Melike Polat – 20.06.2016
Ne Olmuştu?
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle 11 sanığın ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanığın yargılandığı JİTEM örgütüne ilişkin davalar 2010 yılında birleştirilmiş ve dava “JİTEM Ana Davası” olarak anılmaya başlanmıştı.
Bu sırada gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili 1992 yılında açılan soruşturma kapsamında, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alınmıştı.
Hamit Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtulmuş ve soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Musa Anter Davası 23 Aralık 2014 tarihinde JİTEM Ana Davası ile birleştirilmiş ve 16 Ocak 2015 tarihinde ‘güvenlik’ gerekçesiyle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmişti. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etmiş ancak, itirazı değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşmişti.
Birleştirilen iki dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. Söz konusu davanın duruşmaları sırasıyla, 23.03.2015, 14.05.2015, 25.06.2015, 17.09.2015, 09.11.2015, 21.12.2015, 14.03.2016 ve 25.04.2016 tarihlerinde gerçekleşmişti.
25 Nisan 2016 tarihli son duruşmada Musa Anter cinayetine ilişkin olarak ilgili bölgenin Terörle Mücadele Şubesi Ekip Amiri Hüseyin Özbilgin tanık olarak dinlenmiş, Musa Anter cinayeti olayında yaralanan AKP Milletvekili Orhan Miroğlu da hem bilgi ve görgülerini anlatmış hem de Hamit Yıldırım’ı teşhis etmişti.
20 Haziran 2016 Tarihli Duruşmada Neler Oldu?
Musa Anter ve JİTEM Ana Davası’nın 10. Duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10:30’da görüldü.
Duruşma Salonunun Görünümü ve Katılım
Duruşma salonuna girildiğinde kaskları ve coplarıyla 10-15 çevik polis memurunun salonda oturuyor olduğu gözlemlendi. Çevik polisler izleyici bölümünün ilk üç sırasına aralıklarla oturduğu için katılan ve sanık yakınları, milletvekilleri, basın mensupları ve çeşitli insan hakları örgütleri temsilcileri arka sıralara oturmak durumunda kaldı. Ayrıca duruşma salonunda 3-4 polis memurunun ve salonun kapısında sivil polislerin bulunduğu görüldü.
Duruşmayı Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, Yalçın Küçük, HDP Milletvekilleri Müslüm Doğan, Aysel Tuğluk ve Burcu Çelik de izledi. Duruşmada tutuklu sanık Hamit Yıldırım ve sanık Savaş Gevrekçi hazır bulundu. Önceki celse tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Veli Küçük’ün ise hazır olmadığı görüldü.
Duruşmaya Dair
Duruşmaya, Veli Küçük’ün sağlık sebeplerinden dolayı İstanbul’da SEGBİS ile ifade vermesi için avukatı aracılığıyla sunduğu dilekçe okunarak başlandı. Bunun üzerine, katılan vekillerinden Av. Selim Okçuoğlu söz alarak; duruşmadan 4 gün önce Veli Küçük’ün Bilecik’te Jandarma Teşkilatı’nın 177. yılı için düzenlenen törene katıldığını ve bunun basında yer aldığını beyanında bulundu. SEGBİS ile ifade vermek istemesinin gerekçesi olarak sağlık sebeplerini gösteren Küçük’ün gayet sağlıklı göründüğünü, bu nedenle SEGBİS aracığıyla dinlenmesini değil Mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti. Av. Okçuoğlu diğer taleplerini şöyle sıraladı: İsveç’te yaşayan Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınabilmesi için Türkiye ile İsveç arasında var olan adli yardım sözleşmesi kanalıyla bir naip hâkim görevlendirilmesi, ayrıca Aygan’ın ifadesi alınırken hazır bulunmalarının ve soru sorabilmelerinin sağlanması, Aygan’ın “Habervaktim” adlı internet sitesine verdiği röportaj ile Sabah Gazetesi’ne verdiği röportaj arasında çelişkili beyanlar bulunduğundan dolayı Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajın CD kaydının izlenmesi, Dönemin Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanı Cahit Aydın’ın tanık olarak dinlenebilmesi için adresinin tespit edilmesi, dönemin Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan’ın ve Yeşil’e (Mahmut Yıldırım) ilişkin anlatımları nedeniyle Sinan Yerlikaya’nın tanık olarak dinlenilmek üzere çağırılması.
