesi

Saat 10.15’te başlaması gereken duruşma için yarım saat önce duruşma salonu önünde olunduğunda Dicle Anter, HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu ile danışmanları, gazeteci Hüseyin Aykol, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Av. Öztürk Türkdoğan ve İHD Ankara Şube yönetici ve üyeleri ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) yöneticileri ve Mezopotamya Ajansı ile Medyaport muhabirleri beklemekteydi. Anter ailesi vekili Av. Selim Okçuoğlu’nun bu celseye de sağlık mazereti nedeniyle katılamayacağını Dicle Anter haber verdi.

Duruşma öncesi gazeteciler gelenlerden görüşler alıyor, Musa Anter cinayetine dair uygulamada başvurulan zamanaşımı süresinin dolmasına 3 ay kalmasıyla ilgili bilgiler veriliyordu.

Sanık avukatlarından Kaya Yelek ve Ece Güngör de duruşma salonun önünde hazırdı.

Duruşma Salonunun Görünümü

Saat 11.25’e geldiğinde mahkemenin mübaşiri, davanın taraflarını duruşma salonuna çağırdı. Duruşma salonuna girerken herhangi bir kısıtlama ya da engelleme yaşanmadı, tüm avukatlar ve izleyiciler salona alındı. Ankara adliyesinin yaklaşık 25 kişilik izleyici kapasitesine sahip duruşma salonunda herhangi bir resmi giyimli ya da sivil polis bulunmuyordu. Duruşmaları izleyen avukat stajyerleri içerdeydi. Davayı izlemeye gelenler neredeyse salonu doldurdu. Mahkeme Başkanı ilk kez bu duruşmada tıbbi maske takmıştı.

Anter ailesi vekilleri ve davaya katılma talebinde bulunacak kurumların vekilleri katılan tarafa ayrılan bölümdeki sandalyeler yetmediği ve duruşmaya gelen sanık olmadığı için avukatlar sanıklara ayrılan bölümde oturdu.

Duruşmanın Seyri

Duruşmaya, celse arasında gelen evrakların tutanağa geçirilmesi ile başlandı.

  • Abdülkadir Aygan hakkında uluslararası istinabe işlemleri Adalet Bakanlığı’ndan gelen cevapta, istinabe talebinin İsveç Adalet Bakanlığı’na 26/11/2021 tarihinde ulaştığı, İsveç makamlarından cevap alındığında mahkemeye bilgi verileceği,
  • Hogir kod Cemil Işık’ın Almanya’da ölüm kaydı ile ilgili Adalet Bakanlığı’ndan cevap gelmediği,
  • Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nun TBMM’de Adalet Bakanlığı’na sunduğu Musa Anter cinayetiyle ilgili davanın safahatine dair soru önergesi nedeniyle Adalet Bakanlığı’nın mahkemeden bilgi isteyen yazı gönderdiği,
  • Bir kısım tanıkların adreslerine ulaşılamadığına dair Emniyetten cevap geldiği,
  • Abdülkadir Aygan hakkında kırmızı bülten yazısındaki ıslak imzalı ve onaylı suretlerin tercüme edilmeksizin Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinin istediği yazının geldiği,
  • Jitem Ana Dava avukatlarının mesleki mazeret sunarak duruşmaya katılamayacaklarını bildirdiği tutağa geçirildi.

Duruşmanın başında İHD Eşbaşkanı Av. Öztürk Türkdoğan davaya katılma talebinde bulunacağını ve beyanının uzun süreceğini bu nedenle SEGBİS sistemi üzerinden kayıt alınmasını talep etti. Savcının da olumlu mütalaası üzerine mahkeme SEGBİS kaydını açtı.

