Deniz Tekin – 30 Nisan 2025
Mahkeme: Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2023/19
12 yaşındaki Nihat Kazanhan, 14 Ocak 2015 tarihinde Şırnak’ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesi’nde, evinin yakınında bulunduğu sırada polis tarafından açılan ateş sonucunda başından vurularak hayatını kaybetti. Kazanhan’ı, toplumsal olaylarda kullanımı yasak olan av tüfeğiyle öldürdüğü tespit edilen sanık polis memuru Mehmet Nurbaki Göçmez hakkında “olası kast ile nitelikli öldürme” suçundan dava açıldı. Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Mehmet Nurbaki Göçmez’in “kasten öldürme” suçunu işlediğine kanaat getirerek önce müebbet hapis cezası verdi, ardından “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimleri uygulayarak bu cezayı 13 yıl 4 aya indirdi. Katılan avukatlarının istinaf ve temyiz başvuruları ise sırasıyla İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay tarafından reddedildi. Anayasa Mahkemesi’nin, Kazanhan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vermesi üzerine yeniden başlayan Nihat Kazanhan Davası’nın 11.duruşması 30 Nisan 2025 Çarşamba günü Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma Öncesi
Duruşmanın görüleceği Cizre Adliyesi zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleri bekliyordu. Adliye binası girişindeki arama noktasından geçtikten sonra duruşma salonunun önüne geldim. Salon kapısının yanındaki panoda duruşma listesi yoktu. Katılanlar ve avukatları, adliye binasındaki baro odasında bekliyordu. Saat 11.40’ta görülmesine karar verilen duruşma için kısa bir bekleyişin ardından mahkeme mübaşiri, bulunduğumuz yere gelerek katılanlara duruşmanın başladığı haberini verdi.
Duruşmaya Katılım
Duruşmaya, Nihat Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan ve babası Mehmet Emin Kazanhan ile katılan vekilleri Av. Rojhat Dilsiz, Av. Osman Cingöz ve Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Av. Emine Özdemir ile daha sonra yetki belgesi sunacağını söyleyen Av. Ferhan Aktuğ katıldı. Sanık Nurbaki Göçmez ve müdafi Av. Sertaç Yalçın duruşmaya katılmadı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Cizre İlçe yöneticileri ile Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri duruşmayı izledi.
Duruşmanın Seyri
Duruşma başlarken, celse arasında dava dosyasına gelen evraklar özetlenerek tutanağa geçirildi. Sanık hakkında çıkarılan yakalama ve kırmızı bülten kararının infaz edilmemişti. Duruşmada ilk sözü alan Nihat’ın babası Mehmet Emin Kazanhan, HTS kayıtlarında sanık Göçmez’in nerede olduğunun tespitli olduğuna dikkat çekerek, “Oğlum suçsuz yere katledildi, HTS kayıtları çıkmıştır. Sanığın yakalanarak cezalandırılmasını istiyorum” talebinde bulundu. Beyanını tercüman aracılığıyla Kürtçe olarak veren anne Ayşe Kazanhan “Ben Adalet istiyorum. Failin nerede olduğu tespit edilmesini istiyorum. Nerede olduğunu ailesi, akrabası, avukatı biliyordur. Neredeyse yakalanmasını istiyorum. Kendinizi bizim yerimize koyun, suçsuz yere oğlum öldürüldü. Sebebini öğrenmek istiyorum. Aklımı kaybettim. Doktora gittim, doktor kanser teşhisi koydu. Ölen oğlumun arkadaşlarının düğünü oluyor, bu beni daha çok kahrediyor. Perişan oluyorum. Oğlum şu an yaşasaydı 22 yaşında olacaktı, oğlumun büyüdüğünü görmek istiyordum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyorum. Ben ölmeden sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum, adaletin sağlanmasını istiyorum. Acımız halen devam ediyor” diye belirtti.