Av. Okçuoğlu’ndan sonra söz alan Savaş Gevrekçi müdafi Av. Hikmet İşler de Abdulkadir Aygan’ın ifadesi alınacağı zaman kendilerinin de hazır bulunmalarının ve soru sorabilmelerinin sağlanması yönünde talepleri olduğunu belirtti.
Tutuklu Sanık Hamit Yıldırım müdafi Av. Kaya Yelek de müvekkilinin 4 yıldır tutuklu olduğuna dikkat çekmek istediğini söyledi ve müvekkilinin tutukluluğunun sebebinin Abdulkadir Aygan ve Orhan Miroğlu’nun ifadeleri olduğunu belirtti. Orhan Miroğlu’nun geçen celse müvekkilini tam olarak teşhis edemediğini de Heyetin dikkatine sunmak istediğini belirten Av. Yelek, “Müvekkilimin tutukluluk gerekçesi olarak geriye yalnızca Aygan’ın tutarsız ve çelişkili beyanları kalıyor, bu şahsın söyledikleri ciddiye alınmamalı, dosyadaki gizli tanıklar da Yıldırım’ın örgüt yapısı içinde yer almadığını söylüyor,” dedi. Ayrıca Ali Karagiydiren’in tanık olarak dinlenmesine karar verilmesini talep etti.
Cemil Işık’a ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ve MİT’ten gelen bilgiler
Mahkeme önceki celse, Cemil Işık ile ilgili istihbarat olup olmadığının Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ve MİT’e sorulmasına ve varsa bunlara ilişkin belgelerin gönderilmesinin istenmesine karar vermişti. Mahkeme, bu kurumlardan cevap gönderildiği bilgisini paylaşarak, bu belgeleri okudu. EGM’den gelen cevaptaki bilgiler; Cemil Işık’ın 1985’te kırsal alana girdiği, Çatak-Gürpınar çevresine konumlanmış olan 700 kişilik ekibin lideri olduğu, 1989’da Hakkâri’de 28 kişinin öldürülmesi olayına karıştığı ve örgüt içinde faaliyet gösterirken öldürüldüğüne ilişkin bir örgüt üyesinin beyanı olduğu şeklindeydi. MİT’ten gelen cevabi yazıdaki bilgiler ise; 1989’da Van Bahçesaray Kaymakamlığı’na düzenlenen saldırı olayına karıştığı, 1989’da Hakkâri’de 28 kişinin öldürülmesi olayına karıştığı ve 1994’te Almanya’da örgüt tarafından öldürüldüğü yönünde istihbaratları olduğu şeklindeydi.
Mehmet Eymür Tanık Sıfatıyla Katıldı
Bir önceki celse de Mehmet Eymür tanık sıfatıyla dinlenmiş, beyanlarında Mahmut Yıldırım’ın sorgusuna ilişkin bir kısım belgelerin kendisinde olduğunu, bunları kendisini korumak için aldığını söylemişti. Mahkeme de ara kararında, söz konusu belgeleri Mahkemeye ibraz etmesi için yeniden çağırılmasına karar vermişti.
Bu celse yeniden gelen Eymür’ün bir Flash Disk’i ve bir miktar evrakı mahkemeye ibraz ettiği görüldü. Eymür, flash diskin içinde geçen celse anlattıklarından farklı bilgilerin olmadığını söyledi. Her iki taraf müdafileri de evrakların ve flash disk’in bir kopyasını alıp inceleyeceklerini, inceledikten sonra beyanda bulunacaklarını ifade ettiler.
Mehmet Eymür’ün dinlenmesinden sonra Mahkeme Heyeti, Hamit Yıldırım’a söz verdi. Yıldırım şöyle konuştu: “Ben Türk Bayrağını seven bir insanım. Koruculuk yapıyordum zaten. Teröristler benim kardeşimi şehit ettiler. Faili meçhullerin sorumlusu PKK’dir. Şimdi Güneydoğu ne halde görüyorsunuz. Ben mağdurum, tahliyemi istiyorum.”
