AMAÇ :‘Zorla kaybettirilmiş yurttaşların ‘ akıbetlerinin ortaya çıkması ve faillerinin tespiti için şubemiz tarafından savcılıklar nezdinde yapılan başvuruların kabulü ile araştırma ve kazı çalışmaları esnasında vahşetin izlerin tanıklık eden heyetimiz, gerçeğin kayıt altına alınması, yargısız infazların kamuoyu tarafından bilinmesi ve ilgili makamların harekete geçmesi, zorla kaybettirilme ve yargısız infaz gerçeği ile yüzleşilmesi amacı ile çalışmaları raporlaştırma gereksinimi duymuştur.
Kayıp Kişilerin Kaybedilme Hikayesi
Mahmut ABAK ve Mehmet Emin ABAK,14.01.1995 tarihinde Mardin ili merkez Eroğlu köyünden askeri görevlilerce gözaltına alınır. Gözaltına alındıklarına bütün köy şahitlik eder. Ailenin anlatımlarına göre daha köyde iken Mahmut ABAK yaşamını yitirir. Gözaltına alınıp kaybettirilen Mahmut ABAK ‘ın cenazesi yaklaşık 1 hafta sonra Kızıltepe sınırları içerisinde yer alan Tizlerin ( Aysun) köyünde bulunan eski bir su kuyusunda, komşu köylüler tarafından suyun yüzeyinde bulunur. Mehmet Emin ABAK ‘ tan ise haber alınmaz.
A.Vahap ATEŞ, 14.06.1994 Tarihinde Kızıltepe ilçesine bağlı Kırkuyu köyünden ailesinin gözü önünde askeri görevlilerce gözaltına alınır. Kendisinden bir daha haber alınmaz.
Yusuf TUNÇ 9.02.1994 tarihinde Kızıltepe ilçesine bağlı kengerli köyünde askeri görevlilerce ailesinin yanında iken gözaltına alınır.kendisinden bir daha haber alınmaz.
Kayıp yurttaşların aileleri tarafından 1993-2000 yılları arasında güvenlik gerekçesi ile devlet tarafından boşaltılmış Tilzerin (Aysun) köyünde bulunan kuyuların içine yakınlarının atılmış olduğu iddiası ve Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının re’sen tespit etmiş olduğu hususlar ışığında; Söz konusu köyde bulunan kuyularda araştırma – inceleme ve kazı çalışması yapılması kararı Savcılık tarafından verilmiştir.
Olayın Hukuki Gelişimi
Yukarıda hikayeleri yazılan her bir kayıp için Kazı çalışmasının yapıldığı tarihe kadar etkili hukuki bir soruşturmanın yürütülmediği, haklarında aileleri tarafından kaybettirildikleri tarihte verilen dilekçe üzerinde ilgili makamlar tarafından bir çalışma yürütülmediği, ailelerin, kaçırıldıkları tarih itibari ile vermiş oldukları dilekçelerde suçladıkları görevliler tarafından araştırmanın yürütüldüğü ve bu neden ile Kazı çalışması yapıldığı tarihe kadar tatmin edici,etkin bir hukuki soruşturmanın yürütülmediği tespiti yapılmıştır..2008 yılından itibaren şubemiz tarafından Mardin il ve ilçelerinde yaşanılmış zorla kaybettirilme vakalarına ait soruşturmaların zamanaşımına uğramaması için Savcılık makamlarına başvuru yapmış,bu tarihten itibaren tarafımızdan elde edilen deliller ilgili adli makamlar ile paylaşılarak etkin bir soruşturmanın yürütülmesini sağlanmaya çalışmıştır.Mardin ili açısından Adli makamların bu kapsam da ki çalışmalarının tatmin edici olduğu ancak vakaların zamanaşımına uğramaması için ivedi olarak Mahkemeler nezdinde davalar açılması gerektiğine inanmaktayız.
Kızıltepe’de Kaybettirilme Vakaları
1991 ve 2000 yılları arasında Derneğimize yapılan başvurulara göre Kızıltepe ilçesinde 13 kişi zorla kaybettirilmiştir. Kaybettirilen yurttaşların isimleri şunlardır.
