Hanife Kardelen Işık – 18 Aralık 2018
Mahkeme: Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2014/367
Dört asker ve beş köy korucusunun JİTEM adlı oluşumun faaliyetleri kapsamında 90’lı yıllarda Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 22 kişiyi zorla kaybetmek veya hukuk dışı infaz etmek iddiasıyla yargılandığı Kızıltepe JİTEM Davası’nın 15. duruşması, 18 Aralık 2018 tarihinde Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bekleme Salonu, Duruşma Salonunun Genel Görünümü ve Duruşmaya Katılım
Duruşma öncesinde, mübaşir, mahkeme kâtibi ve bir üniformalı polis memuru mahkeme salonunun önünde bekliyordu; sanık avukatları salonun karşısındaki banklarda “Eşref Hatipoğlu’nun tahliyesi, davada gelinen son durum” gibi konularda sohbet ederek beklediler, katılan avukatları ise mübaşire heyetin ne zaman geleceğini sorduktan sonra ayrılarak duruşmanın başlamasına yakın salonda yerlerini aldılar.
Salonun izleyici bölümünde bir Mezopotamya Ajansı muhabiri, HDP milletvekilleri Ebru Günay ve Tuma Çelik, iki üniformalı polis memuruyla birlikte çoğunluğu avukat ya da hâkim stajyerleri olmak üzere 17 kişi bulunuyordu.
Duruşmada, katılanlar avukatları Av. Erdal Kuzu ve Av. Senem Doğanoğlu ile; sanık Ahmet Boncuk’un avukatı Av. Hüseyin Özarslan yetkilendirmesi ile Av. Sarper Özarslan, sanık Mehmet Emin Kurğa’nın avukatı Av. Haluk Doğan, sanıklar İsmet Kandemir, Abdurrahman Kurğa ve Ramazan Çetin’in avukatı Av.Hasan Ayrancı, sanık Ünal Alkan ve Hasan Atilla Uğur’un avukatı Av. Murat Bülent Hattatoğlu, sanık Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Av. Mehmet Eren Turan hazır bulundu. Sanık Mehmet Salih Kılınçaslan’ın avukatı Av. Eylem Çetin Demir ise mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılmadı.
Duruşmanın saati 09.10 olarak verilmiş olmasına karşın, mahkeme heyetinin yerini almasıyla 09.55’te başladı. Mahkeme heyetinin değişmiş olduğu görüldü.
Duruşmaya Dair İzlenimler
Duruşmaya önceki celse ara kararlarının akıbetleri ve mazeretler okunarak başlandı. 13 Eylül 2018 tarihli son duruşmada mahkeme heyeti başka suçlardan tutuklu sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Mehmet Salih Kılınçaslan’ın bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bir sonraki duruşmada hazır edilmelerine karar vermişti. Ancak sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Mehmet Salih Kılınçaslan’ın neden hazır edilip duruşmaya katılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi verilmedi.
10 Mayıs 2017 tarihli duruşmadan bu yana yargılamayı meşgul eden Nurettin Yalçınkaya’nın yaşadığı iddiası doğrultusunda sanık avukatlarının Nurettin Yalçınkaya’nın yaşıyor olabileceğine dair iddialarını desteklemek için başvurduğu temel delil, 2010 yılında tarafı olduğu bir boşanma davasının karara bağlanmasıydı. Bu doğrultuda, mahkeme heyeti, ifadesinin alınmasını istediği boşanma kararının diğer tarafı olan tanık Zeynep Güven (Yalçınkaya) adına yazılan talimatın dönüşünün İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden beklenmesi kararını 13 Eylül 2018 tarihli duruşmada da yinelemiş, duruşmada hazır edilmesine, duruşmaya gelmez ise hakkında zorla getirme kararı çıkartılmasına karar vermişti.
