İbrahim Baykara Davası

İbrahim Baykara, 4 Ağustos 2020 günü Van’ın Çaldıran İlçesi Yücellen Mahallesi Türkiye-İran sınır hattında, Türkiye sınırları içerisinde ve sınıra yaklaşık 230 metre mesafeden askerler tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdi.

Van Valiliği tarafından aynı gün yapılan açıklamada, İran sınırında İbrahim Baykara’nın silahla başından ve karnından vurularak yaralandığı ve İbrahim Baykara’nın İran tarafından açılan ateşle kalaşnikof marka tüfekle hudut hattında vurulduğunu, hudut birliklerinde kalaşnikof marka tüfek kullanılmadığını belirtildi.

Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma kapsamında, görevli askeri personelle yapılan mülakatta, 4 kişi ve yüklü 4 atın sınırdan geçerek Türkiye istikametine doğru kaçmaya çalıştıklarını, dur ihtarında bulunduklarını, bu kişilerin yapılan dur ikazına rağmen durmayarak askeri personellere doğru ateş açarak kaçmaya çalıştıklarını, askerlerin onları durdurmak için atların önüne doğru havaya ateş ettikleri belirtildi. 

Olayın yaşandığı gecenin sabahında olay yerinde boş kovan, mermi veya mermi çekirdeği gibi delil araması yapıldı ve ölü bir at bulunarak İbrahim Baykara bulunamadı. Akabinde mahalle halkı askerlerin ateş açtığı yerin yakınında kendilerince arama yaparak İbrahim Baykara’yı bulup hastaneye götürdüler.

Aynı gün düzenlenen otopsi tutanağına göre, İbrahim Baykara ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı çoklu kafatası kırıkları ile birlikte beyin, iç organ yaralanması, iç ve dış kanama sonucu yaşamını yitirdi.

Dosya kapsamında, olay yerinde görevli personelle ait silahlar, olay yeri incelemesinde elde edilen kovanlar, mahalle halkı ve olay yeri incelemesine giden Van Barosuna kayıtlı avukatın elde ettiği kovanlar dosya kapsamında incelendi ve 16 Eylül 2020 tarihinde uzmanlık raporu düzenlendi. Vatandaşlar tarafından teslim edilen kovanlardan bir kısmının şüpheli Ahmet Can Arı‘dan muhafaza altına alınan silahtan atıldığı, olay yeri incelemesine giden avukatın dosyaya sunduğu kovanlardan bir kısmının şüpheli Recep İşliyen‘den muhafaza altına alınan silahtan atıldığı tespit edildi.

İbrahim Baykara’nın vücudundan çıkarılan 1 adet mermi çekirdeği  deforme olduğundan teşhis ve karşılaştırmaya elverişli yeterli iz bulunamadı ve incelemeye konu silahlardan atılıp atılmadığı hususunda tespiti yapılamadı. İbrahim Baykara’ya ait swaplarda atış artığına rastlanılmadığı ve üzerindeki sivit üzerinde bulunan delinmelere göre yapılan atışların “uzak atış” olduğu belirlendi.

Soruşturmada şüphelilerin alınan ifadelerinde sınırda çoğunlukla göçmenlerin geçişini engellemek için havaya ateş ettiklerini, bu sebeple sınır hattında kendi silahlarına ait boş kovanların bulunmasının doğal olduğunu, sınır hattındaki boş kovanların çobanlar tarafından toplanabildiğini ve kendilerine karşı bu durumun kullanılabildiğini, İbrahim Baykara’nın bulunduğu yere gitmediklerini söylediler.

İbrahim Baykara’nın ölümüne ilişkin soruşturma sonunda 01.02.2021 tarihinde iddianame düzenlendi. İddianamede “ İbrahim Baykara’nın ölümüne sebebiyet veren mermi çekirdeğinin hangi silahtan atıldığı tespit edilememiş ise de, şüpheliler Ahmet Can Arı ve Recep İşliyen’in olay yerinde görevli güvenlik personeli olması, şüphelilerden Recep İşliyen’in alınan ifadesinde, olay tarihinde 4 kişilik atlı gruba doğru uyarı amacıyla havaya doğru 4 el ateş ettiğine dair savunması, tanık anlatımları, olay yeri inceleme raporu, uzmanlık raporları, ölü muayene ve otopsi tutanağı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte yeterli delil ve şüphenin mevcut olduğu ancak olay yerinin sınır bölgesi olması şüphelilerin ve olay tarihindeki güvenlik personelinin alınan tanık ifadelerinde, atların dur ikazına rağmen durmayarak kendilerine doğru 3 el ateş edildiği şeklindeki beyanları ve olayın cereyan ettiği zaman dilimi göz önüne alındığında şüpheliler hakkında meşru müdafaa koşullarında sınırın aşılıp aşılmadığı konusunda değerlendirmenin Ağır Ceza Mahkemesince yapılması gerektiği” gerekçesiyle şüphelilerin “kasten öldürme” suçundan cezalandırılmasını istedi.

