Elif Akgül – 17 Temmuz 2019

Mahkeme: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2019/128

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yürütülen 85 sanıklı davadan ayrılan, aralarında tetikçi ve azmettiricilerin olduğu dokuz sanıklı dosya 2019/128 esas numarasıyla devam etti ve 17 Temmuz 2019 günü karara bağlandı.

Duruşmada sanık Erhan Tuncel hazır bulunurken, Yasin Hayal, Osman Hayal, Ersin Yolcu ile Ogün Samast Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı.

Kararını açıklayan mahkeme Yasin Hayal’e 7 yıl 6 ay, Erhan Tuncel’e toplam 99 yıl 6 ay, Ogün Samast’a 2 yıl 6 ay, Zeynel Abidin Yavuz’a 14 yıl 22 gün, Ersin Yolcu’ya 1 yıl 10 ay 15 gün, Tuncay Uzundal’a 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender’e 1 yıl 10 ay 15 gün ceza verdi, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in beraatine hükmetti.

Ne Olmuştu?

13 Haziran’da İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 93. duruşmada Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ogün Samast, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Tuncay Uzundal, Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in dosyaları zaman aşımı kapsamına girmesi ihtimaline karşı ayrılmıştı. Ayrılan dosyanın ilk duruşması 27 Haziran 2019’da görüldü. Savcı Mehmet Yeşilkaya, Yasin Hayal’in “suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan; Erhan Tuncel’in 24 Ekim 2004’te gerçekleşen McDonalds bombalı saldırısı nedeniyle “6 kez kasten öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme”, ayrıca Hrant Dink cinayeti yönünden “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etmek”, “silahlı suç örgütüne üye olmak” suçlarından; Ogün Samast ile Ahmet İskender’in “silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan; Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Tuncay Uzundal’ın tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etmek, silahlı suç örgütüne üye olmak suçlarından cezalandırılmasını; Osman Hayal ile Salih Hacısalihoğlu’nunsa beraatini istemişti.

Duruşma Öncesi

Duruşmanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1. Kat C Blok’ta bulunan büyük salonunun bulunduğu koridor girişine güvenlik bariyeri çekiliydi. Tutuksuz sanık Erhan Tuncel, taraf avukatları, Hrant’ın Arkadaşları ve basın mensupları duruşma başlayıncaya kadar bu bariyerlerin önünde bekledi.

Duruşma salonu açıldığında bariyerin gerisinde duran özel güvenlik görevlileri bariyeri açarak duruşmaya katılmak ve duruşmayı izlemek isteyenleri salona aldı.

Duruşma Salonu Ve Katılım

Duruşma İstanbul Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nın büyük salonlarından biri olan 1. Kat C bloktaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü. Duruşma salonunda sanık yakını bulunmazken, duruşmayı Hrant’ın Arkadaşları, Bianet, Mezapotamya Ajansı, Agos, Artı TV, Medyascope ve P24 takip etti. Mahkeme kararını açıklayacağı aranın ardından Anadolu Ajansı, Cumhuriyet ve DHA muhabirleri de duruşma salonuna geldi.

2019/128 Esas Numaralı Dosya, İkinci Duruşma / 17 Temmuz 2019

Ayrılan dosyanın kararın açıklanacağı ikinci duruşmasında duruşma savcısı değişti. Mütalaayı sunan savcı Mehmet Yeşilkaya’nın yerine Cumhuriyet Savcısı Yasin Erkal duruşma savcısı oldu.

Duruşmaya sanıklardan Ersin Yolcu, Ogün Samast, Yasin Hayal ile Osman Hayal SEGBİS aracılığıyla katıldı, Erhan Tuncel ise salonda hazır bulundu. Sanık Yolcu’nun baro avukatı Av. Kerem Yazıcı, Osman ve Yasin Hayal’in avukatı Av. Fatma Aygören, sanık Yavuz’un avukatı Av. Kasım Balcı, sanık İskender’in avukatı Av. Güler Uçar, sanık Uzundal’ın avukatı Av. Doğuşcan Aydın Aygün, sanık Samast’ın baro avukatı Av. Mehmet Raşit Eyicioğlu ile Dink ailesi avukatları Av. Hakan Bakırcıoğlu ve Av. Havva Hülya Deveci duruşmaya katıldı. Erhan Tuncel’in avukatı Av. Alkım Özkaynak da SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Duruşmada Av. Kerem Yazıcı savunmalarını yazılı bildirdiklerini belirterek müvekkili Ersin Yolcu için beraat talep etti. Sanık Uzundal’ın avukatı Av. Doğuşcan Aydın Aygün ise yakalama infazı gerçekleşmemiş müvekkili ile görüşmediklerini, savunma için çalışma yapamadıklarını belirterek süre istedi.  Av. Aygün, “İddianamede Uzundal’a Tuncel’le internet kafeye gitmek, Samast’a Türk bayrağı hediye etmek iddiaları yöneltiliyor. Bağlantı olarak Tuncel ile ev arkadaşlığı gösteriliyor. Buna dair de kira sözleşmesinden başka delil yok. Beraat istiyoruz” dedi. Zeynel Abidin Yavuz’un avukatı Av. Kasım Balcı da müvekkilinin beraatini talep etti. Ahmet İskender’in avukatı Av. Güler Uçak ise müvekkilinin henüz yakalanmadığını belirterek beraat istedi.

