Evrim Kepenek – 8 Nisan 2022
Mahkeme: Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/273
31 Mayıs 2011’de dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gezileri kapsamında Artvin’in Hopa ilçesinde düzenleyeceği miting öncesi, Hopa Cumhuriyet Meydanı’nda çay üreticilerinin sorunları ve bölgede yapılması planlanan hidroelektrik santral (HES) projeleriyle ilgili basın açıklaması yapmak isteyenlere polis müdahale etti.
Müdahale sırasında kullanılan kimyasal gaz nedeniyle emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dönemin il emniyet müdürü Muhsin Armağan’ın da arasında olduğu 13 kişiye taksirle ölüme neden olma suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
İddianamede, Lokumcu’nun olaylar sırasında kullanılan biber gazı nedeniyle hayatını kaybettiği anlatıldı.
İddianamede, gaz kullanma yetkisine sahip 9 polis memuru ile dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Vardarlı, Hopa İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ünlü ve Erzurum Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli müdür Yardımcısı Erol Darcan şüpheli olarak yer aldı
Lokumcu’nun ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra dava açıldı ve 9 polis memuru ile dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Tayfun Vardarlı, Hopa İlçe Emniyet Müdürü Fatih Ünlü ve Erzurum Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli müdür Yardımcısı Erol Darcan yargılanmasına başladı.
Davanın, Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen ikinci duruşmasında mahkeme görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Dördüncü Duruşma
Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Nisan 2022 Cuma günü görülen dördüncü duruşmada sanık Taner Ballı’nın bir sonraki duruşmada mahkemede hazır bulundurulmasına karar verildi. Duruşma 1 Temmuz’a ertelendi.
Duruşma Öncesi ve Katılım
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Zeynel Özel, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ahmet Kaya ve Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Sol Parti PM Üyesi Alper Taş, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Hopa ve Kemalpaşa halkevleri ile Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu da davayı takip etti.
Demirören Haber Ajansı, TİHV temsilcisi, Bianet davayı takip etti.
Trabzon Adliyesi’nin ikinci katındaki 2. Ağır Ceza Mahkeme salonuna öncelikle sanık Erzurum Çevik Kuvvet Amiri Erol Darcan, avukatları stajyer hâkim ve savcılar alındı.
Salonun küçük olmasından kaynaklı ek koltuklar getirilerek davacılar, baro başkanları, avukatlar ve izleyenler salona sığmaya çalıştı. Birçok izleyici dışarda kaldı. Sanık polis Taner Ballı ve avukatı davaya SEGBİS aracılığı ile katıldı. Duruşma 10.00 itibariyle başladı.
Duruşmaya Dair
Müştekiler Ayşe Bekar, Mete Lukumci, Gülay Lokumcu, Yeter Babalık, Ulaş Lokumcu, Şengül Çiçekoğlu ve Neşe Gürhan ile müştekiler vekilleri Av. Oya Meriç Eyüboğlu, Av. Sercan Aran, Av. Mert Bal, Av. Nagihan Bulduk, Av. Şefik Çorbacıoğlu, Av. Şerif Özgür Urfa geldi.
Sanıklar
Duruşma kimlik tespitlerinin ardından başladı. Daha önce savunması alınmayan Erzurum Çevik Kuvvet Amiri Erol Darcan savunma yaptı.
“Gaz kullananları hatırlamıyorum“
Darcan savunmasında şunları söyledi:
“Erzurum’dan 74 kişi ile birlikte hareket ettik. Bir gün önce Hopa’ya vardık. Orada bir otele yerleştik. İlçe Emniyet Müdür ile temas kurduk. Sonra bize mitingden söz ettiler. Miting alanına gittik orayı kontrol ettik.
“Ertesi gün belirtilen saatte görev aldım. Bir basın açıklaması yapıldı. İlçe Emniyet Müdür bazı anonslar yaptı. Bu anonsların ardından grup dağılmayınca kaymakam bey bir müdahale emri verdi. Emir bana Fatih Ünlü tarafından iletildi. Rahmetlinin ölüm haberinin ardından olaylar daha yükseldi. Olay bundan ibaret.”
