Ali İsmail Korkmaz Davası ve Mevzuattaki Eksiklikler: Linç ve Nefret Suçları / Sibel Hürtaş

SİBEL HÜRTAŞ

Eğer bir nefret yasamız ya da linçi suç kabul eden bir cezalandırma anlayışımız olsaydı muhtemelen Ali İsmail Korkmaz davası “son tekmelerin” tartışıldığı komik bir yargılamadan ziyade tüm sanıklar için utanç vesikası haline gelecek bir davaya dönüşebilirdi.

Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran 2013’de Gezi Parkı olayları sırasında Eskişehir’de öldürüldü. Cinayet, Gezi Parkı cinayetlerinden biraz daha farklıydı. O açılan bir ateş ya da kendisine isabet eden gaz bombası sonucu değil, linç edilerek hayata gözlerini yumdu. Olay günü polisten kaçarken Yunus Emre Caddesi’nde, eli sopalı polis ve esnaf tarafından sıkıştırıldı. Sopa ve tekme darbeleriyle dövülen Korkmaz, gittiği hastaneden de muayene edilmeden geri gönderildi. Ancak 20 saat sonra beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı ve 37 günlük komanın ardından hayatını yitirdi.

Korkmaz cinayeti ile ilgili farklı birkaç hukuksal süreç başlatıldı. Bunlardan bazıları takipsizlikle sonuçlanırken, sona doğru gelinen ana davada da sanıklar için tatmin edici olmayan cezalar istenildi. Bu haliyle Korkmaz davası, son zamanlarda sivil toplum örgütlerinin sık sık gündeme getirdiği nefret suçu ve linç suçunun artık cezalandırılması gerektiği yönündeki önerisinin ne kadar hayati olduğunu ortaya koyması bakımından incelenmeye değer bir dava.

Doktora Takipsizlik

Korkmaz’ın ölümü ile ilgili davalardan biri, onu darba uğradığı ilk anda muayene etmeyerek evine gönderen doktor ile ilgiliydi. Korkmaz’ın darba uğradığı ilk anda başvurduğu Dr. Hasan Gülcü, genç adama ağrı kesici vererek, evine gönderdi. Doktorun attığı Gezi karşıtı twitler nedeniyle ideolojik davrandığını öne sürenler oldu[i], Korkmaz’la ilgilenmediği için meslekten men edilmesini talep eden kampanyalar düzenlendi[ii]. Buna karşın doktor hakkındaki soruşturma, kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandı. Ailenin yaptığı itiraz da reddedildi.

Polise de Takipsizlik

Ali İsmail Korkmaz’ın darp edildiği sokakta bulunan bir otelin kamerasındaki görüntülerin ise polis memuru Hüseyin Engin tarafından silindiği ortaya çıktı. Ancak Engin hakkındaki soruşturmada da kişinin kendisi hakkındaki dava delillerini karartmasının suç olmadığı görüşü ileri sürülerek, takipsizlik kararı verildi[iii].

Ana Davada Neler Oluyor

Korkmaz cinayeti ile ilgili ana davada ise Korkmaz’ı darp ettikleri belirlenen İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar ile polis Mevlüt Saldoğan tutuklanırken, olay yerinde oldukları belirlenen Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut ise tutuksuz yargılandı. Davanın, 27 Kasım’da görülen son duruşmasında mütalaasını açıklayan Savcı, polis Mevlüt Saldoğan hakkında müebbet hapis cezası isterken, Yalçın Akbulut hakkında 12 yıl, İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever, Ebubekir Harlar hakkında da 8 yıl hapis talep etti. Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin hakkında ise beraat talep etti.

