Filiz Gazi – 14 Mart 2019
Mahkeme: İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2017/ 309
14 Nisan 2017 günü, İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki Kent Ormanı çıkışında, polislerin “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle ateş açtığı araçta, yaşları 15 ila 18 arasında olan beş çocuk bulunuyordu. Oğuzhan Erkul ve Barış Kerem polislerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybederken; Demirhan Erkul, Ramazan Altürk ve Birkan Yüksel yaralandı. Savcılığın gizlilik ve yayın yasağı kararları altında yürüttüğü soruşturma neticesinde polisler Erkan Ekmekci, Kenan Akıl, Zafer Sağlam ve Davut Bakır hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek” suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması, 14 Mart 2019 tarihinde İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Öncesi ve Duruşmaya Katılım
İstanbul Adliyesi, 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 09:40’da başlayacağı duyurulan duruşma 10:00’da başladı. Salona girişte, güvenlik bariyerleri önünde herhangi sorun yaşanmadı.
Bir önceki duruşmalara göre salonda az sayıda katılan olduğu görüldü. Salonda çoğu mağdur yakınları olmak üzere 26 kişi vardı. Mağdur yakınları aynı katta bulunan kantinden hep birlikte salon önüne geldiler. Güvenlik görevlileri salonda değillerdi. Basın mensubu olarak Evrensel gazetesi muhabiri davayı izledi.
Katılan vekilleri Av. Seyit Sönmez, Av. Ümit Sisligün, Av. Meral Hanbayat ve Av. Leyla Han Tüzel salonda yerlerini almışlardı. Sanık vekili olarak Av. Tolga Yurdakul salonda bulunuyordu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap olduğu, davaya konu olay sırasında memurların kullandığı silahların listesinin bildirildiği okundu ve dosyaya eklendi.
Katılan vekili Av. Meral Hanbayat olay yerinden 12+10+5+8 şeklinde 4 farklı grup olmak üzere 35 adet kovan bulunduğu, dört farklı silahtan ateş edildiği ve gelen rapor ile birlikte hangi memurun hangi silahı kullandığının belirlendiğini ifade etti. Av. Hanbayat buna ek olarak Barış Kerem’e ait elbiselerdeki Adli Tıp uzmanlık raporu ile otopsi raporu arasında çelişkiler olduğunu ifade ederek “Örneğin otopside kurşunun Barış Kerem’in sol bacağından girdiği söylenirken uzmanlık raporunda sağ bacak diyor” dedi. Av. Hanbayat, dosyada araç incelemesine ilişkin görüntülerin bulunduğunu fakat bu görüntülerin başka maktule ait görüntüler olduğunu belirtti. “Emniyet Müdürlüğü 2018 yılına ait başka maktullerin otopsi görüntülerini göndermiştir” diyen Av. Hanbayat, Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyanları içeren 3 sayfalık yazılı bir dilekçeyi mahkemeye sundu.
İbraz Edilen Dilekçede Yazılı Talepler
1- Maktuller Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’a ait morg 1718 ve 1719 olarak belirtilen görüntülerin yeniden istenmesine,
2- Barış Kerem’e ait elbiselerdeki giriş deliklerine ilişkin uzmanlık raporuyla otopsi raporundaki giriş deliklerine ilişkin tespitler arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için yeniden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına,
3- Olay yerinde keşif yapılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
Av. Hanbayat, mahkemeden olay yerinde bir an evvel keşif yapılmasını ve keşif sonrasında Adli Tıp’tan yeniden rapor alınmasını talep etti. Diğer katılan vekilleri de bu beyana katılarak olay gününe denk gelen günde keşif yapılması talebinde bulunduklarını yinelediler.
Savcı Keşif Talebinin Kabulünü İstedi
Sanık müdafi, rapora karşı beyanda bulunmak üzere süre talep etti ve “Keşif gününü mahkemenin takdirine bırakıyoruz,” dedi.
Heyet ve katılan vekilleri keşif için hangi saatlerin uygun olacağı hususunda anlaşmaya çalıştılar. Akşam vakitleri olduğu takdirde aydınlatmanın nasıl olduğunun anlaşılacağı vurgulandı. Yine olay günü orada olan araçların, aynı konumlarında hazır edilip edilmeyeceği konuşuldu.
Av. Meral Hanbayat, “Keşif sonrası yeniden adli tıptan rapor alınmasına yönelik taleplerimizi bildireceğiz. Öncelikle olay günü ile aynı gün keşif yapılması yönünde talebimiz vardır. Nisan ayında, olayla aynı gün ve saatte, hava şartlarına uygun bir ortamda keşif kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Keşif hazırlıklarının celse arasında belirlenmesine karar verildi.
Tüm bu konuşmalar esnasında Cumhuriyet Savcısı Mustafa Börekci’nin, Mahkeme Başkanı Mehmet Menekşeoğlu ve geri kalan üyelerin (İsmail Akça, Ayçin Yılmazsaylık) tüm talepleri dikkatle dinlediğini gözlemledim.
Mahkeme 19 Nisan’da saat 11:00’den itibaren keşif yapılmasına karar verdi.
Duruşma 10:15’de bitti. Çıkışta avukatlar tarafından mağdur yakınlarına bilgi verildi ve hep birlikte tekrar adliye kantinine gidildi.
Ara Kararlar
- Olay mahallinde 19/ 04/ 2019 günü saat 11:00’den itibaren keşif icrasına, keşfin mahkeme heyeti ile birlikte yapılmasına, keşif hazırlıklarının celse arasında belirlenmesine, katılanlar vekillerine ve sanıklar müdafiine keşif öncesi keşifte bulunmasını istedikleri kişiler ve şartlara ilişkin beyanlarını mahkememize yazılı olarak bildirmeleri yönünde keşiften 10 gün öncesine kadar süre verilmesine, keşif hazırlıklarının celse arasında yapılmasına,
- Sanıklar müdafiine Adli Tıp Raporu’nu inceleyip beyanda bulunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine,
- Bu nedenle duruşmanın 27/ 06/ 2019 günü saat 09:30’a bırakılmasına oybirliği ile karar verildi.