Darcan daha sonra, Metin Lokumcu’yu görmediğini televizyondaki haberlerden onu tanıdığını söyledi. Darcan, Hopa’da o gün polislere taş, kaldırım taşı pet şişe atıldığını iddia etti, “Biz ondan sonra gaz kullandık” dedi.
Sanık polis ilk olarak ısrarla, gaz kullanmadıklarını iddia etti. Kendisine gösterilen fotoğraflarda kendi grubunun gaz kullandığı görülüyordu. Sanık polis daha sonra, “Suçsuz olduğuma inanıyorum” dedi.
Metin Lokumcu’nun ailesinin avukatlarından Sercan Aran, sanığa soru sordu. Fotoğraflar üzerinden yöneltilen sorulara sanık Darcan, “Biz böyle gaz kullanmadık. Bu kişi kim hatırlamıyorum” gibi yanıtlar verdi. Hâkim, fotoğrafı göstererek, “Bu gazı kullanan sizin ekipten mi?” diye sordu. Sanık, “Büyük ihtimal arkadaşlarımızdan ama net yanıt veremem” dedi.
Sanık polis hâkimin sorularına daha çok, “Bilmiyorum, hatırlamıyorum, bizden değil” diye yanıt veriyor. Lokumcu Ailesi’nin avukatlarından Sercan Aran, “Siz biz gaz atmadık diyorsunuz. Sizin etrafınızdaki gazlar için. O zaman bu gazları kim atmıştı? Siz atmayın yapmayın gazın ortasında kalıyoruz demediniz mi?” dedi. Sanık polis, “Onlara emirleri onların müdürleri verdi. Bilmiyorum” diye yanıt verdi.
Avukat Nagihan Bulduk, sanığa “Sizin ekipten önce gaz atan oldu mu?” diye sordu. Sanık Darcan, “Hayır” dedi. Bulduk, “O zaman ilk siz gaz attınız” dedi. Sanık Darcan, “Evet” diye yanıt verdi.
Avukat Bulduk, “Bir gün önce yapılan planlama toplantısına katıldınız? Bu gazı kimin atacağına kim karar verdi?” diye sordu. Sanık Darcan, “Belki öncesinde karar verilmiştir” dedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu, “Erzurum’un gazı bitince diğer illerden gaz istenmiş, doğru mu?” diye sordu. Sanık Darcan, “Hayır” dedi kabul etmedi. Eyüboğlu, bu bilginin telsiz konuşmalarında ve İçişleri Bakanlığı’nın raporunda yer aldığını söyledi.
SEGBİS’le bağlanan sanık Taner Ballı’nın savunmasına geçildi.
Mahkeme Başkanı, “Buraya mahkemeye gelmenle alakalı talepler oldu. Neden gelmedin mahkemeye?” diye sordu.
Sanık Taner Ballı şöyle yanıt verdi: “Babamın rahatsızlığından dolayı gelemiyorum. Onu hastaneye getirip götürmem gerektiği için… Ayrıca bana herhangi bir tebligat yapılmadı… Duruşmadan ve karardan sonradan haberim oldu. Uçakta da yer yoktu bu sabah. Bundan dolayı duruşmada hazır olamadım.”
Katılma Talepleri
Sanıkların sorgusunun ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özel, CHP Maraş Milletvekili Ali Öztunç ve Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’nın katılma taleplerinin reddine karar verdi.
Metin Lokumcu Ailesinin Beyanları
Sanıkların savunmalarının ardından Metin Lokumcu’nun ailesi konuştu. İlk olarak Metin Lokumcu’nun kardeşi Mete Lukumci konuştu, şöyle dedi:
“Ben mesai saatindeyken, aynı zamanda muhtarlık yapıyordum. Bana telefon geldi muhtar olduğumdan dolayı. Hopa’ya geçtiğimde tanıyamadım. Hopa’nın üzerine resmen sis çökmüştü. O sırada abimin hastaneye kaldırıldığını öğrendim.
