Lice katliamıyla ilgili davada sanıkların son duruşmaya da katılmamasına ve iddianamenin sanıkların yokluğunda okunmasına müdahil avukatlar tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme sanıklara çağrı yapılmasına karar verdi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 yıl önce gerçekleşen ve 16 kişinin öldürüldüğü katliamın yargılanmasına İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Ancak sanıkların duruşmaya katılmamasına yönelik tepkiler sonucunda iddianamenin okunmasına ara verildi ve sanıklara çağrı yollanmasına karar verilerek duruşma dört ay sonraya bırakıldı.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili sanıkların “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve emekli subay Tünay Yanardağ sağlık durumlarını ileri sürerek son duruşmaya katılmamışlardı. Sanıkların dünkü duruşmaya da katılmamasına, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi tepki gösterdi.
Müdahil avukatlardan Elçi, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 91. ve devamındaki maddelerine göre, sanıklar hazır olmadan duruşmaya başlanamayacağını, iddianamenin ancak sanıkların yüzüne karşı okunabileceğini söyledi:
Yakalama kararı talebi
“Bu davanın özel koşullarında haksız ve hukuksuz şekilde nakli, bu ağır suçun bugüne kadar yeterince soruşturulmamış olması, ceza yargılama ilkeleri ve yaşam hakkı ihlalinin etkili şekilde soruşturulması prensibi uyarınca iddianame sanıklar olmadan okunamaz ve duruşma sürdürülemez.”
“16 kişiyi öldürmekten yargılanan kamu görevlisi sanıklar duruşmadan kaçıyor. Tutuksuz yargılanmaları ise anlaşılmaz. Haklarında yakalama kararı çıkarılmalı.”
Avukatların talepleriyle ilgili mütalaa veren Savcı Şenol Dağ, iddianamenin sanıklar bulunmadan, UYAP’a kayıt yapılarak okunması talep etti.
Kararı değerlendirmek için kısa bir ara veren mahkeme heyeti, sanıklar olmadığından iddianamenin okunamayacağına, sanıklar Hatipoğlu ve Yanardağ’ın bildirdiği raporların kabulüne, gelecek celsede hazır bulunmaları için davetiye çıkarılmasına, gelmedikleri takdirde haklarında yakalama çıkarılacağına karar vererek, duruşmayı 7–8 Ekim 2015’e bıraktı.
Duruşma sonunda Tahir Elçi, Lice İçin Adalet Platformu üyeleri, İzmir HDP Milletvekili Adayı, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Türkiye Barış Meclisi’nden Hakan Tahmaz ile çok sayıda avukat ve ailelerin de katıldığı bir basın açıklaması yaptı.
Elçi, “Liceli katliam mağdurları ile birlikte hakikat ve adalet mücadelesine devam edeceklerini, Diyarbakır Barosunun her koşulda Liceli mağdurlarla dayanışma içinde olacağını” söyledi. (AS)
Ne olmuştu? |
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı. Öldürülenler arasında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da vardı.
Katliamla ilgili iddianame zamanaşımına bir gün kala kabul edildi, yargılama 21 yıl sonra, 16 Ocak’ta başladı. İddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Olayın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “Taammüden öldürme”, “Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Dava Diyarbakır’dan Eskişehir’e, oradan tekrar Diyarbakır’a gönderildi, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir’e taşındı. 13 Haziran 2014’te dava durduruldu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, sanıkların yargılanmasının izne tabi olduğunu öne sürerek yargılamayı durdurmuş ve izin gerektiğine hükmetmişti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanunu uyarınca bir ildeki en yüksek kolluk amiri hakim-savcıların hükümlerine tabi. Mahkeme, davanın sanıklarından, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu için de bu genelge uyarınca izin alınması gerektiğine karar verdi ve HSYK’nın 17 numaralı genelgesiyle davayı durdurdu. HSYK 3. Dairesi ise 29 Ocak 2015’te verdiği kararla avukatları haklı buldu ve davanın durdurulma kararını bozdu. |