Emniyet Genel Müdürlüğü, “Ankara JİTEM Davası” olarak bilinen davaya gönderdiği yazıda ‘Ayışığı’ isimli gizli tanığın bulunamadığını belirtti. Duruma tepki gösteren avukatlar ise “Bir tanığa gizli tanık statüsü vermiş ise nasıl bulunamıyor? O zaman sahte belge mi düzenlendi” diye sordu.
Ankara ve çevre kentlerinde 1993-1996 yılları arasında 19 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ve kamuoyunda “Ankara JİTEM Davası” olarak bilinen davanın 18’inci duruşması, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmada müşteki avukatları ile İsveç’ten gelen müşteki yakını İbrahim Candan’ın yanı sıra sanık avukatları da hazır bulundu.
Kimlik tespiti ardından başlayan mahkemede heyetin değiştiği görüldü. Heyet değişikliğinden kaynaklı önceki zabıtlar tekrar okundu.
‘Yeşil’ kod isimli sanık Mahmut Yıldırım hakkında yakalama kararının devam ettiğinin aktarıldığı mahkemede, sanıklardan Alper Tekdemir’in ana dosya ile ilgili savunmasının alındığı, birleşen dosyada maktül Abdulmecid Baskın’ın öldürülmesine ilişkin ifadesinin alınmadığı yine sanıklardan Yusuf Yüksel’in özel yetkili mahkemece ifadesinin alındığı CD ve CD çözümlerinin dava dosyasında bulunduğu belirtildi.
Mahkeme heyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gizli tanıklardan ‘Ayışığı’nın bulunamadığı yönünde bir yazı geldiği belirtildi.
“Gizli Tanık Nasıl Bulunamaz?”
Söz alan müşteki avukatlarından Yusuf Alataş, “Biz ‘Ayışığı’nın olmadığına dair belgeyi dosyada görmedik. Zaten gizli tanığın bulunamayacağından eminiz çünkü bu davanın kapatılması için her şey yapılacak” diyerek tepki gösterdi.
“Gizli tanık nasıl bulunamaz?” diyerek tepkisini sürdüren Alataş, şöyle devam etti:
“Bir tanığa gizli tanık statüsü vermiş ise nasıl bulunamıyor. O zaman sahte belge mi düzenlendi? Ne zaman ki yargılamada muhalifler müşteki ise gizli tanık muhaliflerin lehine ise kayboluyor. Aleyhine ise bulunuyor. Bu yüzden itirazım var. Bir insan nasıl kaybolabilir. Biz bu ülkede yaşıyoruz. Biz biliyoruz ki bu davanın asıl faili devletin ta kendisidir. Bir numaralı sanık AKP’nin yanında çıkıyor ama biz gizli tanığı bulamıyoruz.”
Söz alan sanık avukatları ise “Bu ülkede siyasi süreçlerin önemini herkes bilir. Muhtemelen tanık yurtdışındadır” diye konuştu.
Ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Alper Tekdemir ve Yusuf Yüksel’in SEGBİS yolu ile savunmasının alınmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti ayrıca gizli tanık Ayışığı’na dair dosyaya gelen belgenin bir sonraki celse okunmasını ve müşteki avukatlarının taleplerinin de o celsede karar altına alınmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 5 Nisan 2019 tarihinde görülecek.
“Burada Yapılan Bir Tiyatro”
Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan müşteki İbrahim Candan, “Duruşma için İsveç’ten geldim. İçerdeki evrak hurdalığının alış veriş sepetine konulduğunu gördüğümde buradan bir şey çıkmayacağını anladım. Burada yapılan bir tiyatro” diyerek tepki gösterdi.
“Aradan 25 yıl geçti. 25 yıldır bu olayı takip ediyorum. 8 yıldır mahkeme açılmış ama 8 arpa boyu yol alınmamış. Kürt olduğumuz için dışlanıyoruz. Burada horlanıyoruz. Hakkımızı vermiyor mahkemeyi savsaklıyorlar. Devletin kanunlarına gölge düşürüyorlar.”
Dava Hakkında
1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da bulunduğu zorla kaybedilen veya yasadışı keyfi infaz edilen 19 kişiye ilişkin ilk soruşturma 2011 yılında başlatıldı.
20 Eylül 2013 tarihinde zamanaşımı riskinden dolayı Abdülmecit Baskın cinayetiyle ilgili iddianame düzenlenirken, 19 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen yeni iddianameyle Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan cinayetleri de yargılamaya dahil edildi.
Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman’ın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılandığı dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.