“Ambulansın içinden abim çıkarken ‘beni mahvettiler’ diyordu. Abim olmasa tanıyamazdım, yüzü gözü kan çanağı gibiydi.
“Ben 30 yıl kamuda çalıştım. Ben bütün çalışma arkadaşlarımı tanırım. Makina tamir ederdik, bütün her şeyi evrak altına alırdık. Bugün buradakiler ben duymadım, ben görmedim. Herkes sus pus. Ama o gün herkes gaz atmak için birbiriyle yarışıyordu. 31 Mayıs günü HES’lerle alakalı açıklamak istenmişti. Sonrasında sellerde birçok insan öldü. Bunların tamamına HES’ler sebep oldu diyorum ben. Metin Lokumcu buna karşı çıkıyordu.
Metin Lokumcu’yu herkes tanıyordu, ben de katillerini çok iyi tanıyorum. Bugün sus pus olanlar o gün gaz atmak için takla atıyordu. Katilleri kimse yargılansın istiyorum. Abimin olay tarihinde devam eden kalp rahatsızlığı yoktu. Ambulanstan inince, sol omuzdan göbeğe kadar bir iz vardı.
31 Mayıs’ta HES’lere karşı çıkış oldu. O gün engellenseydi bugün Karadeniz’de onlarca HES olmazdı. Hopa’da bu olayın yaşanmasının tek nedeni şuydu sel oldu onlarca kişi öldü.
“Eminim bu seller HES’lerden sebep oldu. Siz bu HES’leri nasıl savunuyorsunuz. Soruyorum. Karadeniz bölgesi su altında kalıyor. Bunu anlatmak istedik. Metin Lokumcu’yu herkes tanıyordu ben de Metin Lokumcu’nun katillerini çok iyi tanıyorum. Ayrıca abimi gördüğümde tanımadım, gözleri kan çanağıydı. Tanınmayacak haldeydi.”
Hâkim, “Metin Lokumcu’nun kalp rahatsızlığı var mıydı?” diye sordu. Lokumcu, “Vardı ama iyileşmişti bizden hızlı hareket ederdi.”
Daha sonra Metin Lokumcu’nun kardeşi Ayşe Bekar konuştu, şöyle dedi:
“Ben bu olayı yolda öğrendim. Kızımın mezuniyet töreni vardı. Abim benim öğretmenimdi, sırdaşımdı, arkadaşımdı, benim her şeyimdi. Bana, bize hayatı o öğretti. Bizim maddi imkanlarımız yoktu. Abim Rize’de ÇAYKUR’da çalışmaya başlayınca, Mete ile beni, bir de köyden 10 akraba çocuğunu yanına aldı. 3 sene 12 kişi biz aynı evde kaldık, bizi o okuttu. İnsan sevgisini, toplum sevgisini ta o zaman öğretti bize. Emekli olduktan sonra bile kenara geçip oturmadı, yıllarca emek verdiği Eğitim-Sen’den elini çekmedi. Hopa’da, Kemalpaşa’da ne zaman insanların başına bir dert gelse yardıma koşardı. Bizim köydeki dereye HES yapılmak istenince ilk o karşı durdu.
“Son zamanlarda yaşanan doğal afetler, dereler üzerine inatla kurulan HES’lere, derelerin isyanı değil miydi? Abim her seferinde haklı çıkmadı mı? İnatçıydı, mücadeleciydi, dimdik bir insandı. Sanılmasın ki sadece biz aile olarak bir kayıp verdik, Hopa ve Kemalpaşa Metin hocasını kaybetti. Memleketimiz için de büyük bir değerdi Metin Lokumcu. Acımız büyük, 10 yıldır yaramız kapanmadı.
“Yalnız onun öldürülmesiyle değil öldürüldükten sonra da ailemizin yaşadığı zorluklar bitmedi; cezalandırıldık, fişlendik… Örneğin, bizim aileden hiç kimse devlet kurumlarında işe alınmadı.
