Deniz Tekin – 16 Mayıs 2019
Mahkeme: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2017/415
28 Haziran 2013 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesi Kayacık köyünde kalekol yapımlarını protesto eden gruba jandarmanın ateş açması sonucu Medeni Yıldırım’ın yaşamını yitirmesi olayıyla ilgili er Adem Çiftçi hakkında “Haksız tahrik altında olası kastla adam öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kasım 2016’da mahkeme, sanık Çiftçi hakkında “üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi. 2017 yılında Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, olayla ilgili yeterli soruşturma ve inceleme yapılmadan karar verdiği gerekçesiyle yerel mahkemenin beraat kararını bozdu. Bozma kararının ardından Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlayan Medeni Yıldırım Davası’nın 6. duruşması 16 Mayıs 2019’da gerçekleşti.
Duruşma Öncesi
Diyarbakır’da 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.00’da başlayacak duruşmayı izlemek üzere sabah erkenden Diyarbakır Adliyesi’ne geldim. Daha önceki duruşmaların aksine bugün görülen duruşma öncesinde adliye önünde ve çevresinde çevik kuvvet polisleri veya zırhlı araçlar bulunmuyordu. Arama noktalarından geçtikten sonra adliyenin giriş katındaki ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu koridorun sonunda bulunan duruşma salonunun önüne geldim. Salonun yanındaki banklarda mahkemede görülen davalara katılmak ya da izlemek gelen bir kişi dışında başka kimse yoktu. Duruşma saati gelmesine rağmen davanın görüleceği mahkeme salonunda sadece katip ve mübaşir bulunuyordu. Mahkeme heyetinin geç geleceği haberini aldıktan sonra duruşmaya katılmak için gelen katılan tarafın avukatlarıyla birlikte avukatlar için ayrılan kısma geçerek mahkeme heyetinin gelmesini bekledik. Yarım saatlik bir bekleyişin ardından mahkeme mübaşiri duruşmanın başlayacağı haberini verini verdi. Yaklaşık 40 dakikalık bir gecikmeyle başlayan duruşma salonun önünde mahkeme başkanın koruma polisi dışında kimse bulunmuyordu.
Davaya Katılanlar
Katılan tarafın avukatı Av. Reyhan Yalçındağ Baydemir’in mazeret bildirerek katılmadığı duruşmaya katılan avukatı Av. Mehmet Emin Aktar ile Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonu üyeleri Av. Sidar Avşar, Av. Zeynep Işık, Av. Halise Dakalı ve Av. Baver Mızrak katıldı. Salonun izleyici kısmında ise 1 gazeteci ve 3 kişi dışında kimse yoktu. Önceki duruşmalara Kocaeli’den SEGBİS üzerinden katılan sanık er Adem Çiftçi, davadan vareste tutulduğu için duruşmaya katılmadı. Sanığın avukatı ise mazeret bildirmeden duruşmaya katılmadı.
Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım Gündüz, kardeşi Ubeydullah Yıldırım ve dayısı Bahri Gündüz ise geç kaldıkları için duruşmanın sonuna doğru, ara kararlar yazılırken salona geldi. Duruşma sonrasında konuştuğum anne Fahriye Yıldırım, duruşma saatinin kendilerine 09.00 olarak değil 10.15 olarak bildirildiğini bu nedenle erken gelemediklerini belirterek, “ Zaten erken gelsek de davada bir şey değişmeyecek. Hep aynı kararı veriyorlar” dedi.
Davaya Dair İzlenimler
Mahkeme heyetinin gelmesiyle birlikte katılan avukatları salondaki yerlerini aldı. Mahkeme başkanı hızlıca önce katılan tarafın isimlerini ardından da dava dosyasına gelen evrakları özetleyerek tutanağa geçirtti. Yıldırım’ın öldürülmesi olayı ile ilgili gerçek fail veya faillerin tespit edilmesi amacıyla 2017 yılında Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunun akıbetine ilişkin Lice Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilen yazıda soruşturmanın halen devam ettiğinin belirtildiği söylendi. Bir önceki duruşmada Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne TRT’den bilirkişi raporu aldırılması için yazılan müzekkereye yanıt verildiği söylendi. Bu yanıtta TRT’nin olaya ilişkin görüntü ve ses kayıtlarına dair uzmanlık raporu hazırlayacak imkânlarının olmadığının belirtildiği söylendi.
Olay Anına İlişkin Görüntüler İçin TÜBİTAK Yada ATK’den Rapor İstenecek
TRT’nin mahkemeye gönderdiği rapora karşı söz alan katılan avukatı Av. Mehmet Emin Aktar, TRT’nin rapor hazırlayamadığı olay anına ait görüntü ve ses kayıtlarına ilişkin Ulusal Kriminal Büro, İstanbul Teknik Üniversitesi ya da TÜBİTAK’dan rapor aldırılmasını talep etti. Mahkeme Başkanı ise Adli Tıp Kurumu yada TUBİTAK’tan gelecek raporun sonucuna göre dosyayı Ulusa Kriminal Büro’ya gönderip göndermeyeceklerine karar vereceklerini söyledi. Savunmasına kaldığı yerden devam eden Aktar, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayın diğer faillerine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın hızlandırılması için mahkemenin, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasını istedi. Ardından tek tek söz alan diğer avukatlar da meslektaşları Aktar’ın beyanlarını katıldıklarını söyledi.
Duruşma savcısı dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini talep etti.
Ara Kararlar
40 dakikalık bir gecikmeyle başlayan yaklaşık 10 dakika süren duruşmada mahkeme heyetinin duruşmaya ara vermeden yazdırdığı ara kararlar şöyle:
- İstinaf bozma ilamında belirtilen 2’nolu ara kararın yerine getirilmesi için dosyanın küll halinde belirtildiği gibi ses kaydı ve görüntülerin bilirkişi raporu ve keşif zaptı da eklenmek suretiyle TUBİTAK’tan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılması için müzekkere yazılmasına, müzekkerede istenilen hususların tek tek ayrıntılı olarak yazılmasına ve istenilen her husus için ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesinin istenilmesine,
- Gelecek rapora göre dava dosyasında soruşturmanın genişletilmesi ya da mütalaasını sunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmasına,
- Rapor geldiğinde sanık ve müşteki ve müvekkillerine tebliğine,
- Bu nedenle duruşmanın 10.2019 günü saat 09.25’e bırakılmasına oy birliğiyle karar verildi.