İddianame, Van Erciş Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı ve piyade uzman onbaşı olarak görev yapan Recep İşliyen ve Ahmet Can Arı hakkında “Kasten Öldürme” suçundan ceza istendi. 

Van Erciş Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 20 Mayıs 2021 günü görülen ilk duruşmasında, sanıklar Recep İşliyen ve Ahmet Can Arı SEGBİS ile, müşteki Faruk Baykara ve vekili, sanıkların müdafileri, tanık Zülküf Baykara ve Van Barosu İnsan Hakları Merkezi temsilcileri ve Van Barosu Başkanlığı temsilcileri duruşmaya katıldı. Her iki sanığın savunması SEGBİS aracılığı ile alındı. Sanık Ahmet Can Arı duruşmada yaptığı savunmasında, olay günü Tan Hendeği bölgesinde görev yaparken 4 şahsın Türkiye sınırına geldiğine dair bilgi aldıklarını,oldukları yerde bekledikleri sırada İran tarafından 150-200 ateş sesi duyduklarını, 4 kişi ve 4 atın geldiğini ilk önce dur ihtarında bulunduklarını sonrasında ışık ile ikaz ettiklerini, bu kişilerin ilerlemeye devam ederek kendilerine 3 el ateş ettiklerini bu sırada Recep İşleyen’in havaya doğru 4 el ateş ettiğini sonrasında 3 atlı 4 kişinin Çilli köyüne doğru gittiklerini sonrasında arazide arama yaptıklarını ve bir ölü at ile kaçak malzemeler bulduklarını ifade etti. Atlı grup ile aralarında kovalamaca olmadığını, ölen kişinin akşam yaralandığını görmediğini belirtti ve beraatini talep etti. Sanık Recep İşleyen, Sanık Ahmet Can Arı’nın savunmasına benzer savunma yaptı. Farklı olarak, silahında bulunan gece görüş aparatı nedeniyle 4 kişi ve 4 atı net gördüğünü ışık yakarak durun ikazında bulunduklarını sonrasında bu grubun hızlandığını ve kendilerine 3 el ateş ettiklerini, sonrasında kendilerinin havaya doğru 4 el ateş ettiğini sonrasında bu grubun 4 kişi ve 3 at olarak Çili köyüne doğru yola devam ettiklerini sonrasında arama yaptıklarını ve ölü bir at ile kaçak eşya bulduklarını ifade etti.  Ölen kişi olduğunu savcıdan duyduklarını belirterek beraatini talep etti. Katılan vekili sanığın daha önceki ifadesinde yaralı bir kişiyi gördüğünü belirttiğini söyleyerek sanığa soru sordu. Sanık atın yaralı olduğunu gördüğünü yaralı bir kişi olduğunu görmediğini söyledi.

Olay günü İbrahim Baykara ile birlikte bulunan kardeşi Z.Baykara tanık olarak dinlendi. Z.Baykara, 3 kişi olarak İran sınırına mazot almak için gittiklerini, yanlarında silah olmadığını, sınırı geçip geldikten sonra askerlerin ateş etmeye başladıklarını, askerlerin yaklaşık 500 metre onları kovaladığını, arpa tarlasına doğru koştuklarını ve bu sırada başka bir grup askerin ateş etmeye devam ettiklerini abisi İbrahim Baykara’nın burda düştüğünü ve vücudundan kan aktığını gördüğünü ve sonrasında korkarak olay yerinden köye doğru gittiğini, yolda giderken ateş seslerinin hala geldiğini duyduğunu ve köyde diğer abisine haber verdiğini sonrasında oraya gidip baktıklarında abisini orada bulduklarını söyledi. Katılan vekili sanıkların tutuklanması talebinde bulundu. Sanıklar müdafi, köy ahalisi ve Van Barosuna bağlı avukatın olay yerinde buldukları kovanların hukuka aykırı delil olduğunu belirterek müvekkillerinin beraatini istedi. Van Barosu İnsan Hakları Komisyonu katılma talebinde bulundu ancak talebin reddine karar verildi. Gelecek duruşmada Van Baro Başkanlığının müdahillik talebinin değerlendirilmesine, bir kısım tanıkların dinlenilmesine, tutukluluk taleplerinin reddine karar verildi.  