“Soyadı Lokumcu olan bir yakınımız Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Hastanesi’ne bahanelerle yatırılmadı.
“Kalbi ve astımı olan insan dağa tırmanabilir mi, benim kilomda birini belinden bağlayıp azgın dereden karşıya geçirebilir mi? Öldürülmeden 3 ay önce dağda çekilen resimlerimiz var. Bizi de götürmüştü. Köyün gençleri ona yetişemedi. Hayat dolu bir insanı hayattan kopardılar. Sorar mısınız hâkim bey abimin ölümüne sebep olanlara ve savunanlara; bizim yerimizde olmak isterler miydi? Bizim bu yaşta yolunu ve kapısını bilmediğimiz adliye ve karakollarda ne işimiz var?
“Onun için ellerini vicdanlarına koysunlar biz suçluyuz desinler Türkiye onları alkışlasın! Memleketin her bölgesinden bize ve abime inanıp gelen avukatlara, davamızda yanımızda olan herkese çok teşekkür ederiz. Zaten bu dava bizi aştı; artık herkesin davası, hepimizin.”
Metin Lokumcu’nun eşi Gülay Lokumcu konuştu.
“25 yıl aynı hayatı paylaştık. Eşimin sağlık sorunu yoktu. Eşim çay toplayan taşıyan biriydi hasta olsaydı bunları yapamazdı. Eşimi gazla öldürdüler.”
Daha sonra Metin Lokumcu’nun kardeşi Yeter Babalık konuştu.
“Abimi katlettiler, adalet istiyoruz. Elinde limon vardı taş dediler. Gönlünde sevgi vardı eşkıya dediler. Abimin sağlık sorunu yoktu. Ava giderdik, dağa giderdik. Abimin sağlık sorunu yoktu. Öldürdüler şimdi hasta diyorlar inanmıyoruz. Abimizi öldürdüler.
“Bu dava neden bu kadar geç açıldı. Sadece bize değil bu davayı takip eden herkese bunu açıklamaları gerekiyor. Hepsinden şikayetçiyim.”
“Biber gazsız ülke istiyoruz”
Daha sonra diğer kardeşi Şengül Çiçekoğlu konuştu. “Çoğumuz gurbetçiyiz, uzaktan geliyoruz. Daha da önemlisi bu dava için Türkiye’nin her yerinden avukatlar ve duyarlı insanlar da geliyor…
“Bizler hepimiz, bu davanın bir an önce bitmesini ve tabii ki adaletin tecelli etmesini ceza almalarını istiyoruz. Üç maymunu oynuyorlar; görmedim, duymadım, bilmiyorum, diyorlar. Peki Hopa neden savaş alanına döndü.
“Bu dava bir an önce sonuçlanmalı. Adalet tecelli etsin. Siz kararı vereceksiniz. Bizim de çocuklarımız büyüyecek güzel bir ülkede yaşasınlar istiyoruz. Biber gazsız bir ülke istiyoruz.
Son olarak Metin Lokumcu’nun kardeşlerinden Neşe Gürhan konuştu. Metin Lokumcu için adalet istediklerini belirtti.
Davada son olarak Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu konuştu:
“Öncelikle 10 yıldır destek verenlere teşekkür ederim. Biz yedi kere buraya geldik. Sanıklar gelmiyor biz her davaya geliyoruz onlar gelmiyor. Biz adil yargılanmalarını istiyoruz sanıkların. Biz on yıldır mücadele ediyoruz.
“Bir dava açılmadı, on yıl geçti. Bu sanıklar da ‘bilmiyorum, hatırlanmıyorum’ diyor. Biz zaten on yıldır bu davanın görülmesini istedik. Kimleri koruyorlar, bilmiyoruz, biz 10 yıldır açılmayan davanın sorumlusu değiliz. Sanık arkadaşların olabildiğince iyi niyetle yanıt verdiklerini düşünmek istiyorum.
