Berkin Elvan’ın vurulduktan bir gün sonra hastaneye götürüldüğü, o sürede ÇHD’de tutulduğu iddiasını dile getiren tanıkların ifadesine karşın, “gerçek tanık” savcılıkta ifade verdi; böyle iddialar dile getirmediğini söyledi.
Berkin Elvan’ın “vurulduktan sonra Çağdaş Hukukçular Derneği’ne götürüldüğü ve bir gün sonra durumu ağırlaşınca hastaneye götürüldüğünü” iddia eden tanıkların ifadesinin doğru olmadığı anlaşıldı.
Bu iddiayı dile getiren tanıklardan biri polisti. İddiaları savcılığa yansıtan da İçişleri Bakanlığı müfettişleriydi.
“Elvan’ın vurulduktan sonra bir gün boyunca ÇHD’de tutulduğunu” ileri süren tanıklar hakkında, Elvan’ın avukatları suç duyurusunda bulundu.
Savcı Faruk Bildirici’ye ifade veren A.D. ise bu iddiaların kendi anlattıklarına dayandırıldığının söylendiğini ancak bu söylenenlerin hiçbirinin gerçek olmadığını açıkladı.
“Ben birinden duydum, o başkasından duymuş”
İçişleri Bakanlığı tarafından idari soruşturma yapmakla görevlendirilen başmüfettiş Mustafa Kızıldemir ve Gökhan Özsavaş, 17 Mart’ta Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli gece bekçisi C.B. ve polis B.A.’nın ifadesini aldı.
Bekçi C.B., Elvan’ın 16 Haziran’da saat 07.00 sularında yaralı halde hastaneye getirildiğini söyledi. O sırada görevi bittiği için ayrıldığını anlatan C.B., “hastanenin karşısındaki kantinde çalışan A.’dan duyduğu” bir iddiayı müfettişlere anlattı:
“A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine şimdi ismini hatırlamadığım bir derneğe götürüldüğünü, durumun ağırlaşması üzerine birkaç saat sonra hastaneye getirildiğini söyledi. Hatta Berkin Elvan hastaneye getirildiğinde üstü başı ıslaktı. Sanki bir yerde müdahale edilmiş de getirilmiş gibiydi.”
Polis B.A. da “Bekçi C.B., acilin karşısındaki kantinde çalışan A. isimli şahıstan, kendi mahallesinde oturan bir şahsın Elvan’ın olay gecesi yaralandığını, ilk etapta hastane yerine ÇHD’ye götürüldüğünü, ağırlaşması üzerine hastaneye götürüldüğünü duymuş” diye ifade verdi.
Polis başmüfettişleri Kızılgüneş ve Özsavaş, 17 Mart’ta aldığı ifadeleri ‘önem arz edebilecek bir tanıklık olduğu’ gerekçesiyle soruşturmayı yürüten Savcı Faruk Bildirici’ye gönderdi.
“A. benim, böyle bir şey söylemedim”
Polis B.A. ile C.B.’nin ifadesi hakkında suç duyurusu yapılması ve olayın basına yansımasının ardından, ifadelerin dayandırıldığı A.D. savcılığa gelerek olaya açıklık getirdi.
A.D. 22 Nisan’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinde şunları söyledi:
“Okmeydanı Hastanesi’ndeki kantinde işçi olarak çalışıyorum. İnternette benimle ilgili bir haber çıktı. Bu haberde hastane bekçisinin ifadesinde Berkin Elvan isimli şahsın aslında bir gün önceki gece gösterilerde yaralandığı ilkin Çağdaş Hukukçular Derneği’ne götürüldüğünü, durumu ağırlaşınca hastaneye getirildiği iddia ediliyor. Bunun dayanağı da A.’nın mahalleden arkadaşı olduğu beyan ediliyor. Burada kastedilen A. isimli şahıs benim.”
“Ben C.B.’ye böyle bir ifadede bulunmadım. Olayla ilgili bilgim ve görgüm yoktur.”
Ne olmuştu?
İstanbul Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından yaralanan Elvan hastaneye kalbi durmuş olarak getirildi. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alınan Elvan beyin kanaması geçirdi.
269 gün komada kaldıktan sonra, 11 Mart’ta hayatını kaybetti. 15 yaşındaydı.
Olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yürütüyor. Ancak savcılık, Elvan ailesinin avukatlarının, “polislerin ‘işkence ve insan öldürmeye teşebbüs suçu işlediğini, bu suçlamalarla soruşturma yürütülmesi gerektiğini’ belirten suç duyurusunu dikkate almadı.
Polisler, Türk Ceza Kanunu’nun 256/1. maddesi uyarınca “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması”yla soruşturuluyor. (AS)