22 Ocak 2025 tarihli duruşma

Related Case:
Şahin Öner Davası
Case Start Date:
29 June 2017
Court Name:
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Documents:
Defendants:
Polis memuru Selahattin Korkmaz
Victims:
Şahin Öner

22 Ocak 2025 tarihli duruşma

Deniz Tekin – 22 Ocak 2025

Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Esas No: 2024/13

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde 10 Şubat 2013’te bir gösteriye yapılan polis müdahalesi sırasında 19 yaşındaki Şahin Öner,  polisin kullandığı shortland tip zırhlı aracın ezmesi sonucu hayatını kaybetti.  Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, zırhlı aracın sürücüsü sanık polis Selahattin Korkmaz hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla 2017 yılında iddianame hazırladı.  Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Öner’in ölümüne neden olan sanık polisin “kasten insan öldürme” suçundan yargılanması gerektiğine karar vererek, dosyayı görevsizlik kararıyla Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2017 yılından beri görülen dava 23 Kasım 2021’de karara bağlandı. Mahkeme, Sanık polis Selahattin Korkmaz’ı “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği hükmü esastan bozdu. İstinaf Mahkemesi, olaya dair hazırlanan bilirkişi raporunun kusur değerlendirmesi içermediği, bilirkişi raporları arasında açık çelişkilerin giderilmediği ve hangi rapora üstünlük tanındığına dair nedene yer verilmediği, sanık ile Şahin Öner’in kusur durumlarını ortaya koyacak yeni bir rapor aldırılması gerektiği nedenleriyle bozma kararı verdi. Bozma kararının ardından yeniden görülen Şahin Öner Davası’nın üçüncü duruşması 22 Ocak 2025’te Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşma Öncesi 

Duruşmanın görüleceği Diyarbakır Adliyesi önünde polisin aldığı rutin güvenlik önlemleri dışında olağanüstü herhangi bir tedbir yoktu. Adliyeye girebilmek için X-Ray cihazının bulunduğu iki ayrı polis arama noktasından geçip, Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin (UYAP) üzerinden GBT yapıldığına dair pusula aldıktan sonra adliyeye girebildim. Adliye binasının giriş katındaki duruşma salonunun önünde kimse yoktu. Duruşma listesi kapının yanındaki panoya değil, salonun karşısındaki pencereye asılıydı.  Salonun yanındaki bankta oturarak duruşmanın başlayacağı saati beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra katılan vekili Av. Yakup Güven ile İHD Genel Merkez Dava Takip Gözlemcisi Av. Berfin Elçi geldi. Mahkeme üyesi hakimlerin geç gelmesi nedeniyle duruşma 15 dakika gecikmeli başladı. 

Duruşmaya Katılım 

Katılanlar avukatı ve İHD Diyarbakır Şubesi Dava Takip Komisyonu Üyesi Av. Yakup Güven salondaki yerini aldı. Sanık Selahattin Korkmaz duruşmaya katıldı. Av. Şeval Yavuzkır, sanık Selahattin Korkmaz müdafi Av. Mustafa Gürses yerine yetki belgesi sunarak duruşmaya katıldı.  İHD Diyarbakır Şube YK üyesi ve İHD Genel Merkez Dava Takip Gözlemcisi Av. Berfin Elçi dışında duruşmayı izleyen başka kimse yoktu. 

Duruşmanın Seyri

Duruşmaya katılanların isimleri ve heyet değişikliği tutanağa geçirildi. Ardından, sanık ve maktulün kusur durumlarının tespiti ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için bilirkişi raporu alınmak üzere  İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan talimata cevap verildiği ve bilirkişi raporun gönderildiği  tutanağa yazıldı.. 

İlk sözü alan duruşma savcısı, dava dosyasına giren bilgi ve belgelere karşı bir diyeceğinin olmadığını belirterek, bilirkişi raporunun davanın taraflarına tebliğini ve  esas hakkındaki mütalaayı hazırlaması için dava dosyasının savcılığa gönderilmesini talep etti. 

‘Öner Cinayetinin ‘Taksirle İşlenen Trafik Kazası’ Gibi Lanse Edilmesi Aileyi Yaralıyor’

Ardından söz alan katılan vekili Av. Yakup Güven, yeni hazırlanan bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, raporu inceledikten sonra rapora dair beyanda bulunacaklarını söyledi. Davanın soruşturma ile birlikte 12 yıldır sürdüğüne ve bu sürenin çok uzun olduğuna dikkat çeken Güven, Öner Ailesi’nin 12 yıldır çocukları için adalet mücadelesi verdiğini hatırlattı. Çocuklarının faillerinin cezalandırılmamasının ailede travmatik bir durum yarattığını söyledi. Öner cinayetinin “taksirle işlenen trafik kazası” gibi lanse edilmesinin aileyi yaralayan başka bir durum olduğuna işaret eden Güven, “Olayda bir yayaya karşı zırhlı aracı silah gibi kullanan bir polis memuru vardır. Polis memuru zırhlı aracı kullanmamış olsaydı, başka bir şekilde maktul Şahin Öner’e zarar verecekti.  Tanık beyanlarına göre sanığın göre göre maktulü öldürdüğü açıktır.  Maktul yerdeyken sanık zarar vermeye devam etmiş ve ‘halen sen ölmedin mi?’ diyerek küfür etmiştir. Yaralı olan maktulü hastane yerine karakola götürmüşler. Bu olayda sanığın öldürme amacı çok açık. Sanık hakkında tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz.” dedi. 