Av. Öztürk Türkdoğan, İHD’nin kuruluşunu ve amaçlarını, bu güne kadar zorla kaybetme ve faili meçhul cinayetlerle ilgili çalışmalarını anlatarak söze başladı. Kendisinin 2012 yılında TBMM çalışma komisyonuna İHD adına bizzat katıldığını, İHD’nin bilançolarını paylaştığını, 2013 yılında yine akil insanlar heyetinde yer aldığını, insan hakları sorunlarının çözümü için çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı. Musa Anter’in neden öldürüldüğünü kamuoyunun merak ettiğini, fakat sadece Musa Anter’in değil pek çok kişinin bir dönem karanlık cinayetlere kurban gittiğini, eski cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın dahi suikast sonucu öldürüldüğünün tartışıldığını, bir dönemin aydınlatılması gerektiğini, bunun için sivil toplum örgütlerin katılımının teşvik edilmesi gerektiğini, 12 Eylül Davası’nda da İHD’nin katılma talebinde bulunduğunu fakat 1980 yılında İHD henüz kurulmamış olduğundan reddedildiğini, 12 Eylül Davası’nda adeta Türkiye’nin bir döneminin masaya yatırıldığını, bu kez de aynı şekilde bir dönemin aydınlatılabileceğini söyledi. Ayrıca Dicle Anter’in İHD üyesi olduğu ve suç tarihinde İHD’nin aktif olduğu nedenleriyle katılma talebini gerekçelendirdi.

ÖHD yöneticilerinden Av. Alişan Şahin de aynı gerekçelerin yanında, siyasi cinayetlerin ve faili meçhullerin cezasızlık politikası ile ödüllendirildiğini, bu sayede meşru kılındığını, sivil toplum örgütleri olarak, aynı şeylerin tekrar yaşanmaması için bu davaya katılarak, cezasızlık ile mücadelede taşın altına el koymak istediklerini beyan ederek katılma talebinde bulundu.

Dicle Anter söz aldı ve öncelikle oturarak beyanda bulunmak istediğini söyledi. Beyanında İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda Türkiye’nin şartlarından biri olan bazı kişilerin Türkiye’ye iade edilmesiyle ilgili listede Abdülkadir Aygan’ın da adının olduğunu fakat Aziz Turan olarak geçtiğini, bu nedenle anlaşılmamış olabileceğini, mahkemenin defalarca İsveç’ten talepte bulunması için süreç işletildiğini ama bunun gerçekleşmediğini belirtti. “Keşke bugün iadesini isteyeceğine mahkemenin taleplerine cevap verilseydi.” dedi.

Anter Ailesi vekili Av. Selim Okçuoğlu’nun yetkilendirdiği Av. Nuray Özdoğan ise “Gelen yazı cevaplarından anlaşıldığı üzere 26 Kasım 2021 tarihinde uluslararası istinabe talep İsveç’e iletilmiş. Zamanaşımı konusuyla ilgili geçen celse ayrıntılı beyanda bulunmuştuk. Neden işletilmemesi gerektiğini anlatmıştık. Cinayet 1992 yılında işlendi. Dava 2013 yılında açıldı. İstinabe talebi ise 2021 yılında İsveç’e iletildi. Bu tarihlerden anlaşılan zamanaşımı kasıtlı bir şekilde işletiliyor. Cinayetin etnik ve siyasi yönü nedeniyle TCK 77. Madde (insanlığa karşı suç) uygulanmalıdır. AİHM, Bakanlar Komitesi kararı izliyor. 2011’de etkili soruşturma ilkeleri yayınlandı. Bu olayda etkili soruşturma yürütülmediği açık. Soruşturma kapsamlı olmalı ve hızlı olmalıydı. Toplumsal koşullar ve dönemi göz önünde bulundurulmalıydı.  Tam tersine kamu makamları eliyle bu soruşturma yavaşlatıldı. Zamanaşımı uygulanmayacağı yönünde ilkesel kurallar var. Dünyada bazı ülkelerde bu konuda yasal düzenlemeler var. Örneğin kırmızı bülten talebine daha yeni cevap verilmiş, ıslak imza yok diye. Eğer burada zamanaşımı uygulanacak ise Abdülkadir Aygan’ın ifadesi beklenmemeli. Raporlar, TBMM raporları, basına verilen demeçler yeterli kabul edilsin ve sanıklar cezalandırılsın.” dedi.