Katılan Avukatlarının Beyanları
Zeynep Güven’in (Yalçınkaya) tanık olarak dinlenmesi için İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimat doğrultusunda beyanının alınmış ve dosyaya eklenmiş olduğu görüldü. Bunun üzerine Av. Erdal Kuzu söz alarak, Nurettin Yalçınkaya’nın öldüğüne ilişkin araştırmanın dosyaya bir katkı sunmayacağı yönündeki beyanını ve önceki duruşmalardaki tanık dinlenilmesine yönelik taleplerini yineledi. Zira, Av. Kuzu’nun tanık dinlenilmesine ilişkin talepleri 28 Nisan 2018 tarihli duruşma öncesinde vermiş olduğu dilekçede* de yer almış fakat yine aynı celse de tutanağa eksik geçirilmiş, 13 Eylül 2018 tarihli duruşmada ise katılan avukatlarının yeniden talep etmesinin ardından reddedilmişti. Av. Kuzu’nun bu durumu heyet değişikliği üzerine hatırlattığını belirtmesi üzerine mahkeme heyeti başkanı araya girerek “Dosyayı okuduk, baktık; merak etmeyin,” dedi. Devamında, Av. Kuzu “cinayetlere ilişkin bilgisi ve görgüsü olduğunu basına da yansıtan Cemil Aydoğan’ın hiç dinlenilmediğini, bu kişinin AKP Mardin Belediye Başkan Aday Adayı olduğunu bu nedenle adresine ulaşılamaması durumunun tuhaf olduğunu” belirttikten sonra; Abak ailesine ilişkin olarak ise “Abdülkadir Abak’ın dinlenilmesini” talep etti. Ancak Kuzu’nun bu talepleri tutanağa yalnızca “hazırlık aşamasında cinayetlerin ortaya çıkmasına katkısı bulunan kamu tanıklarının dinlenilmesine ilişkin beyanlarımız…” şeklinde geçirildi.
Sonrasında Av. Kuzu “Kimi zaman konjonktürün etkisiyle bu davalara destek verilmişse de bugün artık 90’lı yıllarda devlet görevlilerinin işlemiş olduğu bu cinayetlere dair davalar kapatılmaya çalışılmaktadır,” diyerek beyanına devam ederken mahkeme başkanı araya girerek: “Talebiniz ne avukat bey, talebiniz ne? Söyleyin talebinizi yazalım. Gidip mecliste konuşulacak şeyleri burada konuşmayın” dedi. Bunun üzerine Kuzu dosyanın hala görev başında olan savcısının iddianamede “devlet tarafından işlenmiş cinayetler” olarak kayda geçtiğini hatırlattıysa da heyet başkanı Kuzu’nun sözünü kesmeye devam etti: “Avukat Bey burada kimseye felsefe dersi, tarih dersi vermeyin; benim dosyanın anlatılmasına ihtiyacım yok. Derdinizi söyleyin.” Erdal Kuzu tüm katılan avukatları adına “Derdimiz bu yargılamaların üstünün kapatılmamasıdır. Bu dosya kapsamında kuyudan çıkartılmış 8 tane ceset vardır, bizim talebimiz bunların açığa çıkarılmasıdır,” diyerek beyanına son verdiğinde mahkeme heyeti başkanı “Eyvallah” yanıtı vererek tutumunu sürdürdü.
Diğer katılan avukatı Av. Senem Doğanoğlu da dosya kapsamındaki tanıkların dinlenilmesi talebini tekrar etti. Mahkeme heyeti başkanının, önceki heyetler tarafından da olageldiği üzere, beyanları tutanağa oldukça özet bir şekilde geçtiği görüldü.
Katılan avukatlarının talebi sonrası savcıdan talepleri soruldu; savcı bir diyeceğinin olmadığını, talepler konusundaki takdirin heyete ait olduğunu belirterek, eksik hususların giderilmesini istedi. Ardından sanık avukatlarının beyanlarına geçildi.