Av. Aygören ise Osman Hayal yönünden savcının beraat istemine katıldıklarını, Yasin Hayal yönündense katılmadıklarını belirterek, “Dava konusu olay, örgüt faaliyeti çerçevesinde değildir. İddianamede gösterilen olaylarda aynı üç sanığın bir arada olduğu iki olay yok, sadece Dink’in öldürülmesi var. Yargılama konusu insanlık suçu, kamu vicdanını yaralayan bir suç olabilir ama dosya kapsamında örgüt suçu oluşmuyor. Bu suçtan beraatini istiyoruz” diye konuştu.

Ogün Samast savunmasında “Suç örgütü olmadığımızı Emniyet Genel Müdürlüğü raporları ortaya koyuyor. Emniyet önceki soruşturmalarındaki üst yazısında bizim hakkımızda ‘mahalle arkadaşı’ demişti. Mütalaayı kabul etmiyorum. Savcı, Yasin Hayal’in daha önce tek başına işlediği suçu dosyaya katarak mahalle arkadaşlarını örgüt üyesi yaptı. Üyelik suçlamasını kabul etmiyorum. Huzurunuzda olan sanıklar aynı mahallede top oynayan arkadaşlardır” dedi.

Samast, “Yakalandığım günden beri, hem soruşturma hem kovuşturma aşamasında olaya kim dâhil olduysa gönüllü olarak tek tek anlattım” diyerek etkin pişmanlık hükmünden yararlanmak istediğini belirtip “13 yıldır kendimi geliştirmiş olmam ve bir daha suç işlemeyeceğim kanaatiyle olası ceza durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ediyorum” diye ekledi.

Samast’ın avukatı Av. Muhammed Raşit Eyiceoğlu da müvekkilinin beraatini istedi.

“Bana karşı komplo yapıldı. Önceden bildirdiğim cinayet engellenmeyerek hedef haline getirildim” diyerek savunmasına başlayan Erhan Tuncel ise şöyle konuştu:

“Savcılığın dayanak yaptığı ifadeler aleyhimde yapılan yayınlardan etkilenmiştir. Söz konusu kişilerin ilk ifadelerinde aleyhimde bir şey yok. Hrant Dink cinayetini aydınlatmak için ciddi adım atılmadı. Kamu görevlilerinin rolü araştırılmadı. Benim kaçıp yabancı örgütlerin eline düşmem beklendi. McDonald’s eylemiyle ilgili karar kesinleşti ve uygulandı. Ek soruşturma istenmedi. Ergenekon ve Balyoz davası sürecinde sürekli adımız geçirildi. Ergenekon yapılanmasının Trabzon örgütü olarak tanımlandık. Ergenekon diye bir örgütün olmadığını ben o zaman da söyledim. Soruşturmayı genişletme talebimiz reddedildi. Savunma hakkımız kısıtlandı. Lehimde deliller toplanmadı. Suikasttan bir yıl önce eylemi emniyet birimlerine bildirdim ve benim ismini verdiğim kişiler cinayeti işledi. Ardından adım azmettirici olarak basına duyuruldu. İhbarcı olmama rağmen ben suçlandım. Kamu görevlileri aklanmaya çalışıldı. Trabzon Emniyet görevlileri ve İstihbarat Daire Başkanlığı yapmaları gereken görevleri yapmadılar. Örgüt üyesi değilim. İstihbarat görevi yaptım. Azmettirme suçu işlemedim. Eylem kararı zaten vardı. Eylemi Zeynel yapacaktı. Ajan provokatör de değilim. McDonalds olayı benim sayemde aydınlandı. Dink davasında İskender’e dair tüm çalışmalar benim sayemde yapıldı. Etkin pişmanlıktan yararlandırılmak istiyorum. Ben olmasaydım bu cinayet zaten işlenecekti. Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez. Sadece Türk insanının seviyorum. Görevim olmasa Yasin Hayal ile görüşmezdim. Onunla görüşmeye Muhittin Zenit beni yönlendirdi. Yoksa Yasin hayal ile hapisten çıktıktan sonra görüşmezdim. Yargılamanın bir yapı tarafından yönlendirildiği mevcut… Biz vatanı karşılıksız sevdik. Yine vatan sağ olsun diyorum. Dink cinayetinde üstüme yüklenebilecek husus yok. Kamu görevlilerinin ihmali olmasaydı olmayacaktı. Bu ceza yargılamasının uzaması bize yakışmadı. Kamuoyunca Ergenekon soruşturmasını çökerten kişi olarak biliniyorum. Tüm suçlamalardan beraatimi istiyorum.”

