Fotoğraf MA

Esra Kılıç – 28 Haziran 2024

Mahkeme: Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya No: 2019/156 Esas

Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Güngör Mahallesi’nde 17 Temmuz 2017 tarihinde Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelen ihbar üzerine Necmettin Fendik’in evine baskın yapıldı. Baskın sırasında polis Ali Furkan Kansız tarafından ateşlenen silahtan çıkan kurşun ile yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Necmettin Fendik’in öldürülmesine ilişkin davanın 19. duruşması 28 Haziran 2024 tarihinde Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma Öncesi

13.30’da görülmesi gereken duruşmadan yarım saat önce adliyeye geldiğimde, henüz öğlen tatilinin bitmediğini, adliyenin boş olduğunu gördüm. Duruşmanın görüleceği kata çıktığımda Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun önünde bekleyen polis memuru önce kim olduğumu ve hangi davaya geldiğimi sordu, duruşmanın başlamasına ise daha çok vakit olduğunu söyledi. Henüz öğle tatili de bitmediğinden dışarı çıkarak beklemeye başladım. 

Fendik ailesinin avukatı Av.Erhan Çiftçiler bir süre sonra adliyeye geldi ve duruşmanın geç başlayacağından haberi olduğunu, ailenin de geleceğini, ayrıca heyetin bugün karar vermeyeceğini söyledi. 

Duruşma salonunun önünde Necmettin Fendik’in eşi ve iki çocuğu oturarak bekliyordu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Hakkari Şubesi üyesi avukatlar ve Hakkari Barosu yöneticisi avukatlar da duruşmaya gelmişlerdi. 

Avukatların girdiğini gördüğümde ben de salona geçtim fakat Fendik Ailesi hala dışarıda mübaşirin seslenmesini bekliyordu. 

Salonda yarım ahşap bir duvar ile izleyicilerin oturacağı yer bölünmüştü ve kapısı da ayrıydı, mübaşir tarafından uyarılarak izleyici bölümüne geçtim. 14.20’den itibaren üyeler, başkan ve savcı salona gelmeye başladılar. Katılan vekillerine ayrılan bölümde Av. Erhan Çiftçiler, Av. Savaş Temel, Av. Ramazan Kurt, Av. Tevfik Gündüz oturuyor ve dosyayı inceliyordu. Bu sırada heyete çay servisi yapıldı. 

Başka bir davada sanık avukatı olan bir kişi gelerek dosyasında bir gelişme olmadığını ve duruşmasının öne alınmasını rica etti. Böylece Fendik ailesi vekilleri katılan bölümünde duruşmayı beklerken başka bir duruşma görüldü. Yaklaşık bir dakika içinde biten duruşma sonrasında Necmettin Fendik davasının duruşmasına sıra gelmişti ve Fendik ailesi duruşma salonuna çağrıldı. 

Duruşmaya Dair

İzleyici bölümündeki tek kişi olarak telefona not almak üzere telefonumu çıkardığım sırada mübaşir tarafından uyarıldım. Duruşma sırasında cep telefonu kullanmanın yasak olduğunu söyledi. Ses ya da görüntü kaydı almadığımı yalnızca duruşmayı izleyerek not aldığımı söylesem de telefonu çantama koymam konusunda ısrar ettiği için avukat olduğumu, yasal düzenlemeden haberdar olduğumu ve telefonu çantama koymak zorunda olmadığımı söyledim. Böylece mübaşir yanımdan ayrıldı ve duruşma başladı.

Başkan duruşmayı başlattı ve Av. Erhan Çiftçiler’e bir uyarıda bulunarak söz verdi. Mahkeme heyetinin tamamının Pazartesi günü itibariyle (Duruşma Cuma günü gerçekleşmiştir) ayrılacağını, başka illere atamalarının yapıldığını, bu nedenle karar vermeyeceklerini, özel olarak söyleyecek bir şeyi varsa dinleyebileceklerini söyledi. Av. Erhan Çiftçiler ise beyanda bulunacağını söyledi. Hem keşif videolarını hem de olay yeri inceleme videolarını incelediğini ve bazı önemli şeyler bulduğunu ifade etti. Bu videolardan bazı anların ekran görüntülerinin çıktılarını almıştı ve bunları heyete göstererek söze başladı. Olay yeri inceleme sırasında çekilen bir fotoğrafı, kendi bedeni üzerinde canlandırma yaparak gösterdi;