9 Kasım 2021 tarihinde görülen ikinci duruşmaya sanık Recep İşleyen SEGBİS aracılığı ile duruşmaya bağlandı, sanık Ahmet Can Arı’nın da hazır bulunduğu mahkeme salonundaki SEGBİS bağlantı sorunu nedeniyle duruşmaya katılmadı. Sanıklar müdafi hariç duruşmaya gelen olmadı. Katılan vekilinin olay yeri krokisinde geçen 2 nolu  dolu fişeğin  akıbetinin tespitine ve fişek hakkında inceleme yapılması talebinin reddine, cephane ve silah sayımına ilişkin araştırma yapılmasına ilişkin talebin reddine, hudut askeri personellerinin olay saati  itibariyle 112’yi arayıp aramadığının tespiti talebinin reddine karar verildi. Ayrıca, Van Baro Başkanlığının katılma taleplerinin reddine ve dinlenmesine karar verilen tanıkların adreslerine tebligat gönderilmesine karar verildi.

15 Şubat 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmaya müşteki F.Baykara, katılanlar vekili ve sanıklar müdafi katıldı. Olay günü İbrahim Baykara ile birlikte bulunan E. Baykara tanık olarak dinlendi. Olay günü 3 kişi olduklarını İran sınırından Türkiye girdikten sonra köye doğru giderken askerlerin dur ihtarında bulunduğunu köye doğru gitmeye çalıştıklarını ve onlara ateş açtıklarını, bu sırada İbrahim’in vurulup yaralandığını gördüğünü ancak nerden yaralandığını görmediğini, biraz uzaklaştıktan sonra bir el ateş sesi daha duyduğunu hala kovalandıkları için köye gittiklerini söyledi. Sanıkların duruşmadan bağışık tutulmasına ilişkin talep kabul edildi. Katılan vekili cephane ve silah sayımına ilişkin araştırma yapılması ve ilgili yerlerden sorulmasına ilişkin talepte bulundu ancak reddedildi. Ayrıca sanıkların tutuklanması taleplerinin reddine karar verildi.

12 Mayıs 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmaya katılanlar vekili ve sanıklar müdafi katıldı. O dönem asker olarak görev alan 2 tanığın ifadesi alındı. Katılanlar vekili cephane ve silah sayımına ilişkin araştırma yapılması ve ilgili yerlerden sorulması talebi reddedildi. Dosya esas hakkındaki mütalaa sunması için Savcılığa gönderildi.

8 Eylül 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmaya, katılanlar vekili dışında gelen olmadı. Savcı değişikliği nedeniyle mütalaanın hazır olmadığı iddia makamı tarafından ifade edildi. Savcının esas hakkında mütalaa sunması için duruşma ertelendi. 

10 Kasım 2022 tarihinde görülen altıncı duruşmaya, katılanlar vekili dışında gelen olmadı. Sanık müdafi mazeret dilekçesi sunarak esas hakkındaki mütalaaya savunmada bulunmak için süre istedi. Savcı esas hakkında mütalaa verdi. Mütalaada,  sanıkların olası kastla kasten öldürme suçunu işlediklerinden bahisle cezalandırılmasını istendi. Sanık müdafinin savunma için süre talebinin kabulüne karar verildi.

7 Şubat 2023 tarihinde görülen yedinci duruşmaya, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle katılan olmadı. Bu nedenle duruşma ertelendi.

22 Şubat 2023 tarihinde görülen sekizinci duruşmaya, sanıklar müdafi, katılan vekil ve Van Barosu temsilcisi katıldı. Van Barosu adına hazır bulunan avukat daha önce Van  Barosu  İnsan Hakları merkezi olarak dosyaya katılma taleplerinin olduğu ve reddedildiğini ayrı tüzel  kişiliği bulunmaması  nedeniyle Van Barosu katılma talebini yenilediğini belirtti. Ancak ara kararda bu talebin reddine karar verildi. Katılan vekili yaşanılan bu olay benzerinin sınırda çoğu kez meydana geldiğini ve bu olaylara ilişkin cezasızlığın sürdüğünü dile getirdi. Ayrıca sanıklardan birinin kullandığı silahta gece görüş aparatının olduğunu bu nedenle  İbrahim Baykara’nın kasten öldürülüğünü, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediğini ve delillere ilişkin taleplerinin reddedildiğini söyledi.Sanık müdafi olayın meydana gelmesinde müvekkillerinin suçu işlediğinin sabit olmadığını belirterek müvekkillerinin beraatini talep etti. Mahkeme her iki sanık için de İbrahim Baykara’nın ölümüne ilişkin sanıkların eyleminin meşru müdafaa sınırları içinde olduğuna ve ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.



İlk Duruşma Tarihi

20.05.2021

Dava Mahkemesi

Van Erciş Ağır Ceza Mahkemesi

Dava İddianamesi

Dosyayı indirin

Sanıklar

Recep İşleyen
Ahmet Can Arı

Maktuller

İbrahim Baykara