Deniz Tekin – 17 Ocak 2024
Mahkeme: Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2023/19
12 yaşındaki Nihat Kazanhan, 14 Ocak 2015 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Yafes Mahallesi’nde evlerinin yakınında polisin zırhlı araçtan toplumsal olaylarda kullanılması yasak olan av tüfeğiyle açtığı ateş sonucunda başından vurularak hayatını kaybetti. Kazanhan’ın ölümü nedeniyle sanık Mehmet NurBaki Göçmez hakkında “olası kast ile nitelikli öldürme” suçundan, olay sırasında yanında olan biri polis amiri ve 3 polis hakkında ise “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçlamasıyla dava açıldı. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi sanık Mehmet Nurbaki Göçmez ’in “kasten öldürme” suçunu işlediğinin sabit olduğuna karar vererek, müebbet hapis cezasını “haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri uygulayarak 13 yıl 4 aya düşürdü. İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay katılan avukatlarının istinaf ve temyiz başvurularını reddetti. Anayasa Mahkemesi’nin, Kazanhan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vermesi üzerine yeniden başlayan davanın 5. duruşması 17 Ocak 2024 Çarşamba günü Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma Öncesi
Duruşmanın görüleceği Cizre Adliyesi önünde ve çevresinde zırhlı araçlar ve çevik kuvvet polisleri bekliyordu. Adliye girişindeki polis arama noktasında geçtikten sonra giriş katta bulunan duruşma salonunun önüne geldim. Salon kapısının yanındaki panoda duruşma listesi bulunmuyordu. Duruşmanın görüleceği saat gelmesine rağmen mahkeme heyeti salona gelmedi. Salonun hemen yanındaki masada polisler bekliyordu. Bunun üzerine avukatlar ve katılanlar ile birlikte Şırnak Barosu üyesi avukatlar için ayrılan bölüme geçerek duruşmayı bekledik. Aynı mahkemede görülen başka bir davanın öne alınması ve mahkeme heyetinin geç kalması nedeniyle duruşma yaklaşık 2 saatlik gecikmeyle başladı.
Duruşmaya Katılım
Nihat Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan, babası Mehmet Emin Kazanhan ile avukatları ve Şırnak Barosu Genel Sekreteri Av. Osman Cingöz duruşma salonundaki yerlerini aldı. Daha önce hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılan sanık Mehmet Nurbaki Göçmez bu duruşmaya da katılmadı. Sanık Göçmez’in müdafi Av.Hasan Kanatlı hiç mazeret bildirmeyerek duruşmaya katılmadı. Duruşmayı gazetecilerden sadece Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri izliyordu. Duruşma boyunca salonun önünde dava takip etmek için geldiğini düşündüğüm sivil polisler bekliyordu. Ayrıca Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Cizre ilçe yöneticileri ve Hafıza Merkezi de davayı izlemek için gelmişti.
Duruşmanın Seyri
Mahkeme Başkanı celse arasında dava dosyasına gelen evrakları başlıklar halinde okuyarak tutanağa geçirmeye başladı. Sanığın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında bir adresinin olup olmadığına ilişkin İnterpol Genel Sekreterliğinin mahkemeye gönderdiği cevabi yazının tamamı tutanağa geçirildi. Yazıda, Adalet Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı arasında 2009 yılında imzalanan ‘Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol’ uyarınca yurtdışında oturan şüpheli, sanık, hükümlü, müşteki, tanık Türkiye vatandaşlarının Konsolosluk-Net sisteminde kayıtlı adreslerine UYAP üzerinden ulaşılmasının mümkün olduğu belirtildi. Konsolosluk-Net sisteminde aranılan kişinin adresi bulunmaması halinde, istinabe evrakı ile yabancı ülkenin yetkili adli makamlarından adresin tespiti talep edilmesi gerektiğini ifade edildi. Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğü, sanık Nurbaki Göçmez hakkında yapılan araştırmada yaklaşık 8 ay önce ikametinden ayrıldığı, nereye gittiğinin bilinmediği dair yazısı dosya arasına alındı. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü, sanık Mehmet Nurbaki Göçmez’in yurt dışına giriş ve çıkış kayıtlarına ilişkin gönderdiği yazıda, yapılan sorgulamalarda sanık Göçmez’in yurda giriş ve çıkış kayıtlarına rastlanılmadığını belirtti.
‘Sanığın Yakalanmasını Ve Adaletin Sağlanmasını İstiyorum’
Türkçe bilmeyen katılan Ayşe Kazanhan, tercüman bilirkişi aracılığıyla Kürtçe olarak verdiği beyanda “Kaç zamandır bekliyoruz, yakalanacak deniliyor yakalanmıyor. Ancak yakalandığı zaman biz rahat ederiz. Yakalanmasını istiyoruz. Ceza almasını istiyoruz” dedi. Katılan Mehmet Emin Kazanhan ise “Oğlum polis tarafından katledildi, sanıktan davacıyım, şikâyetçiyim. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum, olaydan 9 yıl geçmiştir, sanığın yakalanmasını ve adaletin sağlanmasını istiyorum” dedi. Ardından söz alan katılanlar vekili Av. Osman Cingöz ise daha önce ayrıntılı olarak mahkemeye sundukları yazılı dilekçeler ve mahkemede yaptıkları sözlü savunmalarını tekrar ettiklerini ifade ederek, sanık hakkında yakalama kararının infaz edilmemesi nedeniyle kırmızı bülten çıkarılmasını istedi.
Savcı Mütalaasında Kırmızı Bülten Kararı Çıkarılmasını İstedi
Duruşma savcısı mahkemeye sunduğu hukuki görüşünde, sanık hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenilmesine, sanığın yurtdışında olması ihtimaline karşı hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verilmesini talep etti. Savcı, sanığın yurt içinde bulunabileceğini bu nedenle yakın akrabaları da dahil olmak üzere adreslerinin de belirlenerek yakalama kararının infazı için ilgili savcılıklara müzekkere yazılmasını ve dava dosyasındaki eksiklerin giderilmesini istedi.
Ara Kararlar
Duruşmaya verilen 10 dakikalık aranın ardından ara kararlar açıklandı;
Sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine,
- Sanık hakkında yakalama emri bulunduğundan hakkında uygulanan yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına,
- Sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin üzerinden geçen zaman, sanığın yurt dışına yasal olmayan yollar çıkmış olabileceği dikkate alındığından sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına karar verildi.
Bir sonraki duruşma 13 Mart 2024 günü 14.30’da görülecek.