“Ateş açısını, kan izlerine bakarak yorumlayabiliriz. Maktul düşüyor ateşten sonra, duvarda kan lekeleri var. Sağından kurşun alıyor kan lekelerine göre. Regülatör ile ve duvara kan sıçrıyor. Tuhaf olan şey şu, kan gölü üzerine bir kağıt bırakılmış, bu kağıt parçacı bir türlü oradan alınmıyor. Bizim iddiamız şu, ilk kurşunu aldıktan sonra damarda patlama oldu, kan sıçradı maktul geriye doğru giderek 2 metre öteye yığıldı. Kan izlerine dikkat edin. Tüm videoları izledim. Kapının sol tarafı açılmıyor. Acaba maktul taşınırken kan gelmiş olabilir mi, diye sorabilirsiniz. Bu da bir ihtimal ama kapının açık olduğu taraftan bellidir. Kanın bu duvara başka bir şekilde gelmiş olma ihtimali yoktur. Anahtar yere düştü, eğildi, kurşunu aldı, kan duvara sıçradı, geriye gitti, kan göleti oluştu bizce. Bizim için en önemli fotoğraf budur. Biz sanığı bize tam pozisyonu göster dedik. Dedi ki ‘ben yere düştüm, dirseğim yere değdi, namlu ateş aldı’  Bu incelemelerin hepsini yaparken bir adli tıpçıya gösterdim. Kurşunun giriş yeri a noktası maktulün sağ boynu. Kurşun açı değiştirmeksizin ilerliyor, kemiği parçalıyor. Kemikleri kıra kıra kürek kemiğinin arkasında kalıyor. Yerden bir atış ile böyle bir yara mümkün değil. Ateş yerden gelip girseydi, boyun omurlarında yön değiştirseydi de olurdu ama kurşun hiç yön değiştirmemiş. 

Bizim talebimiz mahkemede adli tıpçı hazır etmek. Soralım ona, bize yorum yapsın. Eğer yorumlatmazsak bu fotoğrafı kabul etmeliyiz. Daha önce reddedildi ama tekrar ediyoruz, ilk talebimiz budur. İkinci talebimiz ise; maktulün elinde silah vardı, doğrulttu deniyor. Biz aksini savunuyoruz ‘o silah maktule ait değildi’ diyoruz. Silah üzerinde parmak izi araştırması yapılmadı. Emanette duruyor hala. Diğer mesele de bıçak. Silahla beraber bunun da parmak izlerine bakalım. Silah daha önemli ama. Tetiğe dokununca ateş alacak şekildedir silah, Necmettin Fendik’in parmak izi çıkarsa sanığın lehine olur. Bizce çok önemlidir. Katılan diyor ki bu silah dışardan getirildi. Kolluk kuvvetlerinin parmak izi çıkarsa, sanık ya da tanık parmak izi çıkarsa o zaman organize suç olmaz mı? O nedenle ısrar ediyoruz bu talepte. Bu iki talebimiz kabul edilirse, maddi gerçek ortaya çıkar. Tarafların kimliklerini değiştirin, ölen polis olsaydı Mahkeme böyle davranır mıydı? Vicdan lütfen! Çoktan o vatandaş 302 almıştı (TCK 302. Madde ile düzenlenen ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu’) ve onanmıştı. Her ne kadar delil karartılmış ise de iddia makamı iddianamesi sanık savunması mahiyetinde olsa da toplanan deliller bir şey gösteriyor. Bu iki talebizim kabul edilsin, bir sonuca varalım.” dedi. 

Diğer katılan avukatıları meslektaşlarına katıldıklarını söyledi. Savcı da esas hakkındaki mütalaasını tekrar ettiğini söyledi. 

Heyet kendi arasında fısıldayarak müzakere etti. 

Ara Kararlar

Tevsii tahkikat taleplerinin üye hakimlerin atama takvimine göre 1 Temmuz 2024 tarihinde görev yerinden ayrılacak olmaları göz önüne alınarak, müstemir yetkili heyet tarafından bir sonraki celse, yapılan keşif ve dosyadaki deliller ile birlikte taleplerin değerlendirilmesine karar verildi.  

Kararı tutanağa geçirdikten sonra Başkan açıklama yaptı, yeni gelecek heyetin değerlendirmesinin daha doğru olacağını, nihai kararı onların vereceğini söyledi. 

Bir sonraki duruşma 20 Eylül 2024 tarihinde görülecek. 

Duruşma sonrasında Av. Erhan Çiftçiler Fendik ailesine açıklama yaptı ve adliyeden ayrıldılar.