Berkin Elvan’ın polis tarafından öldürülmesine ilişkin davanın beşinci duruşması görüldü. Avukatların sanık polis Fatih Dalgalı için yaptığı tutuklama talebini reddeden mahkeme, davayı erteledi.
İstanbul Okmeydanı’nda Gezi direnişi sırasında, 16 Haziran 2013’te polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın 5’inci duruşması İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuksuz yargılanan sanık polis Fatih Dalgalı duruşmaya Van’dan SEGBİS ile katılırken, çok sayıda avukat da salonda hazır bulundu.
Tanık beyanları
Tanıkların beyanı ile başlayan duruşmada, aynı zamanda avukat olan tanık, gaz fişeğinin Berkin Elvan’a geldiği ana dair aktarımda bulundu.
Yine avukat olan ikinci tanık, baro tarafından görevlendirildiğini, o gün Okmeydanı Hastanesi’nde olduğunu ve o güne dair tanıklıklarını anlattı.
Berkin Elvan’ın hastaneye getirildiği zaman Okmeydanı Hastanesi’nde bulunan 3. avukat tanık, Baro tarafından görevlendirildiğini, Elvan’ın üzerinden patlayıcı çıktığına dair işaret olmadığını ve hastane çalışanlarının da bu yönde kanıt sunmadığını belirtti.
Elvan’ın avukatı Can Atalay söz aldı ve kaç tane teslim tutanağı olduğunu sordu. Berkin Elvan’ın hastaneye getirildiğinde nöbetçi olan memur, biri ameliyathanede diğeri de Acil Servis’te olmak üzere iki tane tutanak olduğunu söyledi.
‘Türkiye’deki bütün çocuklar için mücadele ediyorum’
Elvan’ın babası Sami Elvan söz alarak, “Ben çocuğumun geri gelmeyeceğini biliyorum. Burada Türkiye’deki bütün çocuklar için mücadele ediyorum. Ama soruyorum, avukatlara bilgi vermeden beş dakika içinde bize nasıl kıyafetleri teslim ettiler?” diye sordu.
Daha sonra Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan söz alarak, “Çocuğumun cebinden torpil çıktığı söyleniyor. 9-11 tane olduğu söyleniyor. Bir çocuğun cebine kaç tane torpil sığar?” dedi.
‘Polisler bize doğrudan nişan alıyordu’
Berkin Elvan’ı mahalleden tanıyan diğer tanık söz alarak Berkin’in vurulma anına dair tanıklık aktardı:
“Çok fazla gaz fişeği atıldı. Önce havaya atıyorlardı, sonra hedef alıp atmaya başladılar. Kafamızı çıkarıyorduk ve polisler bize doğrudan nişan alıyordu.”
Elvan’ın vurulduğu anı anlatan diğer tanık, Berkin vurulduktan sonra çok daha yoğun gaz fişeği kullanılmaya başlandığını söyledi ve “Herkesi öldürmek ister gibi ateş ettiler. Bugün burada benim de davam görülüyor olabilirdi ben de ölmüş olabilirdim” dedi.
Berkin Elvan’ı vurulduğu gün kapısının önünde gören bir diğer tanık ise, “Berkin Elvan’ı tanırım. Her gün parka oynamaya gelirdi. Nereye gidiyorsun diye sordum. ‘Ekmek almaya gidiyorum’ dedi. Her yer kapalı, beraber gidelim dedim. O sırada polisleri gördük. Berkin Elvan yanımda bir refleksle polislere doğru bakarken vuruldu. Ben Berkin’in vurulduğunu bizzat gördüm” dedi.
Duruşmaya saat 13:45’e kadar ara verildi.
Polisler: Berkin’i vuran kişi sanık Dalgalı’ya benziyor
Aranın ardından tanık polis beyanlarının ifadesine geçildi.
Diyarbakır’da görev yapan Mesut Çiftçi SEGBİS aracılığıyla katılarak ifade verdi.
O dönem çevik kuvvette araç koruma personeli olarak görev yaptığını söyleyen Çiftçi, Elvan’ın vurulduğu yeri bilmediğini, görüntüleri izledikten sonra görüntüdeki kolu sargılı gaz fişeği silahlı polisin sanık polis Fatih Dalgalı’ya benzediğini ifade etti.
Çiftçi haricinde dinlenen tüm polisler, izletilen görüntülerin seçilemediğini savunarak, kişileri tespit edemedi.
Erzurum’dan SEGBİS yoluyla bağlanan Yahya Taş ise, basında çıkan haberlerdeki görüntülerdeki bir kişinin Fatih Dalgalı’ya benzettiğini söyledi.
Elvan ailesinin avukatı Çiğdem Akbulut ise, sanığın imaj değişikliği yaptığını vurgulayarak, tutuklanmasını talep etti.
Sanık Dalgalı’nın tutuklanması talebini reddeden mahkeme davayı 10 Mayıs’a erteledi.