22 kişinin ölümünden sorumlu 4’ü asker 5’i korucu toplam 9 kişinin yargılandığı Kızıltepe JİTEM Davası’nda ifadeleri okunan tanık Bedran Akdağ, görev yaptığı süre içerisinde “JİTEM’in işlediği cinayetleri PKK yapmış gibi gösterdiğini” söyledi. Duruşma ise 28 Kasım’a ertelendi.
1992-96 yılları arasında Mardin Kızıltepe’de yasadışı şekilde keyfi infaz edilen ve zorla kaybedilen 22 kişinin akıbetini aydınlatmak üzere açılan davanın 11. duruşması Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davada, o dönem görevli olan Bedran Akdağ’ın birçok faili meçhul cinayet ve zorla kaybettirme vakasına dair detaylı bilgilerin yer aldığı ifadeleri okundu.
Mahkeme salonunda sanık Ahmet Boncuk, sanık müdafileri, sanık Mehmet Salih Kılıçaslan başka suçtan tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Cezaevi’nden katıldı.
Ayrıca katılanlar vekili avukat Senem Doğanoğlu, Hafıza Merkezi’nin izleme ekibi ve çok sayıda kişi mahkemede hazır bulundu.
Önceki celsede tanık olarak dinlenmesi istenen Eyüp Bölük de duruşma salonuna getirildi. Bölük, ifadesinde aradan çok yıl geçtiği için adı geçen sanıkların atılı suçları işleyip işlemediklerini bilmediğini iddia etti.
‘JİTEM, işlediği cinayetleri PKK yapmış gibi gösteriyordu’
Duruşmada, tanık Bedran Akdağ’ın ifadeleri ayrı ayrı okundu.
Akdağ, ifadesinde 92-94 yılları arasında gayri resmi olarak JİTEM’e bilgi verdiğini 1994 yılından itibaren korucu olarak JİTEM içinde görev yaptığını ifade etti.
Görev süresince birçok katliama tanıklık ettiğini aktaran Akdağ, bahsi geçen yıllar içinde “JİTEM’in işlediği cinayetleri PKK yapmış gibi gösterdiğini” dile getirdi.
Akdağ, faili meçhul cinayetler ve zorla kaybettirme vakalarına dair detaylı bilgiler de verdiği ifadesinde, “Hatta PKK gerillalarının giydiği kıyafetleri giyip cinayet işleyen askeri personeller gördüm” diye konuştu.
Sanıklar iddiaları reddetti
Tanık beyanları üzerine söz verilen dönemin Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, tanık ifadelerini kabul etmediğini belirterek bahsi geçen olayların hayal ürünü olduğun iddia ederken, sanık Mehmet Salih Kılıçaslan da tanık beyanlarını kabul etmediğini söyledi.
Kemikleri kuyuda bulunan Yalçınkaya sağ görünüyor
Dosyada maktul sıfatı ile yer alan kayıp Nurettin Yalçınkaya’nın 2009 yılında Kızıltepe’de bir kuyuda kemiklerinin bulunup kimliğinin kesinleşmesine rağmen nüfus kayıtlarında yaşıyor olduğu anlaşıldı.
Adli tıp raporları ile nüfus kayıtları arasındaki bu çelişkinin giderilmesi için ilgili kurumlara ve kayıp Yalçınkaya’nın nüfusa kayıtlı olduğu köyde araştırma yapmak üzere Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığı’na müzekkere yazılmasına karar verildi.
Yargıtayın beklenmesi talebi reddedildi
Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaşanan benzer olay sebebi ile daha önce yapılan birleştirme talebinin reddine karar verilmesinin ardından, mahkemenin dosyayı birleştirilme talebi ile Yargıtay’a gönderdiği ve Yargıtay’ın dosya hakkında karar verene kadar karar verilmemesi talebi reddedildi.
Bir sonraki duruşma ise 28 Kasım’a ertelendi.
Kimler yargılanıyor?
Dava kapsamında emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek” suçlarından yargılanıyor.
Bir önceki duruşma 10 Mayıs’ta görülmüştü
Davanın 10. duruşması 10 Mayıs’ta görülmüş; duruşmada “Aydos” isimli gizli tanık dinlenmişti.
‘Aydos’, dönemin Jandarma Komutanı Hasan Atilla Uğur’un, 3 kişiyi ilçe girişinde infaz ettiğini ve cenazeleri devlet hastanesinin önüne bıraktığını anlatmıştı.