Sanık Avukatlarının Beyanları
Sanık Mehmet Emin Kurğa’nın avukatı Av. Haluk Doğan söz alarak; daha önce tanıkların dinlenildiğini, görgüye dayalı bilgileri olmadığını, çeşitli aşamalarda katılan avukatlarının tanık dinlenilmesine yönelik taleplerini davayı uzatmaya yönelik bir eylem olarak değerlendirdiklerini belirterek zaten mahkeme heyetince reddedilmiş olan talebin reddini istedi.
Devamında, sanık Ünal Alkan ve Hasan Atilla Uğur’un avukatı Av. Murat Bülent Hattatoğlu Zeynep Güven’in (Yalçınkaya) celse arasında alınan ifadesine değinerek “Teşhise gittik dediğini, teşhis ettik demediğini dolayısıyla Nurettin Yalçınkaya’nın sağ olduğunun, nüfustan düşmediğinin de ortada olduğunu” belirtti. Yine, katılan avukatlarının tanık dinlenilmesi taleplerine ilişkin olarak ise Zeynep Güven’in ifadesinde de görüldüğü üzere “tanıkların açıkça bir şey görmediklerini, zira ifadelerinin ‘böyle düşünüyorum’ şeklinde olduğunu bu nedenle de iddianamede de fiiller ve failler bağlantısı bulunmadığını” savundu.
Sanıklar İsmet Kandemir, Abdurrahman Kurğa ve Ramazan Çetin’in avukatı Av. Hasan Ayrancı ile sanık Eşref Hatipoğlu’nun avukatı Av. Mehmet Eren Turan ise meslektaşlarının beyanlarını ve önceki savunmalarını aynen tekrar ettiklerini beyan ederek, katılan avukatlarının taleplerinin reddini istediler.
Sanık avukatlarının beyanlarının ardından mahkeme heyeti aranın süresine dair bir şey söylemeden salonu terk etti ve duruşmaya kısa bir ara verildi ancak salon boşaltılmadı.
Duruşma genelinde mahkeme heyeti başkanının, katılan avukatlarından Av. Erdal Kuzu’nun beyanını sürekli kesmesi, yer yer münakaşaya girerek taleplerini özet olarak tutanağa geçmesine karşın, sanık avukatlarının beyanlarını tutanağa geçerken avukatlar tarafından tekrar edilmesine “Yazdıracağım Avukat Bey,” diyerek karşılık vermesi ve beyanlarını neredeyse aynı şekilde tutanağa geçirmesi dikkat çekti.
Ara Kararlar;
- Mahkeme heyeti başkanı salona girer girmez “Son kez ara kararlar,” diyerek kararları okumaya başladı. “Başka suçlardan tutuklu sanıklar Eşref Hatipoğlu’nun ve Mehmet Salih Kılınçaslan’ın bir sonraki celse Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılması için müzekkere yazılması” yönündeki ara karara sanık avukatları tarafından Eşref Hatipoğlu’nun tahliye olduğu düzeltmesi yapıldı. Bu düzeltme sonrası söz konusu karar Mehmet Salih Kılınçaslan’ın bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bir sonraki duruşmaya hazır edilmesine ilişkin iki ayrı karar “Mardin E tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumu ve Adıyaman Açık CİK” şeklinde geçirilmiş olarak kaldı.
- Sanık Mehmet Salih Kılınçaslan’ın avukatı Av. Eylem Çetin Demir’in mazeretinin son kez kabulüne,
- Katılan ve vekillerine esasa ilişkin beyanda bulunması için süre verilmesine,
- Cumhuriyet Savcısına esasa ilişkin mütalaa vermesi için bir sonraki celseye kadar süre verilmesine karar verildi.
Ara kararlar sırasında bir sonraki celsenin tarih ve saatine ilişkin karar okunurken heyet başkanı saati 09.30 olarak vermişti ancak Av. Senem Doğanoğlu araya girerek, beyanlarının uzun olabileceğini bu nedenle celse için uzun bir ara verilmesini, aynı gün içerisindeki sonraki duruşmanın ileri bir saate verilmesini talep etti. Bu nedenle de duruşmanın 11 Nisan 2019 11.30’a bırakılmasına karar verildi.