Ayça Onuralmış – 1 Şubat 2024
Mahkeme: Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/273
31 Mayıs 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gezileri kapsamında Artvin’in Hopa ilçesinde düzenleyeceği miting öncesi, Hopa Cumhuriyet Meydanı’nda çay üreticilerinin sorunları ve bölgede yapılması planlanan hidroelektrik santral (HES) projeleriyle ilgili basın açıklaması yapmak isteyenlere polis müdahale etti. Müdahale sırasında kullanılan kimyasal gaz nedeniyle emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti.
Lokumcu’nun ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra, 9 polis memuru ile dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Vardarlı, Hopa İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ünlü ve Erzurum Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli Müdür Yardımcısı Erol Darcan’ın 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava açıldı. Davanın, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen ikinci duruşmasında mahkeme görevsizlik kararı vererek ve dosyayı Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
Davanın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dokuzuncu duruşması 1 Şubat 2024 tarihinde görüldü.
Duruşma Öncesi
Adliyenin girişi, duruşma nedeniyle polis bariyerleriyle kapatılmıştı. Salonun önünde iki çevik kuvvete polisi bekliyordu. Duruşma saati olan 13.30’da salona alındık. Salona girişte herhangi bir engellemeyle karşılaşmadık, salonun dolması nedeniyle izleyicilerden bazıları salona alınmadı.
Duruşmaya Katılım
Sanık avukatları Av. Görkem Ünsal ve Av. Zeynep Ateş Paslı salonda hazır bulunurken; Av. Ercan Akçe ve Av. Fuat Salih Şahin SEGBİS ile katıldı.
Katılanlar Mete Lokumcu, Ayşe Bekar, Yeter Babalık, Ulaş Lokumcu ve Neşe Gürhan ile katılan vekilleri Av. Oya Meriç Eyüboğlu, Av. Mert Ekinci, Av. Büşra Altunoluk, Av. Haktan Özkan ve Av. Elif Bekar duruşmaya katıldı.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, CHP, Eğitim Sen ve Halkevleri temsilcilerinin yanı sıra ANKA, AA ve Gazete Duvar da duruşmayı izledi.
Duruşmanın Seyri
Mahkeme Heyeti’nin değiştiği görüldü. Duruşma, taraf yoklaması ile başladı. Bu celse dinlenmesine karar verilen tanık polislerden yurt dışında bulunan İ.Ç.’nin ne zaman döneceği konusunda bilgi edinilemediği ve diğer tanık polis İ.A.’ya da ulaşılamadığı belirtildi.
Mahkeme Başkanı, sanık vekillerine “Tanıkları dinlemekten vazgeçelim mi?” diye sordu.
Sanık vekilleri “Takdir mahkemenin” yanıtını verdi. Katılanlar vekilleri de Mahkeme Başkanı’nın sorusu üzerine sanıkların dinlenmekten vazgeçilmesini talep ettiklerini söyledi.
Mahkeme Heyeti, tanık polisler İ.Ç. ve İ.A.’ya ulaşılamadığı için dinlenmesinden vazgeçilmesine oy birliğiyle karar verdi.
“Eksik Kaldığını Düşündüğümüz Hususlar Var”
Katılanlar vekili Av. Oya Meriç Eyüboğlu, sözlerine “Heyet değişikliği mi var?” diye sorarak başladı. Mahkeme Başkanı, “Evet, Başkan Bey rahatsızlandı.” dedi.
Eyüboğlu, şöyle konuştu:
“Uzun bir yolculuk sonrası iddianame düzenlendi. Duruşma savcısı da değişti. Biz de mütalaayı heyecanla bekliyoruz. Heyet değişikliği varken değerlendirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz ama yine de şunları ifade etmek isteriz. Eksik kaldığını düşündüğümüz hususlar var. En önemlisi olay yerinde yani Hopa’da bir keşif yapılmamış olması. Aslında ne yaşandı? Burada sanıklar ve tanıklar dinlendi, bizler ifade etmeye çalıştık ama kararı verecek olan Mahkeme Heyeti’nin birkaç sokaktan oluşan olay mahallinde inceleme yapmadan gözlerinde canlanmasının çok mümkün olmadığını düşünüyoruz. Ham görüntüler istendi ancak gelen görüntülerin ham görüntüler olmadığı ortaya çıktı. Sabahtan akşama kadar akan değil, bölüm bölüm, parça parça görüntüler mahkemeye geldi. Oysa mahkeme ham görüntüleri talep etmişti. Mütalaa öncesinde bir hazırlık yapacağız.”