1-Yusuf TUNÇ
2-Necat YALÇINKAYA
3-Şemseddin YALÇINKAYA
4-Abdurrahman BULUT
5-Kemal BİRLİK
6-Zeki ALABALIK
7-Zübeyir BİRLİK
8-Abdülbaki BİRLİK
9-A.Vahap ATEŞ
10-Hüseyin ÇELEBİ
11-Abdurrahman ABİ
12-Süleyman ABAK
13-Mehmet Emin ABAK
MARDİN İL VE İLÇELERİNDE İÇİNDE KAYBETTİRİLMİŞ
SİVİL İNSANLARIN OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN
AÇILMIŞ KUYULARA VE MEZARLARA İLİŞKİN TABLO
İlçe |
Köy |
Başvuru Tarihi |
Bulunan Kişi Sayısı |
Sonuç |
Kızıltepe |
Katarlı |
2008-2013 |
2 |
Necat Yalçınkaya ve Şemsettin Yalçınkaya‘ya ait oldukları adli tıp raporu ile sonuçlandı. |
Dargeçit |
Bağözü |
2012 |
9 |
Kayıp Mehmet Emin Aslan’ın kimliği tespit edildi, Şükran Özer (PKK üyesi) kimliği tespit edildi. |
Kızıltepe |
Merkez |
2009-2013 |
2 |
Menduh Demir ve Şeyhmus Kaban’ a ait olduğu ön rapor ile tespit edildi. |
Kızıltepe |
Aysun Köyü (Tilzerin) |
2013 |
3 |
DNA sonuçları beklenmektedir. |
Nusaybin |
Girmeli |
2013 |
4 |
DNA sonuçları beklenmektedir. |
Kızıltepe |
Yurtderi (Efare) |
2013 |
600 adet kemik parçası bulundu |
DNA sonuçları beklenmektedir |
Derik |
Merkez |
2011 |
4 |
Vecdin Avcıl’a ait olduğu ön rapor ile tespit edildi. |
Talep Edilen Kriterler:
Derneğimizin söz konusu mezarın açılması talebinin aynı zamanda şikâyet içerikli olduğu, dolayısı delillerin toplanması, ölüm nedenlerinin tam olarak belirlenmesi için BM Minnesota protokolüne ( hukuk dışı, keyfi ve yargısız infazların önlenmesi ve soruşturulmasına ilişkin)uygun yöntemler ile mezar açılmasını talep etmiştir.
Tilzerin (Aysun) Köyü Kayıp Yurttaşları Arama Çalışması
Kuyuların Açılması
23.05.2013 Tarihli Çalışma
23.05.2013 tarihinde Soruşturma Savcısı, Adli tıp uzmanı ve teknisyenleri, olay yeri inceleme ekipleri, Başvurucu aileleri ve Dernek avukatlarının hazır bulunduğu esnada kuyuda çalışılmaya başlanılmıştır. Kuyunun köyün hemen dışında olduğu ve aynı bölgede aralıklar ile 7 kuyunun olduğu tespiti yapılmıştır. Daha önce Mahmut ABAK’ın cenazesinin bulunduğu kuyu ve yanındaki kuyu şüpheli kuyu olarak tanımlanmıştır. Kuyunun yaklaşık olarak 8-12 metre arası derinlikte olduğu gözlemlenmiştir. Daha önce ceset bulunan kuyu öncelikle iş makinesi aracılığı ile kuyunun toprak zeminde görünür kılınması için çevresi açılmıştır. Çevresi açılan kuyunun içerisinin ağzına kadar su ile dolu olduğu tespiti üzerine hazır edilmiş vidanjör ile içindeki su boşaltılmaya çalışılmıştır. Aynı gün akşama kadar kuyuda bulunan yaklaşık 80 ton su çekilmiştir. Çekilen her su içinde delil olma ihtimaline binaen incelenmiştir. Kuyuya sarkıtılan görevlilerin kuyunun dibinde 1.5 metrelik balçık olduğunun tespiti üzerine çalışma şartlarının zorlanması ve ekipmanların eksik olması nedeni ile çalışmaya 10.06.2011 tarihinde devam edilmek üzere ara verilmiştir.
