Danıştay, Kemal Türkler’i öldüren Ünal Osmanağaoğlu cezasız kaldığı için Türkler ailesine tazminat ödenmesine hükmetti.
38 yıl önce katledilen DİSK Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler’in ailesi, fail Ünal Osmanağaoğlu zamanaşımı ile cezasız kaldığı için “hizmet kusurları bulunduğu” gerekçesiyle İçişleri ve Adalet Bakanlığı’ndan manevi tazminat talebinde bulunmuştu. İdare mahkemesince reddedilen başvuru Danıştay 10. Dairesi tarafından bozuldu. Daire, davalı idarelerin failin yakalanmasında özenli davranmaması nedeniyle tazminata hükmetti. DİSK’in kurucu genel başkanlarından, dönemin Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler , 22 Temmuz 1980’de evinin önünde gerçekleştirilen suikast sonucu yaşamını yitirdi. Tanık anlatımları ile iki failden birinin Bahçelievler katliamı faillerinden Ünal Osmanağaoğlu olduğu belirlendi ancak Osmanağaoğlu,1979’da kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliğiyle yurtdışına kaçtı. Avusturya’da 1989’da uyuşturucu madde nedeniyle 3 yıl cezaevinde yattıktan sonra sınır dışı edilen Osmanağaoğlu, 1992’de Türkiye’ye geldi. Yurda girişte gözaltına alınan Osmanağaoğlu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından serbest bırakıldı. Hakkındaki gıyabi tutuklama kararına karşın ancak 1996 yılında sanık yapılan Osmanağaoğlu’nun Kuşadası’nda kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliği ile yeni bir hayata başladığı ortaya çıktı. 1999’da tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konan Osmanağaoğlu, 2003’te delil yetersizliğinden beraat etti. Kararın Yargıtayca bozuldu ancak Osmanağaoğlu 2007’de bir kez daha beraat etti. Bu karar 2009’da bozuldu ancak mahkeme beraat kararında direndi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010’da kararı bir kez daha bozdu ancak mahkeme bu kez de zamanaşımı gerekçesiyle davayı düşürdü. Osmanağaoğlu, düşme kararı üzerine 3. Yargı paketinden yararlandırılıp 2012’de tahliye edildi.
Hizmet kusuru var
Kararın onanmasının ardından Türkler’in eşi Sabahat Türkler ile kızları Nilgün Soydan Türkler ve Yasemin Türkler, Adalet ve İçişleri bakanlıklarından 50’şer bin TL manevi tazminat talebinde bulundu. Talep İstanbul 10. İdare Mahkemesince reddedildi. Aile kararı temyiz ederek Danıştay’a taşıdı. Danıştay 10. Dairesi 24 Ocak 2018’de başvuruyu inceleyerek karara bağladı. Daire, kararında, İçişleri Bakanlığı’nın suç işlenmesini önlemek, suçluları takip etmek ve yakalamak gibi görevleri olduğunu anımsatarak, Adalet Bakanlığı’nın da adalet hizmetleriyle ilgili konularda, gerekli araştırmalar ve hukuki düzenlemeleri yapmak, görüş bildirmek gibi görevleri olduğunu ifade etti. Daire, inceleme konusu uyuşmazlığın, idarelerin hizmet kusuru nedeniyle sanığın yakalanması ve yargılamanın gecikmesinden kaynaklandığının tartışmasız olduğunu vurguladı.
Görevini yapmadı
Daire, Osmanağaoğlu’nun kardeşine ait sahte pasaportla ülkeye giriş yaptığını anımsatarak, pasaporttaki fotoğrafın sahte olduğunun anlaşıldığını, buna rağmen gerçek kimliğinin tespit edilmeye çalışılmadığını belirtti. Hakkında pek çok arama yazısı bulunmasına rağmen kardeşine ait kimlikle uzun yıllar rahatça dolaştığı ifade edilen Osmanağaoğlu’nun milli bir parkı işlettiği sırada yakalandığı kaydedildi. Bu durum dikkate alındığında İçişleri Bakanlığı’nın suçluları takip etmek ve yakalamak görevini yerine getirmediği, hizmeti hem geç hem kötü işlettiği vurgulanarak, sanığın olay tarihinden 19 yıl sonra yakalanmasında hizmet kusuru bulunduğunun tartışmasız olduğu belirtildi. Daire, diğer davalı Adalet Bakanlığı’nın kendisine görev olarak verilmiş olan adalet hizmetinin etkin ve hızlı bir şekilde işlenmesini sağlayacak nitelikte ve yeterlikte araç, gereç ve personel temin etmediğini kaydetti. Bakanlığın bu kusuru nedeniyle sanığın yargılamasının uzamasına sebebiyet verildiği, davanın zamanaşımına uğramasına neden olunduğunu ifade edildi.
Mahkemeye gitti
Daire, davacıların duymuş olduğu acı ve ıstırabın giderilmesini sağlayacak ve zenginleşmeye de yol açmayacak bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 28 Kasım 2013 tarihli kararının bozulmasına hükmetti. Bozma kararı yeniden bir karar verilmek üzere idare mahkemesine gönderildi.
Kardeşi aday
Osmanağaoğlu’nun kimliğini kullandığı kardeşi Tamer Osmanağaoğlu, MHP tarafından İzmir 2. Bölge 1. sıradan milletvekili adayı olarak gösterildi. 2 Temmuz 2014’de yaşamını yitiren Ünal Osmanağaoğlu’nun cenazesine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, o dönem TBMM Başkanvekili olan Meral Akşener, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan da katılmıştı.