Avukat Rojhat Dilsiz, Silopi’de evlerine giren panzerin altında kalan iki çocuğun ölümüne ilişkin davada polise verilen para cezası kararını değerlendirdi.
Silopi’de Muhammed ve Furkan Yıldırım kardeşleri evlerinin duvarını panzerle yıkarak ezen polis memuruna verilen 2 yıl 1 aylık hapis cezasının, 19 bin TL para cezasına çevrilmesi kararına karşı itirazda bulunan aile avukatı Rojhat Dilsiz, “Faili kolluk kuvveti olan suçlarda tüm devlet mekanizmaları failler korumak için ellerinden geleni yapıyor” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde, 3 Mayıs 2017 tarihinde evlerinin duvarını yıkarak içeri giren panzerin altında ezilerek can veren Muhammed (7) ve Furkan Yıldırım (6) kardeşlerin ölümüne neden olan zırhlı araç sürücüsü polis Ömer Yeğit ve onu görevlendiren amiri Murat Maden hakkında açılan davanın karar duruşması önceki gün Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.
Mahkeme, daha ilk duruşmada tahliye edilen panzer sürücüsü Ömer Yeğit hakkında “taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişin yaralanması” suçlamasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
“İyi Hal” İndirimi İle Para Cezası Takside Bölündü
Fakat “Sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri” gerekçeleriyle bu cezada 1/6 oranında indirime giden mahkeme, cezayı 2 yıl 1 aya düşürdü. Sonrasında cezayı 19 bin TL para cezasına çeviren mahkeme, paranın da 24 ay eşit taksitlerle ödenmesine karar verdi.
Yeğit’i Görevlendiren Amirin İhmal Kastı Yok!
Mahkeme, aynı suçlamayla yargılanan Yeğit’i görevlendiren amiri Murat Maden hakkında ise beraat kararı verdi. Maden hakkında verilen kararın gerekçesi ise, “…görevlendirme yetkisinin Emniyet Müdürüne ait olduğu, sanığın nöbet listesinde imzası bulunmasının göreve başladığı zaman aralığının kısalığı (bir hafta) da dikkate alındığında, ihmal kastı bulunmadığı ve tek başına somut olayda taksirle yaralama sonucu ile uygun illiyet bağı kurmaya elverişli olmadığı” şeklinde açıklandı.
İlçe Emniyet Müdürü Hakkında Suç Duyurusu Kararı
Mahkeme yine görülen 10 duruşma boyunca ismi sık sık tanık ve sanık polisler tarafından dillendirilen, Yıldırım kardeşlerin avukatlarının hakkında suç duyurusunda bulunduğu dönemin İlçe Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’la ilgili de beklenmedik bir karar verdi. Mahkeme, Erdoğan’ın “görevi kötüye kullanmak” suçu yönünden takdir ve iflası için Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
“Faillerin Ortaya Çıkmaması İçin Ortak Hareket Edilmiş Gibi”
Davayı başından beri takip eden Yıldırım kardeşlerin avukatlarından Rojhat Dilsiz, “ödül” olarak nitelendirdiği cezalara ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Gökhan Altay’a değerlendirmelerde bulundu.
“Bu dosya, bundan sonra benzer olayların meydana gelmemesi ve çocuk ölümlerine ışık olabilecek bir örnek teşkil edebilirdi” diyen Av. Dilsiz, ancak mahkemenin verdiği kararla bunu ortadan kaldırdığını ifade etti. Dilsiz, “Daha önce takip ettiğimiz benzer çoğu dosyada olduğu üzere, olayın meydana geldiği andan mahkemenin karar aşamasına kadar tüm mekanizmalar sanki gerçek faillerin ortaya çıkarılmaması için ortak hareket etmiş gibi görüyor” değerlendirmesinde bulundu.
“İstinafa Başvurduk”
Her şeye rağmen sanıklara verilecek cezaların hakkaniyete uygun olacağı ve belli indirimlerin bu dosyada uygulanmayacağını düşündüklerini belirten Dilsiz, “Ancak verilen karar 2 çocuğumuzun ölümüne sebep olan şoföre 19 bin TL para cezası verilmesinden ibaret hale geldi” dedi.
Failin kolluk kuvveti olduğu suçlarda tüm devlet mekanizmalarının benzer reflekslerle hareket ettiğini ve failleri korumak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Dilsiz, karara karşı istinaf yoluna başvurduklarını aktardı. Dilsiz, iç hukuk yolları tüketilse bile, adil bir yargılama yapılması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kadar gideceklerini dile getirdi.