Sahra Atila
Berkin Elvan, Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Polis memuru Fatih Dalgalı’nın sanık olarak yargılandığı Berkin Elvan davasının 16. duruşması 5 Şubat 2020 tarihinde İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Davaya ilişkin, 16 Aralık 2019’da sanık polis Fatih Dalgalı’nın kusurunun tespit edilebilmesi için Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’ndan ek bilirkişi raporu geldi. Yaralandıktan sonra hastanede üzerinden 11 adet torpil çıktığı ve “Yasadışı eylemlerde bulunan gösterici grubun olduğu alanda bulunarak kendi güvenliği ile ilgili gerekli özeni göstermediği” iddia edilen raporda, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın “tali kusurlu olduğu” belirtildi.
Raporlar arası çelişki
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun “Zor ve Silah Kullanma Yetkisi”ni düzenleyen 16’ncı maddesine göre, “polis görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştirdiğinde silah kullanabilir”.
24 Ocak 2020 tarihinde hazırlanan raporda, gösterici grubun Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’nin ara sokaklarında toplandıkları, konuk görevlililere taş, havai fişek, molotof kokteyli, el yapımı parça tesirli el bombası ve bilye atarak fiili saldırıda bulundukları iddia edildi. Yolun barikatla trafiğe kapatıldığı, göstericilerin çevreye ve işyerlerine zarar verdiği öne sürüldü ve “Gösterici grubun yapmış oldukları eylemler kamera görüntülerinin net olmamasından görülmemektedir” dendi.
Kolluk görevlililerinin müdahalelerinin sadece kamera görüntülerine göre değerlenmediğini ve olaylara bir bütün olarak bakılıp değerlendirildiğini söyleyen bilirkişiler, göstericilerin hayatın olağan akışını bozduğunu, dağılmamakla direndiğini belirtti ve “müdahalelerin yasal mevzuata uygun” olduğu söylendi.
24 Ekim 2019 tarihinde hazırlanan raporda ise, olay anında gösterici grubun slogan attıklarının tanık beyanlarına göre anlaşıldığı fakat görüntülerde gösterici grubun polise karşı koyma derecesinin tespit edilemediği belirtilmişti. Aynı madde içerisinde vurulma anından birkaç saat sonrası örnek gösterilerilen raporda: “Görüntülerde ilerleyen saatlerde gösterici grubun kolluk kuvvetlerine molotof ve havai fişek attığı tespit edilmiştir” tespiti yapılmıştı.
“Meydana gelen olay istem dışı ve anlık olarak gerçekleşti”
Bilirkişi raporunda, gösterici grubun sabit bir noktada durmayarak hareketli olduğu, gaz tüfeği ile gaz fişeklerinin kullanımında bölgesel olarak atış yapıldığı ve bir hedefi vurmaya yönelik kullanımının olmadığı anlatıldı. Gaz fişeğinin çıkış hızının 75 m/sn olduğu belirtilerek meydana gelen olayın istem dışı ve anlık olarak gerçekleştiği öne sürüldü.
“Tali kusurlu Berkin Elvan, asil kusurlu kolu dirseğinden sargılı zet polisi”
Kolu dirseğinden sargılı zet polisinin* olayın meydana gelmesinde hangi irade ile hareket ettiğinin dosya kapsamında bir belgenin ve kendisinin beyanının olmadığı olmadığı fakat ortaya çıkan sonuç itibariyle kendisinin asli kusurlu olduğu belirtildi. Raporda Berkin Elvan’ın, yasadışı eylemlerde bulunan gösterici grubunun olduğu alanda bulunduğu, kendi güvenliği ile ilgili gereken özeni göstermediği ve hastanede üzerinden 11 adet torpil çıktığı iddia edilerek, tali kusurlu olduğu yazıldı. Fakat Elvan ailesinin avukatı Can Atalay, 11 torpil çıktığı iddiasının yapılan duruşmalarda çürütüldüğünü ve bunun asılsız olduğunu söyledi.
*Çevik kuvvette bulunan ZET (gaz silahı) kullanan polis.