Enis Köstepen – 23 Aralık 2019
Mahkeme: Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2017/447
Mardin’in Dargeçit ilçesinde, 29 Ekim 1995 – 8 Mart 1996 tarihleri arasında, biri uzman çavuş üçü çocuk, sekiz kişinin zorla kaybedilmesiyle ilgili, aralarında dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren ve Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin de bulunduğu 18 kişinin yargılandığı Dargeçit JİTEM Davası’nın 7. duruşması 23 Aralık 2019 tarihinde Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Katılım
Bir önceki duruşmadaki üye Hâkim Halime Gökalp Ünsal yerine bu duruşmada Seda Altınkaya görevliydi. Heyetin diğer üyeleri önceki duruşmada da yer alan Hâkim Görkem Bozkuş ve Başkan Mahmut Lütfü Yenihal idi. Geçen duruşmada olduğu gibi Muhammed Velat Öncel de duruşmaya cumhuriyet savcısı olarak katıldı.
Davanın nakledildiği Adıyaman’a gelerek, duruşmaya katılan kayıp yakınları arasında Abdülaziz Altınkaynak, Ömer Coşkun, Abdulkerim Kaya, Osman Seyhan ve Ahmet Akyol vardı. Katılanlar vekili Av. Erdal Kuzu ile birlikte Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Av. Ahmet Özmen ve Av. Aziz Türk de duruşmaya katılım sağladı.
HDP Adıyaman İl Eş Başkanı Selim Özbek ve 26. Dönem Adıyaman HDP milletvekili Behçet Yıldırım da duruşmayı izlemeye gelmişti. İki polis memuru da davayı izleyenler arasındaydı.
Sanıkların hiçbiri duruşmaya katılmazken, sanıkların avukatları da mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılmadı. Sonuçta duruşmada hiçbir sanık ve hiçbir sanık avukatı yer almadı.
Maktullerden Mehmet Emin Aslan’ın kardeşi Kazım Aslan, tanık olarak hazır değildi. Aliağa 2. Asliye Ceza Mahkemesi tanığın belirtilen adreste olmadığını belirten yazıyı mahkemeye iletmişti.
Av. Erdal Kuzu, suç tarihinde Dargeçit’te cumhuriyet savcısı olarak görev yapan Âdem Kul’un tanık sıfatıyla ifadesine başvurulmasını daha önceden talep etmişti. Mahkeme, dinlenilmesi için işlemleri başlatmış olsa da, tıpkı geçen duruşmada olduğu gibi tanık hazır edilemedi. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimata cevap gelmemişti. Yapılan görüşmede şahsın iki yıl önce belirtilen adresten taşındığı ve bu yüzden zorla getirme emrinin gerçekleştirilemediği belirtilmiş.
Bu duruşmada dinlenilmesi beklenen diğer tanık dönemin Jandarma Astsubay Uzman Çavuş Ahmet Çiçek de hazır değildi. MERNİS kaydı itibari ile adresinin Bursa olduğu görüldü.
Duruşmanın Seyri
Geçen duruşmada olduğu gibi yargılamanın başında katılanların avukatı Av. Erdal Kuzu söz alarak, mahkemenin yeterli altyapıya sahip olduğunu ve duruşmanın sesli ve görüntülü olarak kayıt altına alınmasını talep etti. Mahkeme bu talebi kabul etti.
Av. Erdal Kuzu, Abdurrahman Olcay’ın kemiklerinin Abdurrahman Coşkun’unkilerle birlikte Kızıltepe’de bulunmuş olduğunu, bulunan kemiklerin bu kişilere ait olduğunun aile üyelerinden alınan DNA örneklerinin karşılaştırılması neticesinde Adli Tıp Kurumu’nca tespit edildiğini, ancak bunlara rağmen Kızıltepe Başsavcılığı’nın eksik işlem yapması nedeniyle Abdurrahman Olcay’ın ölüm kaydının nüfusta düşülmemiş olduğunu belirtti. Daha önceki heyetlerden ölüm kaydının düşülmesi için gereğinin yapılmasını talep etmiş olduklarını belirterek, bu talebi yeni heyet huzurunda tekrarladı.
