EVRENSEL Rahip Santoro ve Hrant Dink’in cinayetlerinin ardından Türkiye’de yaşanan yabancılara dönük gerçekleştirilen en önemli saldırı, 3 çalışanın boğazları kesilerek vahşice katledildiği Zirve Yayınevi katliamı oldu. 18 Nisan 2007 tarihinde yaşanan olayda, cinayetleri işleyenler olay yerinde yakalanmasına, bağlantıları Ergenekon’dan yargılanan üst düzey askeri yetkililere ulaşmasına rağmen azmettirici olarak yargılanan Varol […]
Etiket: Zirve Yayınevi
Ev Hapsi Alan Zirve Yayınevi Sanıkları Rahat Rahat Sokağa Çıkmış
T24 Mahkeme, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı davasında ev hapsine alınarak tahliye edilen 5 sanıktan 4’ünün sık sık evden dışarı çıktığını belirledi. İhlale rağmen tutuklama kararı alınmadı Zirve Yayınevi katliamı davasında tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlayan yasa nedeniyle tahliye edilerek ev hapsine alınan sanıkların adli kontrol hükümlerine aykırı olarak defalarca evlerini […]
Adaletin “Zirve”si / Sibel Hürtaş
SİBEL HÜRTAŞ “Necati Aydın: El, ayak, boyun, kulak, burun ve dudakta darp izi. Önce çamaşır ipiyle boğulmaya çalışılmış. Ölmeyince, bıçaklanmış. Boyun ve ensesinde öldürücü bıçak darbeleri, boynunda V biçiminde büyük bir kesik var. Ense, boyun, kulak, çene, omuru ve kollarında tespit edilen bıçak darbesi sayısı, 16. Thilman Geske: Burnunda, alnında, […]
Zirve Katliamının Beş Sanığına da Tahliye
BİANET Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamı yedi yılda aydınlatılamayınca beş sanığı 6526 Sayılı Kanun uyarınca tahliye edildi. Malatya’da Protestanlık misyoneri oldukları gerekçesiyle yaklaşık yedi yıldır önce Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’i öldürmekten yargılanan beş sanık, “Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması hakkında Terörle Mücadele Kanunun ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda değişiklikler […]
Anter, Zirve, TUSHAD ve Kozmik Oda / Sibel Hürtaş
SİBEL HÜRTAŞ 2009 yılının Aralık ayı… Gazetedeki mesaimiz tam bitmişti ki birden telefonlarımız çaldı ve kendimizi Genelkurmay kapısında bulduk. İçeride, Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları arama yapıyordu. Sokakları ayaz vurmuş, Ankara sessizliğe gömülmüştü. Dışarıya henüz tek bir bilgi kırıntısı uğramamıştı ama biz Ankaralı gazeteciler ne zamandır bir şeyler olacağının farkındaydık. […]