4 Mayıs 2017 günü gece saatlerinde, Şırnak’ın Silopi ilçesi Karşıyaka mahallesinde bulunan MHP Silopi İlçe Teşkilatı’na ait parti binasının korumasında görevli polis memuru Ömer Yeğit’in kullandığı 73 A 0133 plakalı panzer tipi zırhlı araç, 715. Sokak No:13 adresindeki Mesut Yıldırım’a ait tek katlı betonarme bir evin salon kısmına çarptı. Zırhlı aracın evin duvar ve kolonlarını yıkarak içeri girmesi sonucu o sırada salonda uyumakta olan Muhammed Yıldırım (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşler yaşamını yitirdi.
12 Mayıs 2017 tarihinde aynı gece olay yerinden çıkarılan zırhlı araç üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, araçta herhangi bir arıza bulunmadığı, sürücünün aracı kullanmak üzere bir eğitimden geçmediği, olaya personelin bilgi ve deneyim eksikliğinin neden olduğu kaydedildi.
Olayla ilgili yürütülen soruşturma neticesinde, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü polis memurları Ömer Yeğit ve Murat Maden hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan dava açıldı.
Tutuklu sanık Ömer Yeğit 17 Ekim 2017 tarihli ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi. 11 Ocak 2018 ve 19 Nisan 2018 tarihli duruşmalarda görevlendirme tutanağında imzası bulunan polisler tanık olarak dinlendi. 12 Temmuz 2018 tarihli duruşmada dinlenen tanık polis, eğitimden geçmeyen personelin araçta görevlendirilmesinin sorumlusunun İlçe Emniyet Müdürü olduğunu belirtti.
25 Ekim 2018 tarihli duruşmada Eylül ayında bilirkişiler tarafından yapılan keşif neticesinde hazırlanan raporun dosyaya sunulduğu görüldü. Raporda asli kusurlu olanın eve çarpan panzer olduğu, aracı kullanan ve görevlendirmesini yapan polis memurlarının tali kusurlu olduğu kaydedildi. Duruşmada dinlenen tanık ve sanık polislerin tümü ise olayın sorumlusu olarak sertifikasız personeli görevlendirme emrini veren Emniyet Müdürü’nü işaret etti. Müşteki avukatları bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek kanuna aykırı emri veren Emniyet müdürü ile kanunsuz emri uygulayan personelin yargılanmasını, suç vasfının “taksir” değil “olası kast”a varabilecek kadar geniş bir çerçevede değerlendirilmesi gerektiği ifade etti ve sanıkların tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklanma taleplerini reddederken sorumluların ve kusur durumlarının belirlenebilmesi için İstanbul Teknik Üniversitesinden bilirkişi raporunun istenmesine karar verildi. 25 Aralık 2018 ve 14 Şubat 2019 tarihli duruşmalarda talep edilen bilirkişi raporunun gelmediği belirtilerek duruşma ertelendi.
2 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen 8. duruşmada, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden talep edilen bilirkişi raporu dosyaya sunuldu. Sanıklar Ömer Yeğit ve Murat Maden’e en alt dereceden kusur atfedilen raporda, panzere, 23 yıllık olduğuna, önceden belirlenemeyecek arızalar gösterebileceğine dikkat çekilerek asli kusur atfedilmişti. Duruşmada yeniden göreve başladığını belirten sanık polis memuru Ömer Yeğit, hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme, Ömer Yeğit hakkındaki imza yükümlülüğünün kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasağının ise devamına karar verdi. 31 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleşen duruşmada, Ahmet Yıldırım’ın suçtan zarar görme ihtimaline istinaden davaya ve duruşmalara katılmasının kabulüne karar verildi. Cumhuriyet Savcısı’nın esasa dair mütalaasında, sanıklardan Ömer Yeğit’in ve Murat Maden’in “taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet verme” suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
19 Haziran 2019 tarihinde görülen karar duruşmasında, zırhlı aracın sürücüsü Ömer Yeğit hakkında “Taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanması” suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yeğit’e verilen cezada 1/6 oranında indirime giden mahkeme, cezayı 2 yıl 1 aya indirerek, 19 bin Türk Lirası para cezasına çevirdi. Aynı suçlamayla yargılanan polis amiri Murat Maden hakkında ise, olay gerçekleştiğinde göreve başlama süresinin bir hafta olduğu ve sertifikasız polis memurlarını zırhlı araçta görevlendirmenin süregelen bir uygulama olduğu gerekçesiyle beraat kararı verildi. Olayın sorumluları arasında gösterilen dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan hakkında ise, “görevi kötüye kullanmak” suçundan suç duyurusunda bulunuldu. Kararın ardından Yıldırım kardeşlerin avukatı istinafa başvururken, dosya savcısı da sanık Yeğit ile aynı maddeden cezalandırılmasını istediği Murat Maden’e ilişkin verilen karara itiraz etti.
Yargıtay tarafından temyiz incelemesi devam ediyor.
Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz davanın seyrini anlatan zaman çizelgesine, takip ettiğimiz duruşmaların izleme raporlarına ve basında çıkan ilgili haberlere de göz atabilirsiniz.