‘11 Yıldır, Failin Ceza Alması İçin Mücadele Ediyoruz’
Ardından söz alan katılanlar vekili Av. Emine Özdemir daha önce vermiş oldukları beyanları tekrar ettiklerini belirterek “Bir çocuğu öldüren fail halen dışarıdadır. Kırmızı bültenin bir an önce infaz edilmesini istiyoruz.” dedi. Katılanlar müdafi Av. Ferhan Aktuğ, kırmızı bülten talebi için tekrar bakanlığa müzekkere yazılmasını istedi. Katılan vekili Av. Rojhat Dilsiz, davanın 11 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, "11 yıldır, failin ceza alması için mücadele ediyoruz. Anayasa Mahkemesi'ne kadar götürdük. Mahkemenin önceki heyetinin uyguladığı haksız tahrik hükümleri hukuka aykırıdır. Buna rağmen İstinaf ve Yargıtay onaylamıştır. Anayasa Mahkemesi ihlal kararı vermiştir. Geç gelen adaletin faydası yoktur. Faili kolluk görevlisi olan dosyalarda sürdürülen cezasızlık durumu bu dosyada da uygulanmamış olsaydı adalet yerini bulurdu. Devlet memuru ve polis olan sanık bu güvenle kaçmıştır” diye kaydetti.
‘Sanığın Telefon Hattı Açıktır, Buna Rağmen Yakalanmaması Hayatın Olağan Akışına Aykırıdır’
Sanık hakkında kırmızı bülten ile arama kararının geç verildiğini vurgulayan Dilsiz, “Buna rağmen halen infazına geçilmemiştir. Biz daha önce taleplerimizi ayrıntılı bir şekilde heyete bildirdik. Kabul edilen taleplerimiz savcılık ve kolluk tarafından icra edilmiyor. HTS kayıtları dosyaya eklenmiştir. Sanığın hattı açıktır. Buna rağmen yakalanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Baz adresi İzmir'dir. Sanık yurt dışına çıkmaya bile tenezzül etmemiştir. Aramalarda kimliğini gösterip geçtiğini düşünmekteyiz. Biz sanığın bir yerlerden korunduğunu biliyoruz, tahmin ediyoruz. HTS kayıtlarını incelediğimizde duruşma öncesi ve sonrası adliyelerle irtibatta bulunduğunu tespit ettik. Emniyet görüşmeleri de vardır. Periyodik bir şekilde arama kayıtları vardır. Sanık hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan bir kişinin dışarıda olması mümkün olmamalı. Mahkemeniz Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorundadır. Banka kayıtlarının dosyaya celbini istiyoruz. Sanığın yakalanmamasında ihmali olanların tespiti ile cezalandırılmasını istiyoruz. Sanık zannımca lehine bir infaz yasasını beklemektedir. Sanık hakkında kolluk marifetiyle bulunduğu mahaller itibariyle yakalama emrinin icrasını istenmesini ve kırmızı bülten kararının infaz edilmesini talep ediyoruz. Adaletin yerini bulmasını talep ediyoruz.”
Katılan vekillerinden Av. Osman Cingöz, tevsii tahkikat taleplerini yenilediklerini söyleyerek, bu cinayetin en başında dönemin devlet yetkililerinin yaptığı açıklamalarla sanığın korunduğunu söyledi. Soruşturmanın başında basına sızdırılan kamera görüntüleri sayesinde bu cinayetteki maddi gerçeğe ulaşıldığını hatırlatan Cingöz, “Sanığın telefonu aktif ve açıktır. Bu halde yakalanmaması sanığın korunduğunu göstermektedir. Kırmızı bülten kararının infaz edilmesini talep ediyoruz” diye kaydetti.
İddia makamı esas hakkındaki görüşünde sanık hakkında çıkarılan kırmızı bülten ve yakalama kararının infazının sonucunun beklenilmesi, dava dosyasındaki eksiklerinin giderilmesini talep etti.
Ara Kararlar
Ara kararlar için duruşmaya ara verildi. Mahkeme, katılan avukatlarının tevsii tahkikat taleplerini reddetti. Mahkeme, sanığın kullandığı telefonun başka bir kişi adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle katılan avukatlarının bu telefon numarası yönündeki taleplerinin reddine karar verdi. Mahkeme sanık adına kayıtlı olan telefon hattına mesaj gönderen S. K.’nin tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar verdi.
Mahkemenin aldığı tüm ara kararlar şöyle;
- Sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamına, akıbetinin sorulmasına,
- Sanık hakkında çıkarılan kırmızı bülten ile arama kararının, eksiklerinin tamamlanması suretiyle infazının beklenmesine,
- Katılanlar vekili Av. Rojhat Dilsiz'in ve Av. Osman Cingöz'ün kırmızı bülten dışındaki tevsii tahkikat taleplerinin bu aşamada sübuta ve yargılamaya etki etmeyeceği anlaşılmakla ayrı ayrı reddine karar verildi.
Bir sonraki duruşma 17 Eylül 2025 günü saat 10:00’da görülecek.