İHD Mardin Şubesi Basın Açıklaması
13.06.2013 Tarihinde Kızıltepe ilçesi Yurtderi (Efaré) köyündeki kuyuda yapılan kazıda elde edilen kemikler ile ilgili Adli Tıp Kurumu tarafından verilen rapora göre söz konusu kuyuda biri bayan olmak üzere 5 kişiye ait DNA profili tespit edildi.
Bu profillerin, kan örnekleri alınan Birlik ve Alabalık ailelerin 29.03.1995 tarihinde devlet tarafından kaybettirilen A.Baki, Kemal, Zübeyir Birlik ve Zeki Alabalık’a ait olduğu kesinleşti. Söz konusu kuyuda çok az kemik parçasının bulunması nedeni ile kuyudaki kemiklerin Savcılık tarafından soruşturma yapılmadan evvel failler tarafından alındığı ve başka bir kuyu veya yere atıldığını düşünmekteyiz. Muhtemelen de bu işlemin devletin kolluk makamları tarafından bilindiğini, bu işlemin de 2008 yılında Katarlı Köyünde yapılan kazı çalışması esnasında yapıldığını düşünmekteyiz.
BİRLİK ve akrabaları ALABALIK’ın kaybettirilme hikayesi Kürdistan’da yaşanılan zorla kaybettirilme vakalarının tüm özelliklerini taşımakta olup kaybettirilmelerin ve infazların devlet merkezli politikaların sonucu olduğu, 1993-1996 yılları arasında bölgede kolluk güçleri tarafından cinayetlerin sistemli ve örgütlü olarak yapıldığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Cinayetlerin faillerinden olan dönemin Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı Attila UĞUR’un, serbest bırakılması, insanlığa karşı işlemiş olduğu suçlar nedeni ile yargı önüne halen çıkarılmamış olması, devletin katilleri koruduğunu, gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığının açık kanıtıdır.
Yargısız infaz ve zorla kaybettirilmelere ilişkin bunca delil ortaya çıkmasına rağmen, halen devletin cinayet aygıtı olan JİTEM hakkında tatmin edici bir soruşturma veya yargılama yapılmamış olması düşündürücüdür,
Yerel savcılıklara devredilen soruşturma dosyalarının üstünün kapatılması endişesindeyiz. Soruşturmaların etkin ve sonuç alıcı bir yöntem ile yapılması temel talebimiz olmak ile beraber sadece adli boyut ile tüm gerçeklikler ortaya çıkmayacaktır. Bunun için TBMM de yargısız infazları ve zorla kaybettirilmeleri irdeleyecek aynı zamanda bu vakaların yoğun olarak yaşandığı tarihlere ilişkin devletin kayıtlarını, 1993 yılındaki MGK kararları da dahil olmak üzere inceleyecek ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacak bir araştırma komisyonun kurulması gereklidir.
Kızıltepe’de bulunan bu kemikler, Kürdistan’da işlenmiş insanlığa karşı suçların kanıtıdır. Öldürülmüş olan bu sivil insanların sadece bir mezara sahip olmaları değil aynı zamanda faillerinin de yargı önüne çıkartılması ailelerin ve bizlerin temel talebidir.
SORUŞTURMALARIN ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!
MARDİN İHD