Kayhan Karaca
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Haziran 2013’te Gezi Parkı olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’la ilgili dava başvurusunu işleme koydu.
Başvuruyu “öncelikli dosya” olarak işleme koyan AİHM, Berkin Elvan’ın yaşam hakkı ve iç hukukta devam etmekte olan davayla ilgili olarak Türk hükümetine bir dizi soru yöneltti.
Başvuru Berkin Elvan’ın anne ve babası ve kardeşleri tarafından 29 Kasım 2019 tarihinde AİHM gündemine taşınmıştı. Başvuruda Berkin Elvan’ın ölümünün aşırı güç kullanımından kaynaklandığı belirtilip polis memurlarının gaz fişeklerinin kullanımı konusunda yeterince eğitilmediği, bu konunun yasal mevzuatta net olmadığı öne sürülmüştü. Berkin Elvan’ın ölümüne neden olan polis memuruyla ilgili ceza soruşturmasının uzunluğuna işaret eden davacılar, olayla ilgili etkin soruşturma yürütülmemiş olmasından da şikayetçi.
Başvurularında, Berkin Elvan’ın 269 gün komada kalmış olmasının davacılar açısından oluşturduğu acıya da dikkat çeken davacılar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkıyla ilgili 2’nci, insanlık dışı ve kötü muamelenin önlenmesiyle ilgili 3’üncü, ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu, toplanma özgürlüğüyle ilgili 11’inci ve mahkemeler önünde etkin başvuru hakkıyla ilgili 13’üncü maddelerinin ihlal edildiğini savunuyor.
Türk Hükümetine Sorular Yönetildi
AİHM, başvuruyla ilgili olarak Türk hükümetine Berkin Elvan’ın yaşam hakkı ve olayla ilgili soruşturma hakkında sorular yöneltti.
Mahkeme, Türk hükümetinden Berkin Elvan’ın yaşam hakkının AİHS kriterleri temelinde ihlal edilmediğini kanıtlamasını istedi. Elvan’ın hayatını yitirmesinin “mutlak surette gerekli güç kullanımından” kaynaklandığını açıklamasını talep etti.
Gaz fişeği kullanımında yaşam hakkına yönelik riskleri en aza indirgemek için ne gibi önlemler alındığını soran AİHM, toplumsal eylemlerde bu tür silahların kullanımıyla ilgili yasal düzenlemeler hakkında bilgi istedi. Gaz fişeği kullanımı konusunda polis memurlarına verilen eğitimi sordu.
Hükümet Üyeleriyle İlgili Kovuşturma
Berkin Elvan soruşturmasının bütünüyle ilgili bilgi isteyen AİHM, soruşturmanın AİHS’nin yaşam hakkıyla ilgili maddesine uygun yürütüldüğüne dair kanıt gönderilmesi talebinde bulundu. Soruşturma sürecinde hükümet yetkilileri hakkında kovuşturma talebinin reddedilmesiyle ilgili ayrıntı istedi. Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili soruşturmanın etkinliği bakımından, cezai sorumluluğun sadece bir polis memurunun üstünde olmasını sorguladı.
Bu sorular aynı zamanda davacı tarafa da gönderildi. AİHM prosedürüne göre Berkin Elvan’ın davacı ailesi ve Türk hükümetinin şimdi olası bir dostane çözüm için 12 haftaları bulunuyor. Bu süre için taraflar kendi aralarında çözüm bulamazlarsa AİHM kendilerine yukarıdaki soruları yanıtlamaları için 12 hafta ek süre verecek. Bir diğer deyişle Türk hükümetinin AİHM’ye savunma göndermek için 24 haftası bulunuyor.
AİHM, taraflardan gelecek yanıtlar temelinde davayı esastan görecek. Bu süreç içinde davayla ilgili Strasbourg’da duruşma düzenleme kararı da alabilir.
AİHM 2013 yılında aldığı bir kararda polisin toplumsal olaylarda biber gazı kullanımıyla ilgili Türk yasal mevzuatının AİHS ile uyumlu olmadığına hükmetmiş ve değiştirilmesi gerektiği yönünde görüş belirtmişti. Kararda, polisin gaz fişeklerini “eğik atış” yaparak (45-50 derece) kullanması gerektiği not edilmişti.