Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 1993’te 11 kişinin gözaltında kaybolduğu iddiaları üzerine Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, dönemin Bolu 2. Tugayı Komutanı Emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk hakkında açılan dava güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya nakledilmişti.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, bir önceki oturumda Genelkurmay Başkanlığı’ndan 1993’te bölgedeki operasyona katılan er ve erbaşların listesini istemişti. Genelkurmay Başkanlığı’nın cevap yazısında 10 yılı dolduran belgelerin Milli Savunma Bakanlığı Arşivi Müdürlüğü’ne gönderildiği belirtilerek, “İlgili birimlerin arşivlerinde yapılan araştırmada 1993’e ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. 2. Komando Tugay Komutanlığı arşivinin de 12 Kasım 1999 depreminde su basması sonucu zayi olduğundan herhangi bir evraka ulaşılmamıştır” denildi.
Genelkurmay’ın, ‘arşivin su baskınında zayi olduğu’ iddiası, dosyaya gelen bir başka belgeyle çelişti. Bolu Valiliği’nin yazısında, “İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü arşivi ve kayıtlarında yapılan inceleme ve araştırma sonucunda Bolu 2. Komando Tugay Komutanlığı’nın arşiv binasının 12 Kasım 1999 depreminde hasar alıp almadığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır” ifadesine yer verildi. Mahkeme, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Arşiv Müdürlüğü’ne tekrar yazı yazarak bilgi ve belgelerin gönderilmesini istedi.
Elçi’nin Emeği Vardı
Duruşmada söz alan avukatlardan Hasan Anlar, Diyarbakır Barosu Başkanı ve davanın avukatı Tahir Elçi’nin bir saldırıda hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Elçi, Türkiye’deki faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için faaliyetlerde bulunmuştu, bu davanın açılmasında da büyük emeği vardır” dedi.