Mevlüt Saldoğan hakkında istenen cezanın diğerlerinden fazla olmasının nedeni, Ali İsmail Korkmaz’a son darbeyi vuran kişinin kendisi olmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Oysa, kamera görüntüleri sanıkların hepsinin birden Korkmaz’ı sıkıştırdığı, kovaladığı ve dövdüğünü ortaya koyuyor. Bu görüntülere göre, Ali İsmail Korkmaz, aslında bizim hiç de yabancı olmadığımız, sosyal hayatta sık sık kullandığımız ama gerçekte kullanmaya cesaret edemediğimiz bir olaya; “linçe” maruz kalıyor.  Bir sanatçı attığı bir tweet nedeniyle tepki gördüğü zaman kolaylıkla “linç” ifadesi basında yer alabiliyor, ancak Ali İsmail ölümüne linç edilirken bu ifade taraflarca dile getirilmedi. Bugün ceza yasalarında linçin bir suç tanımı yok, dolayısıyla cezası da yok. Peki linç suçu tanımlanmış olsaydı Korkmaz davasında değişen bir şey olacak mıydı?

Bu soruya Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Dç. Dr. Günal Kurşun, şu yanıtı veriyor:

“Orada esnafla polis ortaklaşa dayak atıyorlar -ya da onların esnaf olduğu açıklandı ama esnaf mı bilmiyoruz. Ama bir kişi değil 6-7 kişi darbe vuruyor. En son bir sahne var, mahkum olma olasılığı olan adam da bu sahnedeki adam. Yasaya göre hangisinin öldürücü darbeyi vurduğunu bulmak zorundasın. Bilirkişi raporu bu adam vurmuş diyor. Savcı da aynı mantıktan hareket ederek, polis Mevlüt Saldoğan hakkında adam öldürme suçundan ceza isterken diğerleri için daha az cezalar istiyor.

Eski yasada hemen hemen linç suçunun yerini tutacak bir düzenleme vardı: ‘Faili belli olmayan adam öldürme’ diye bir suç vardı. Bu gibi suçlarda uygulanan madde buydu. Yeni kanunda bu madde yok. O madde olsaydı, olaya katılanların hepsi adam öldürme suçundan ceza alır, daha sonra bu cezada da muhtemelen indirime gidilirdi.”

Nefret Yasası

Uzun süredir sivil toplum örgütlerinin yasalaşması için kampanya yürüttüğü Nefret Suçu da yine Korkmaz davasında değerlendirilebilirdi. Öyle ki Korkmaz, bu kişilerle aralarında bir husumet olduğu için öldürülmedi. Muhtemelen, sanıklar hayatlarında ilk kez Ali İsmail’le o gün o sokakta karşılaşmışlardı. Saldırmalarının tek nedeni Ali İsmail’in Gezi olaylarına katılmış olması yani siyasi duruşuydu. Eğer Nefret suçu yasalaşmış olsaydı belki sanıkların cezai durumları da çok farklı olacaktı. Günal Kurşun, bu durumu şöyle yorumluyor:

“Bence Korkmaz cinayeti bir nefret suçu. Ali İsmail Korkmaz’a siyasi görüşünden ötürü vuruyorlar. Eğer bir nefret yasası olsaydı dava bu haliyle sıradan bir adam öldürme davası olmayacaktı. Ceza hukukunda ‘kusurluluk’ diyoruz. Burada da kusurlu bir durum söz konusu olacaktı. Mezhepsel veya siyasi görüşünden dolayı kişinin öldürülmesi nedeniyle ceza daha arttırıcı olacaktı. Normal de adam öldürme suçu 24 sene ise bu kusurlu hal nedeniyle ceza daha fazla olacaktı.”

Ali İsmail Korkmaz davasında yargılanan tüm sanıkların ceza almamasının önemli bir nedeni de işte mevzuattaki bu eksiklikler. Eğer bir nefret yasamız ya da linçi suç kabul eden bir cezalandırma anlayışımız olsaydı Korkmaz davası bugün yasalar zoruyla çok farklı bir hal alabilirdi.


[i]http://www.odatv.com/n.php?n=aliyi-olduren-doktor-ideolojisinin-kurbani-mi-oldu-1207131200

[ii] https://www.change.org/p/dr-hasan-gülcü-meslekten-men-edilmeli-aliismailkorkmaz-için-imzala

[iii] http://www.radikal.com.tr/turkiye/ali_ismail_davasinda_delil_karartan_polis_sucsuz_bulundu-1238565

Yayınlanma tarihi

20 January 2015

Kategori Listesi

Etiket Listesi