“Keşif Talep Ediyoruz”
Katılanlar vekili Av. Haktan Özkan, olay tutanağına imza atan polislerin dinlendiğini anımsatarak, “Hepsi aynı şeylerden bahsettiler. Biz tanık anlatımlarından anladık ki, mevcut olay tutanağı, delil niteliğine sahip değilmiş ne yazık ki. Bu dosyada hem mütalaa oluşturabilmek hem de bir karar verebilmek için delile ihtiyaç var. Biz dönemin kaymakamının ve Başbakan koruma müdürünün de tanık olarak dinlenmesini talep ettik fakat reddedildi. Keşif talebimiz de reddedildi. En azından keşif talebimizin kabul edilmesini talep ediyoruz” dedi.
Katılanlar vekili Av. Mert Ekinci de “Bugünkü tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini geçen celse de talep etmiştik. Çünkü bunların yargılamaya delil itibariyle bir katkısı yok. Gerçek anlamda meseleye şahitlik eden kaymakam ve koruma müdürünün dinlenmesini istedik ancak keşif talebiyle birlikte reddedildi. Keşif talebimiz kabul edilseydi olayın nasıl gerçekleştiğini kafamızda canlandırabilecektik, maddi gerçeğe ulaşmakta size de katkısı olacağı kanaatindeyim. Keşif talep ediyoruz” diye konuştu.
“Keşif Talebi Reddedilsin”
Sanıklar vekili Av. Fuat Salih Şahin, keşif talebinin reddedilmesini istedi.
Sanıklar vekili Av.Görkem Ünsal da keşif talebi reddedilmesini isteyerek, “Olay tutanağı ve bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı, incelendi. Olayı, o günkü şartlar içerisinde o kalabalığı, miting alanını canlandırmak mümkün değil. Olay tutanağının delil niteliği taşımadığı iddiasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Olay tutanağını tanıkların çoğu doğrulamıştır. Herkesin aynı yerde olması mümkün olmadığı için herkes gördüğü kadarını anlatmıştır. Celse arasında yazılı olarak savunmalarımızı sunacağız” dedi.
“Hopa Meydanı Bizim Yaşam Alanımız”
Mahkeme Başkanı, Metin Lokumcu’nun ailesine söyleyecekleri bir şey olup olmadığını sordu.
Mete Lokumcu, “Hopa Meydanı bizim yaşam alanımız. Savunmayı biraz daha hassasiyete davet ediyorum. Biz oraya suçlu olarak gitmiyoruz. İşimizi yapmaya, çay içmeye gidiyoruz. Suç alanı değil, orası bizim yaşam alanımız” dedi.
Ayşe Bekar, Yeter Babalık, Ulaş Lokumcu ve Neşe Gürhan söyleyecekleri bir şey olmadığını ifade etti.
Duruşmaya saat 14.00’te 5 dakika ara verildi. Verilen aranın ardından ara karar açıklandı.
Ara Kararlar
- Varsa tevsii tahkikat, yoksa esas hakkındaki mütalaasını sunmak üzere dosyanın Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine,
- Katılan vekillerinin olay yerinde keşif yapılmasına ve birtakım tanıkların dinlenmesine yönelik taleplerinin gelinen aşamada yargılamaya bir katkısının olmayacağı değerlendirildiğinden reddine oy birliğiyle karar verildi.
Duruşma saat 14.10’da sona erdi. Bir sonraki duruşma 11 Haziran 2024 günü saat 10.00’da başlayacak, bitmediği takdirde 12 Haziran günü duruşmaya devam edilecek.