Av. Kaya Yelek de müvekkili Hamit Yıldırım hakkında uygulanan haftada 3 gün imza yükümlülüğü adli kontrol tedbirinin kaldırılması ya da başkalaştırılması talebinde bulundu. “Müvekkil yorgun düştü.” Cümlesiyle gerekçelendirdi. Ayrıca İHD ve ÖHD’nin suçtan zarar gören olmadıkları nedeniyle katılma taleplerinin reddedilmesini istedi.

Sanık Savaş Gevrekçi müdafii Av. Ece Güngör de katılma taleplerinin reddini istedi.

Duruşma savcısı mütalaasında, katılma taleplerinin zarar gören olmadıkları nedeniyle reddine, Hamit Yıldırım hakkında adli kontrol tedbirinin kaldırılması ya da başkalaştırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etti.

Bu sırada Av. Kaya Yelek yeniden söz istedi ve daha önceki celselerde duruşma savcısının adli kontrol tedbirine yönelik kaldırılması yönünde mütalaada bulunduğunu, bu celse neden talebini değiştirdiğini, bu değişikliğin savcı değişikliği ile alakalı olup olmadığını sordu ve eğer öyle değil ise de savcının gerekçe sunmasını talep etti.

Bu beyandan sonra savcı adli kontrol ile ilgili talebinin gerekçesini delillerin henüz toplanmamış olması, Abdülkadir Aygan’ın ifadesinin henüz alınmamış olmasının diğer sanıkları etkileyecek durumda olması nedenine dayandırdı.

Ara Kararlar

Mahkeme ara vermeden arar kararları açıkladı.

  1. İHD ve ÖHD’nin katılma taleplerinin suçtan doğrudan zarar gören olmadıkları nedeniyle reddine,
  2. Abdülkadir Aygan ile ilgili uluslararası istinabe yazısının cevabının akıbetinin tekrar sorulmasına,
  3. Hogir kod Cemil Işık ile ilgili Adalet Bakanlığı’na yeniden akıbet sorulmasına,
  4. Sanık Hamit Yıldırım hakkında adli kontrol yükümlülüklerinin kaldırılması ya da başkalaştırılması taleplerinin tedbirin ölçülülüğünü koruması nedeniyle reddine,
  5. “Maktul Musa Anter’in katline yönelik eylemden dolayı görülmekte olan kamu davasının konusu olan fiilin insanlığa karşı suç oluşturması ve bu anlamdan olarak dava zamanaşımı süresine tabii olmadığı yönündeki savunmaların yargılama safahatında değerlendirilecek istekler olduğu anlaşılmakla beraber dosyada delillerin toplandığından bahisle dosyanın suçu sabit olduğu ileri sürülen eylemi gerçekleştiren Aziz Turan (Abdülkadir Aygan) yönünden hükme bağlanması anlamından olarak dosyanın tefrikine yönelik ileri sürülen taleplere ilişkin olarak dosyanın esasında adı geçen ve İsveç Devleti tarafından işbirliğine yaklaşılmadığı için henüz savunması alınamayan yargılama süjesi durumundaki kişiyi konu edinen taleplere dair savunma tespiti yapılmadan ceza yargısının nihai hükmünün açıklanmasının her şeyden evvel evrensel ceza muhakemesi hükümlerine aykırılık oluşturacağının yargılamaya katılanlar tarafından da takdir edileceği açık iken yinelenen tefrik taleplerine ilişkin gelinen aşamada dosyanın gereği olan birlikte yargılamanın zorunlu olması göz önüne alınarak tefrik taleplerinin reddine,” karar verildi.
  6. Bir sonraki duruşma günü için öncelikle 8 Kasım 2022 günü belirlendi fakat Dicle Anter’in 20 Eylül 2022 de zamanaşımı süresinin dolacağı ihtimalini mahkeme başkanına hatırlatması üzerine, Başkan “pardon, pardon, değiştirelim” dedi ve bir sonraki duruşmayı 15 Eylül 2022 günü saat 09.10’a erteledi.

Duruşma Sonrası

Duruşma sonrası İHD Ankara Şubesi’nde Dicle Anter’in de katılımıyla sivil toplum örgütleri ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı uygulanmayacağına dikkat çekerek faillerin cezalandırılmasını talep ettiler.

 

Yayınlanma tarihi

6 July 2022

Kategori Listesi

Etiket Listesi