Av. Erdal Kuzu, yargılamanın beş yıldır sürdüğünü, sayamadıkları kez gerçekleşen heyet değişiklikleri nedeniyle yargısal sürekliliğin sağlanamadığını ifade ettikten sonra taleplerini sunarak sözlerine devam etti. Tanıkların mahkemede hazır edilmesini, Muhammed Demirel’in, Abdullah Çolak’ın, Dilek Çolak’ın ve Arif Topçam’ın dinlenmesini, savcılığa mütalaasını hazırlamasının tebliğ edilmesini, sanıkların tutuklanmasını, Bağözü Köyü’nün boşaltılan köylerden biri olup olmadığı Mardin Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’na sorulmasını ve katılanların yol masraflarının karşılanmasını talep etti.
Av. Kuzu, ayrıca mahkeme heyetinden yargılamanın hızlanmasını talep etti. Duruşmalara “şeklen” gelmek istemediklerini belirtti. Daha sonra söz alan Av. Aziz Türk, birçok ifade özgürlüğü davasında tutuklama tedbirine başvurulurken, bu davadaki katalog suçun da sanıkların tutukluluğunu gerektirdiğini belirtip, sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Av. Ahmet Özmen de mağdurların adalet talebinin görmezden gelinmemesi gerektiğini ve görünürde bir yargılama yapılmaması gerektiğini söyledi. Mahkeme başkanı, Av. Özmen’i mahkemeyi itham etmemesi için uyardı. Av. Özmen, sanıkların en azından “ceza alabilir miyim?” endişesi yaşamaları gerektiğini ekledi.
Abdulaziz Altınkaynak söz alarak, iki senedir bir mahkemenin nasıl dönemin savcısını dinlemek üzere getiremediğini anlamadığını belirterek, adalet istediklerini söyledi. Diğer kayıp yakınları davacı olduklarını tekrar etti.
Savcılık Talepleri
Savcı Öncel, Ahmet Çiçek’in beyanının alınması için Bursa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne talimat yazılmasını; Abdullah Çoban, Arif Topçam ve Muhammed Demirel’in dinlenmesini talep etti. Savcı ayrıca, Abdurrahman Olcay’ın nüfustan düşümüne dair ara karar alınmasını talep ederken, katılan vekili Av. Erdal Kuzu’nun sanıkların tutukluluk taleplerini reddetti.
Ara Kararlar
- Sanık avukatlarının mazeretlerini kabul eden heyet, Adem Kul ve Ahmet Çiçek’in dinlenmeleri için adres tespitinin yapılmak üzere İçişleri Bakanlığı’na yazılmasına karar verdi. Adem Kul’un Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/288 esas sayılı dosyası ile FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyeliğinden hakkında mahkumiyet kararı verildiği, infaza ilişkin işlemlerin yapılmadığı UYAP ortamında görülmüş ve tanığın adresini mahkemeye sormaya ve akabinde SEGBİS ile beyanının alınması için talimat yazılmasına karar verildi.
- Abdullah Çolak, Dilek Çolak, Arif Topçu ve Muhammed Demirel’in dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına karar verdi.
- Hatice Batırır’ın tekrar dinlenme talebini hangi hususlarda dinlenilmesi gerektiği bildirilmediği için reddetti.
- Mardin Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’na yazı yazılarak Bağözü Köyü’nün suç tarihi ve sonrasında boşaltılan köylerden olup olmadığının bildirilmesi istendi.
- Sanıkların tutuklanma talepleri daha önce reddedildiği sebeplerle tekrar reddine karar verdi.
- Maktul Abdurrahman Olcay’ın nüfus kaydına ölüm kaydının düşürülmesi hükümle birlikte karar altına alındığından bu husustaki talebin reddine karar verdi.
Mahkeme başkanı bir sonraki duruşma için Nisan 2020’nin içinde bir gün önerdi. Av. Erdal Kuzu bu kadar aralıklarla devam edecekse bu yargılamanın daha yıllar süreceğini söyleyerek itiraz etti. Mahkeme başkanı başka boş günleri olmadığını, heyetin yeni atandığı ve dosyadaki klasör sayısının fazlalığı dolayısıyla zamana ihtiyaçları olduğunu söyleyerek itirazı kabul etmese de, Erdal Kuzu’nun ısrarı sonucunda sonraki duruşmanın 9 Mart 2020 günü saat 10:30’da görülmesine karar verdi.