Duruşma Sonrası
Duruşma sonrası adliye önünde “Metin Lokumcu İçin Adalet” yazılı pankart açılarak basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında konuşan Lokumcu ailesinin avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, son üç celsenin sadece tanıkları dinlemekle geçtiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
“31 Mayıs 2011, dile kolay dolu dolu 12 yılı geride bıraktık. 13. yıl ve hala davanın nereye kadar gideceğini öngörmek mümkün değil. Sadece 2023 yılında 3 duruşma yaptık. Koskoca bir yıl boyunca 3 duruşma. Şimdi 3 celsedir uğraştığımız şey, 31 Mayıs 2011’de Hopa’da olay tutanağında imzası olan polislerin dinlenmesi. Aslında olay tutanağını kimin yazdığı belli değil. İmzalayan polisler görmemişler, bilmiyorlar, haberleri yok sadece imzalamışlar hatta evinde imzalayan var. Kapısı çalınmış, ‘Okumana gerek yok, amirlerin imzaladı’ demişler. Böyle bir olay tutanağının peşinde 3 duruşmayı geride bıraktık. Bugün bunca insan hem Hopa’dan hem de Türkiye’nin değişik yerlerinden kalkıp bunun için geldi. Neden? Olay tutanağında sadece dinlenmeyen iki polis vardı, bu polislerin dinlenmesi için. Ama devletimiz bir kez daha aktif polislik yapan bu kişiyi bulamadı. Bu polis davanın başından beri aranıyor. Son 3 duruşmadır her duruşmada adı geçiyor. Aktif polis olduğuna ilişkin yazı geliyor mahkemeye fakat bu polise tebligat yapılıp mahkemeye getirilemiyor. Zaten gelip anlatabileceği farklı bir şey yoktu. Nihayetinde bugün artık bu tanıkları dinleme ısrarından vazgeçildi. Belki 11 Haziran’da karar duruşması olacak, kesin değil. Bakalım önümüzde daha hangi engeller var. 11 Haziran’da toplandığımızda 13. yılı geride bırakmış olacağız. Zaten çok gecikti ama adalet gelir mi, işte ondan da çok kaygılıyım.”
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, şu ifadeleri kullandı:
“Metin Lokumcu’nun yakınlarına duruşma hakiminin sorusu bile gerçekten ne kadar hazin durumda olduğumuzu gösteriyor. Soru şu; diyeceğin bir şey var mı? 13 yıla varan bir süre içerisinde sözler bitmiş, 13 yıldır adalet yerini bulmamış ve yargılama tamamlanamamış ve Metin Lokumcu’nun açıkça katledilmesi karşısında sorumlu olanlar da hesap verememiş durumda. Metin Lokumcu’nun duruşması Türkiye’deki hukuk sistemi açısından somut bir örnektir. Eğer birlikte olamazsak, yan yana gelip güçlü mücadele veremezsek bu tür olaylarla çok daha sık karşı karşıya kalacağız. Metin Lokumcu’yu sonuna kadar savunacağız. Bu konuda suçlu olanlar, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bunun hesabını mutlaka verecekler. Bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Lokumcu davası bizim için devam edecek.”
Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da “Biz 13 yıldır mücadeleyi veririz ama arkamızdaki bu kadar güçlü bir halk ve Metin Hoca’nın sevenleri, dostları, arkadaşları olmasaydı biz buraya kadar gelemeyeceğimizi biliyoruz. Çünkü son birkaç aydır yaşanan hukuksuzluklar adalete inancımı iyice zayıflattı. Biz yine de 11 Haziran da kalabalık bir şekilde davaya gelerek umudumuzu yeşertmek istiyoruz. Bizi bu zamana kadar yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bir daha ülkede böyle şeyler yaşanmasın diyoruz ama bu faşizan sistem devam ettiği sürece bu acıları yaşayacağız. 11 Haziran’da bütün dostları buraya bekliyoruz.” dedi.