13 Aralık 2019 tarihinde, karar duruşması görülecek Ankara JİTEM davası öncesinde ağır insan hakları ihlallerine ilişkin adalet arayışını yıllardır ısrarla devam ettiren kayıp yakınlarıyla bir araya geliyoruz. Amacımız adalet arayışı süreçlerinin zorluklarını hep birlikte tartışmak, ama bu mücadelenin yarattığı cesaret ve dayanışmayı güçlendirerek. İstedik ki, adaleti beklerken geçip giden günlerde neler hissedip neler yaşadığımızı bu sefer duyguların dilinden konuşalım.
Cezasızlık insan hak ihlallerinin yeniden yaşanmasına yol açan bir kısır döngü yaratır. Bu döngüyü kırmak, hakikate ulaşmak; yaşananları hafızalarda diri tutmakla ve sonunda hak ihlalini yaşayan kişileri adalete kavuşturmakla mümkün. Her şeyin hızla unutturulmaya çalışıldığı bu nisyan topraklarında hatırlamanın ve hatırlatmanın ne denli zor olduğunu bilmez değiliz ama ısrarla hakikati aramaktan, görünmez olanı görünür kılmaktan başka çaremiz de yok.
Türkiye’de 90’lı yıllar başta olmak üzere yaşanan ağır insan hakları ihlallerinde devlet görevlilerinin/paramiliter güçlerin rolü her zaman inkâr edildi. Geçmişle yüzleşme iddiasıyla başlayan ve Ergenekon yargılamalarıyla devam eden süreçte perde kısmen aralandı. Hem resmi yetkililerin konuşmalarında hem de hazırlanan bazı iddianamelerde ‘beyaz toros olgusu’ ve JİTEM’in varlığı dolaylı ve doğrudan şekilde kabul edildi. Yıllarca sürüncemede bırakılan soruşturmalar canlandırıldı, zamanaşımı sürelerinin dolmasına günler kala davalar açıldı. “Umut verici” iddianamelerin hazırlanması ile açılan bu davalar, mağdur yakınları için adaletin nihayet tecelli edeceği beklentisi doğurdu. Fakat beklentiler hızla yerini hayal kırıklığına bıraktı.
Sadece JİTEM davalarında değil devlet görevlilerinin/paramiliter güçlerin gerçekleştirdiği tüm hak ihlallerinde adalete erişmek her zaman çok zorlu bir süreç oldu. Son olarak 9 Eylül 2019 günü cezasızlıkla sonuçlanan Kızıltepe JİTEM davasının ardından, geçmişle hesaplaşma zemini sunması beklenen bu az sayıdaki davalardan on tanesi ne yazık ki etkili yürütülmeyen soruşturma/ kovuşturmalar sonucu beraat kararlarıyla sonuçlandı. Adalet arayışındaki aileler ve insan hakları savunucuları da şu haklı soruyu sormaya devam etti: ‘’Madem JİTEM var ama ağır insan hakları ihlallerinde rolü yok, öyleyse ağır insan hakları ihlallerini kim işledi?”
Yargılamalar birer birer cezasızlıkla sonlandırılıp failler, sanıklar aklanırken sessiz kalmayacağımızı, unutmayacağımızı; kaybettiklerimizi anmaya devam edeceğimizi söylemek için Hafıza Merkezi ve Cezasızlıkla Mücadelede Güçbirliği Ağı’nın 12 Aralık 2019 günü düzenlediği panele hepiniz davetlisiniz.
Birinci Oturum (17:00- 17:45)
Konuşmacılar:
Begüm Erdoğan
Leyla Yıldırım
Moderatör: Ayça Söylemez, Gazeteci
İkinci Oturum (18:00-19:15)
Konuşmacılar:
Rahşan Anter
Eren Aysan
Alaz Erdost
Zeynep Altıok
Moderatör: Filiz Gazi, Gazeteci
YER: Mülkiye Kültür Merkezi Konferans Salonu – Konur Sk. No:1, Ankara