10.06.2013 Tarihli Çalışma
Temin edilen ek makineler ile söz konusu kuyuda bulunan bütün su çekilerek kuyunun dibi bulunmaya çalışılmıştır. Kuyuya sarkıtılan görevliler kuyunun tam ağzına denk düşen dipte, üzerine atılmış kayaların ve balçık tabakasın içinde elbise parçalarını tespit etmesi üzerine söz konusu yerin balçıktan temizlenmesi için çalışılmaya başlanılmıştır. Balçığın temizlenmesi neticesinde elbiseleri içinde bir insan iskeletine rastlanılmış, söz konusu iskeletin bir bütün halinde elbise ile beraber alınması için gayret edilmiştir. Yüzeye çıkarılan iskeletin kafa kısmının eksik olduğu tespiti üzerine kuyuda tekrar çalışılmaya başlanılmıştır.
Aynı gün içinde yine söz konusu köyde eski bir evin tuvaleti olarak kullanılan yerin şüpheli olduğu ve açılması gerektiği talebinin savcılığa iletilmesi ile köyün ortasında bulunan eski bir harabenin yanında bulunan yerde kazı çalışması, işçiler vasıtası ile yapılmaya başlanılmıştır. Yerin yaklaşık 2 metre altında üst üste, elbiseleri ile atılmış iki insan iskeletine ulaşılmıştır. Bulunan insan iskeletlerden birisinin üzerinde sivil elbise, ayakkabıları kısmen yıpranmış halde bulunmuştur. Yine bir kişinin bedenin alt kısmında silahlığı olan bir askeri kamuflaj pantolonuna benzer bir elbise bulunmuştur. Yine elbiselerin içinde iki adet kovan bulunmuştur. Söz konusu insan kemikleri ve bulunan tüm elbise parçaları delillendirilmiştir.
Karanlığın çökmesi nedeni ile her iki noktadaki çalışmaya ertesi gün devam edilmek üzere ara verilmiştir.
11.06.2013 Tarihli Çalışma
Birinci kuyuda yapılan çalışmada daha önce bulunan insan iskeletine ait kafatasını arama çalışması kuyunun tamamı ile boşatılmasına rağmen bulunmaması üzerine son verilmiştir. Daha önce tespit edilen ikinci kuyuda da su ve balçıktan arındırılmak sureti ile arama çalışması yapılmış ancak herhangi bir emareye ulaşılmadığından dolayı söz konusu köyde elde edilen bulguların delillendirilmesi ve tutanakların tutulması sureti ile çalışmalara son verilmiştir.
Netice itibarı ile 3 insana ait bulgulara ulaşılmıştır.
Efare (Yurtderi) Köyü Kayıp Yurttaşları Arama Çalışması
13.06.2013
29.05.1995 tarihinde Kızıltepe cezaevinden tahliye olan Kemal Birlik ile Zeki ALABALIK’ı almaya gelen Zübeyir BİRLİK ve Abdulbaki BİRLİK, Kızıltepe Cezaevi önünde askeri görevlilerce gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamaz. Uzun yıllardır kayıplarını arayan ailenin, Kızıltepe İlçesine bağlı Yurtderi Köyü içinde bulunan eski bir su kuyusunda bulunma ihtimalinin olduğunu ve araştırma yapılması talebinin savcılık makamı tarafından kabul edilmesi üzerine söz konusu yerde arama çalışması başlatılmıştır.
Yurtderi Köyü 1993 ve 1997 yılları arasında güvenlik gerekçesi ile boşatılmış, Kızıltepe ilçesine yaklaşık olarak 10 km mesafe de dağ içinde bir köy olduğu, şüpheli kuyunun eski ve yıkık bir taş yapının bahçesinde bulunduğu tespiti yapılmıştır. Kuyunun yaklaşık olarak 12 metre derinlikte olduğu ancak yarısına kadar kaya parçaları ve toprak ile dolduğu tespiti üzerine iş makineleri ile kuyudaki iri taş blokları çıkartılmıştır. Kuyunun en dibi olarak düşünülen yerde yan taraflarda insana ait olduğu düşünülen ve insan vücudunun çeşitli yerlerine ait kemik parçalarına ulaşılmıştır. Toplam 600 civarında olduğu düşünülen kemik parçaları delillendirilmiştir.