Mahkeme, beyanı sonrasında Güven’e, bilirkişi raporunun bir örneğini elden tebliğ etti. 

Sanık avukatı Av. Şeval Yavuzkır, bilirkişi raporunu incelemek ve beyanda bulunmak için süre talep etti. 

Ara Kararlar 

Yaklaşık 10 dakika süren duruşmada karar için duruşmaya ara verildi. Daha önceki duruşmalarda da olduğu gibi, ara sonrasında, kararları mahkeme heyeti değil, mahkeme mübaşiri avukatlara bildirdi. 

  • Sanık ve katılan vekiline bilirkişi raporunu incelemek ve beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine,
  • Dosyanın varsa tevsii tahkikat yoksa esas hakkında mütalaasını sunmak üzere iddia makamına tevdiine, mütalaanın sunulması halinde taraflara tebliği ile gelecek celseye kadar süre verildiğinin ihtarına,
  • Dosya kapsamındaki mevcut delil durumu, bilirkişi raporu ve istinaf ilamının içeriğine göre tutuklama tedbirinin ölçülü olmadığı heyetimizce değerlendirilmekle sanığın tutuklanmasına dair taleplerin reddine karar verildi. 

Bir sonraki duruşma 19 Mart 2025 günü saat 09:40’ta görülecek. 

 

Yeni Hazırlanan Bilirkişi Raporunda Ne Var? 

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Ulaştırma/Makine Fak. Öğretim Üyelerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor 7 sayfadan oluşuyor. Raporda, Şahin Öner’in “asli”, zırhlı aracın sürücüsü sanık polis Selahattin Korkmaz’ın ise “tali” kusurlu olduğu öne sürülüyor.  

‘Normal Bir Trafik Kazasından Farklı Şekilde Cereyan Etti’

Bilirkişi heyeti, raporun sonuç bölümünde şu görüş ve iddialarda bulunuyor:  Dosyada bulunan belge ve bilgiler incelendiğinde; kazanın normal bir trafik kazasından farklı şekilde cereyan ettiği, görevli polislerin toplumsal olaya müdahalesi sırasında kazanın meydana geldiği, anlaşılmaktadır. Olay sırasında polis aracının Şehitlik caddesinin güney yönünden yani Kara Şehitliği istikametinden gelerek 26. Sokağa girdiği, bu sırada caddeden sokağa yaklaşık 90 derecelik bir açı ile döndüğü ve bu koşullarda zırhlı aracın hızının yüksek olamayacağı, belirtilmektedir.

Olay yerine resmi görevli olarak gelen polis memurlarının araçlarını sevk ve idare ederken, daha dikkatli ve tedbirli olmaları gerekir. Olay yerinde sokak aydınlatmasının olmadığı, ancak dükkanların ve araçların lambalarının aydınlatmasıyla zırhlı araçların sevk ve idare edildiği, anlaşılmaktadır. Olay mahallini ve kazaya karışan zırhlı aracı inceleyen Bilirkişinin, ağır zırhlı aracın sevk ve idaresinin zor olduğunu, manevra kabiliyetinin az olduğunu, kullanımının zorluğunun yanı sıra olay nedeniyle oluşan sis, duman vb. etmenlerin de etkisiyle görüş açısının oldukça sınırlı olduğunu belirttiği, görülmektedir. Bütün bu olumsuz koşullarda verilen görevi yerine getirmeye çalışan ve aracın sevk ve idaresinde olan polis memuru Selahattin KORKMAZ'ın aracını dar sokağa doğru yönlendirdiği sırada, daha dikkatli ve temkinli olması, daha düşük ve gerektiğinde durabilecek hızla aracını sevk ve idare etmesi gerekirken, olay mahallinin koşullarına göre bu hususa tam riayet etmediği anlaşıldığından, kazanın oluşumunda Tali kusurlu olduğu….”

‘Öner Hatalı Tutum Ve Davranışları Nedeniyle Asli Kusurlu’

“75 kod numaralı Shortland marka zırhlı aracın çarptığı müteveffa Şahin ÖNER'in zırhlı araç sürücüsünün sisli, dumanlı, kaos ortamında aracın önünü, arkasını tam göremeyeceğini, verilen görevi yapmaya çalışan polisin, zırhlı aracı kullanırken görüş alanının ve manevra imkanının sınırlı olduğunu dikkate alarak, aracın hareket alanı içinde bulunmaması, aracın yaklaştığını gördüğünde, kendi can emniyetini sağlayacak şekilde yol üzerinden ve araçtan uzaklaşması gerekirken, tanık ifadelerinden anlaşıldığı üzere aracın hareket alanı içinde durarak, görüşü iyice azalmış olan sürücünün kullandığı ağır zırhlı aracın sadmesine maruz kaldığı olayda, can güvenliğini tehlikeye atan bu hatalı tutum ve davranışları nedeniyle Asli kusurlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmaktadır.

Sonuç:

Yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde söz konusu olayda:

- Zırhlı araç sürücüsü polis memuru Selahattin KORKMAZ'ın Tali kusurlu sayılmasının,

- Müteveffa yaya Şahin ÖNER'in Asli kusurlu sayılmasının,

olayın meydana geliş şekline uygun olduğu, görüş ve kanaatinde olduğumuzu.”