Cumhuriyet Savcısının Mütalaası
Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen, Tanık Veli Küçük hakkında bir sonraki celse hazır edilmesi için zorla getirme kararı çıkarılmasına, Abdulkadir Aygan’ın mülakat kaydının izlenmesi talebinin kabulüne, dosyanın sürüncemede kalması hali göz önüne alınarak Katılanlar ve Sanıklar müdafilerinin Aygan’ın ifadesinin alınabilmesi için naip hâkim görevlendirilmesi yönündeki taleplerinin kabulüne, Hamit Yıldırım müdafinin tanık Ali Karagiydiren’in dinlenmesi talebinin kabulüne, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Ankara Jitem Davası olarak bilinen dosyaya (detay için bkz. 17 Haziran tarihli Duruşma Notu), MİT tarafından gönderilen Mahmut Yıldırım’la ilgili bilgilerin örneğinin istenmesi ve Devlet Sırrı niteliğinde olmayan hususların duruşma tutanağına geçirilmesine, önceki celse de tanık olarak dinlenmesine karar verilen ancak adresine ulaşılamayan Süphan Mete’nin dinlenmesi için gerekli işlemlerin yeniden yapılmasına, Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması nedeniyle devamına karar verilmesi yönünde mütalaa verdi.
Katılan vekillerinden Av. Barış Yavuz ve Av. Ercan Yılmaz mütalaaya karşı beyanlarını sunmak için söz aldılar ve Mahmut Yıldırım ve Abdulkadir Aygan hakkında tutuklama kararı olduğunu, bu sebeple Savcının bu konuya ilişkin de mütalaa vermesi gerektiğini, tutuklama kararının devamına karar verilmesini talep ettiklerini ifade ettiler. Bunun yanında; 1996-1997 yılları arasında İçişleri Bakanlığı yapan Meral Akşener’in Akşam Gazetesi’ne verdiği röportajda “Bu ülke için, bu milletin birliği, beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum” şeklindeki beyanlarına istinaden tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini beyan ettiler.
Ek taleplere ilişkin mütalaası sorulan Savcı Türközmen, Meral Akşener’in tanık olarak dinlenmesi talebinin reddine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Ara Kararlar
Yaklaşık 20 dakikalık bir ara verildikten sonra Heyet ara kararlarını açıkladı. Sanık Aziz Turan’ın (Abdulkadir Aygan) savunmasının alınması için naip hâkim görevlendirilmesi yönündeki talep önceki celse reddedildiğinden dolayı bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Sanık Aziz Turan’ın mülakat CD’sinin izlenmesi hususundaki talebin daha sonra değerlendirilmesine, Celal Yeltekin, Nevin Soyukaya, A. Samet Aydın, Süphan Mete, Ali Karagiydiren, Albay Cahit Aydın ve Ömer Özüyılmaz’ın tanık olarak dinlenmeleri için tebligat çıkarılmasına, sanıklar Abdulkadir Aygan ve Hacı Hasan hakkındaki mevcut yakalama kararlarının kaldırılarak yeniden yakalama emri çıkarılmasına ve yakalama emrinde T.C Kimlik numaraları ile değişen isimlerine de yer verilmesine, sanıklar Muhsin Gül, Mehmet Zahir Karadeniz ve Fethi Çetin hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine, Mahmut Yıldırım hakkında çıkarılan Kırmızı Bültenin infazının beklenmesine, Veli Küçük’ün huzurda dinlenmesi talebinin reddi ile ifadesinin SEGBİS ile alınması için adresinin bulunduğu yer mahkemesine yeniden talimat yazılmasına, Ünal Erkan, Sinan Yerlikaya ve Meral Akşener’in tanık olarak dinlenmesi talebinin reddine, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ankara JİTEM dosyasına MİT tarafından gönderilen Mahmut Yıldırım’la ilgili bilgilerin örneğinin istenmesi ve Devlet Sırrı niteliğinde olmayan hususların duruşma tutanağına geçirilmesi taleplerinin kabulüne, tutuklu sanık Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Bir sonraki duruşma 26 Eylül 2016 tarihinde saat 10.30’da görülecek.