Başvurucu ailelerin ve kayıp edilen başka yurttaşların ailelerinin DNA eşleştirilmesi için yeteri kadar örnek alındıktan sonra ivedi olarak adli tıp kurumuna savcılık tarafından gönderilecektir.
Sonuç ve Kanaat
Bulunan cesetlerin kimlik tespitleri, ölüm nedenleri, öldürülme biçimleri, öldürülme tarihleri ve yaşları Adlı tıp kurumunun yapacağı çalışmadan sonra netleşecektir. Kimliklerin tespiti veya tespit olunmaması halinde dahi şikâyet hakkı kullanılacaktır Bununla beraber şu tespitleri kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı duymaktayız;
1- Tilzerin (Aysun) ve Efaré( Yurtderi) köylerinde şüpheli olarak tespit edilen bütün yerlerde insan kemiklerinin bulunması nedeni ile açık bir infaz yeri olarak kullanıldıkları; infaz yeri için seçilmiş köylerin benzer özelliklere sahip olduğu, Yurtderi, Katarlı, Aysun köylerinin güvenlik gerekçesi ile boşaltılmış, anayol üzerinde olmayan, içinde derin eski su kuyularının bulunduğu köyler olması infaz yerlerinin bilinerek tercih edilmiş olduğu,
2- Her iki köyün 1993 -2000 yılları arasında güvenlik gerekçesi ile boşaltılmış olması, giriş ve çıkışların izne tabi olması, gömülmelerin ve kuyuya atılmaların o tarihteki güvenlik görevlilerinin bilgisi dahilinde olduğu,
3- Kişilerin hiçbir hukuki, dini ve örfi kural dikkate alınmaksızın gömüldükleri veya kuyuya atıldıkları,
4- Köylerin özellikleri, kaybedilme tarihleri dikkate alındığında cinayetlerin siyasal gerekçeler ile gerçekleştiği,
5- Cesetlerde bulunan elbiselerin sivil yurttaşların günlük yaşamda kullandıkları elbiseler oldukları ve elbiselerin üzerinde firma etiketlerinin bulunduğu,
6- Bulunan cesetlerin Başvurucu ailelere ait çıkmaması halinde dahi gömülme veya atılma biçimi, kemiklerdeki şüpheler, diğer nedenlerden dolayı savcılık tarafından özenli ve ayrıntılı bir soruşturmanın yürütülmesi, olayın gerçekleşme biçimini ortaya çıkaracak şekilde dönemin güvenlikten sorumlu görevlilerini, Belediye görevlileri ve başkanlarının şimdilik bilgilerine veya ifadelerine başvurulmasını,
7- Halen devam Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın genişletilmesi ve etkin bir soruşturmanın yürütülmesini,
8- Faili meçhul cinayet, kayıp yurttaşların akıbetlerini ortaya çıkarılacak tarafsız ve bağımsız bir komisyonun kurulması, Yine mezar açma işlemlerinin BM protokolüne uygun bağımsız komisyonlar tarafından yapılmasını talep etmekteyiz.
9- Adli makamların delillerin toplanmasında duyarlılık gösterdikleri, mağdurların taleplerine duyarlılık gösterdikleri,
10- Yapılan çalışmanın kamuoyu ile paylaşılması ve “Yargısız İnfaz” gerçeğinin kamuoyu tarafından bilinmesi için söz konusu çalışma rapor haline getirilmiştir.
Av. Erdal KUZU Abdurrahman KIZILAY Av. Hüseyin CANGİR
Şube Başkanı Şube Saymanı Şube Yönetim Kurulu Üyesi
Av. Ahmet ARIKAN Av. Eser ÇEÇEN Yılmaz EREN
Şube Yönetim Kurulu Üyesi Şube Yönetim Kurulu Üyesi Meya-Der Temsilcisi