Dink ailesi avukatlarından Av. Hakan Bakırcıoğlu ise söz alarak Tuncel’in “2012’de Ergenekon’a dokunan yanıyordu. Akyürek ışık tuttu. Asıl yapı Ergenekon. Cinayeti Ergenekon işledi. Yasin gerçekten Ergenekon yapılanması içinde yer alan biri” beyanlarını hatırlattı. Av. Bakırcıoğlu, Tuncel hakkında, savcılık mütalaasının aksine cinayete azmettirme gerekçesiyle hüküm kurulması gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti:

“Sanıklar bu eylemle Anayasal sosyal demokratik devlet yerine totaliter faşist bir devlet düzenini amaçlamışlardır. Cumhuriyetin nitelikleri olan laik düzenini, temel hak ve hürriyetleri yok etmeyi amaçlamışlardır. Cinayet ırkçı ve siyasi saiklerle işlendiği için örgüt TCK 220’deki gibi tanımlanamaz. Cebir ve şiddetle Anayasa’nın fiilen uygulanmasının engellenmesi hedeflendi. Bu nedenle TMK /1 ile tarif edilen bir örgüt olarak değerlendirilmeli ve bu doğrultuda ceza verilmeli.”

Tuncel ise Av. Bakırcıoğlu’nun ifadelerinin ardından “Dink cinayetini ihbar ettiğim için pişmanım. Kendileri ırkçı diyor, kendileri ırkçılığın âlâsını yapıyor. Hepsi zehir zıkkım olsun. Hiçbir şey demiyorum” dedi.

Mahkemenin son sözlerini sorması üzerine Samast “Huzurunuzda bulunan sanıkların tamamı mahalle arkadaşı, örgüt doğrultusunda suç işlemedi. Üyelikten beraatimi istiyorum” dedi; Tuncel ise “Vatan sağ olsun” diye konuştu. Ersin Yolcu “Biz mahalle arkadaşıyız, örgüt değiliz. Herkes birbirini tanır bilir. Burda örgüt yoktur, suçum da yoktur. Cezamı da çektim beraatimi istiyorum” derken Osman Hayal “Ben zaten gizli tanık yasası mağduruyum. Cinayetle alakam yok. Kardeşim komploya kurban gitti. Cinayet biliniyordu, hiçbir şey yapmadılar. Komplo kurdular” dedi.

1 buçuk saatlik aradan sonra hükmünü açıklayan mahkeme,

• Yasin Hayal’in “Suç işlemek için silahlı örgüt kurma ve yönetme” suçundan 7 yıl 6 ay hapsine,
• Erhan Tuncel’in Trabzon’da 2004’teki McDonald’s bombalaması eyleminde altı kişiyi “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan toplam 78 yıl, Hrant Dink cinayeti eyleminde “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 18 yıl, “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma” suçundan 2 yıl 6 ay, “mala zarar verme” suçundan 1 yıl hapsine ve tutuklanmasına,
• Ogün Samast’ın cinayet işlendiğinde 18 yaş altında olduğu için indirime gidilerek “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma suçundan” 2 yıl 6 ay hapsine,
• Zeynel Abidin Yavuz’un “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme” suçundan 12 yıl 6 ay, “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma suçundan” 1 yıl 6 ay 22 gün hapsine ve hükmen tutuklanmasına,
• Ersin Yolcu’nun “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapsine,
• Tuncay Uzundal’ın “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme suçundan” 15 yıl, “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapsine ve hakkında yakalama kararı çıkarılmasına,
• Ahmet İskender’in “suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olma” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapsine,
• Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal’in ise beraatine karar verdi.

Polisler tarafından duruşma salonundan çıkarılırken kameralara konuşan Erhan Tuncel “Türkiye Cumhuriyeti devletine hizmet cezasız kalmaz” dedi.

Sanıklardan hakkında yakalama kararı bulunan Tuncay Uzundal, 26 Temmuz 2019’da İzmir’in Çeşme ilçesinde yakalandı. İzmir’e getirilen Tuncay Uzundal, çıkarıldığı adliyede hakkında verilen hapis cezası kararı mahkemece yüzüne okunduktan sonra cezaevine gönderildi.

Uzundal ile Tuncel önce İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ardından İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tutukluluğa karşı itirazda bulundu. İki mahkeme de itirazı reddetti.