“Bugün burada gerekli kişilerin yargılanmadığını çok iyi biliyorum. Bugün burada asıl yargılanması gerekenlerin yargılanmadığını biliyorum. Biz buradayız sanıklar yok.
“Benim babam öldü ama Hopa halkı halen daha bunun cezasını çekiyor. Benim babam ölmüş ama güvenlik gerekçesi ile babamın davası Trabzon’da görülüyor. Biz bir kere bile sanıklara veya avukatlarına bir şey söyledik mi?
“Hopa’daki olaylar cumhurbaşkanın emriyle oldu. Onun yargılanmasını istiyorum. Herkesin vicdanı var. Herkes kamu kuruluşlarında çalışıyor birbirimizi kandırmayalım. Temennim bu dava sonucunda artık toplumsal olaylarda kullanılan biber gazının kullanımına engelleme gelir. Bu gazla stadlarda bile insanlar öldü.
“Engelleyin bu biber gazını. Hâkim bey bu sizin elinizde. Benim bir kızım var sizin burada vereceğiniz karar hepimizin çocuklarını etkileyecek Bir umut ışığı verin. Suçlu kimse o yargılansın. Suçsuz olan yargılanmasın.”
Metin Lokumcu’nun ailesinin beyanlarının ardından, mahkeme ara verildi.
Ara Kararlar
1-Sanık Taner Ballı’nın bir sonraki celse duruşmada hazır bulunmasına ve salonda savunmasının alınmasına karar verildi.
2- Bir sonraki duruşmanın 1 Temmuz 2022’te görülmesine karar verildi.
Duruşma Sonrası
Duruşmada bulunanlar basın açıklaması yaptı.
Alper Taş: Doğa ve demokrasi için adalet
“Adalet arayışımız iki temel nedene dayanıyor. Bir, doğal yaşam alanlarımızı korumak için katledildi Metin Lokumcu. Doğa için adalet. İki, toplantı ve ifade özgürlüğü için Metin Lokumcu katledildi; demokrasi için adalet. Metin Lokumcu’yu katledenlerin gerekli cezayı alması için adalet.”
Ayşe Bekar Lokumcu: İşimizi gücümüzü bıraktık davaya geldik
“Özellikle hâkim Ulaş’ın (Lokumcu) sözlerine çok dikkat ediyor. Onun sözleri mahkemenin seyrini değiştirecek bence. Adliyede merdivende sanıklarla göz göze gelmemize rağmen hiçbir terslik olmadı. Biz hiçbir taşkınlık yapmadık, ters gözle bakmadık… Çünkü biz böyle bir aileyiz. Hepimiz gelebiliyoruz duruşmaya, işimizi gücümüzü bıraktık, ama onlar ne hikmetse gelmiyorlar. Bizim yerimizde onlar olsalar ne yaparlardı bilmiyorum.”
CHP Milletvekili Ali Öztunç: Tuhaf ifadeler devam ediyor
“Metin Lokumcu doğasına, deresine, toprağına sahip çıktığı için öldürüldü. Evet, vicdanların rahatlaması için adalet arıyoruz. Bu duruşmada da yine aynı tablo; duymadım, görmedim, bilmiyorum, tanımıyorum, bu ben miyim? Tuhaf ifadeler devam ediyor. Sanıklar hâlâ dinlenmiş değil. Geciken adalet de adalet değildir. Biz bir an evvel bu davanın sonuçlanması gerektiğin düşünüyoruz. Bu davanın asıl sanığı şimdilik yargılanmıyor. Emri verenin kim olduğunu herkes biliyor. Er geç, gün gelecek o da yargılanacak.”
HDP Milletvekili Zeynel Özel: Adaletin olmadığı bir dönem
“Metin Lokumcu şahsında bir toplumsal davadır bu. Bugün buradaki insanların mücadelesi sonucu bu dava açıldı. Bir eğitim emekçisi, bir doğa savunucusu, yaşam alanı savunucusu gazla katlediliyor ve dava açılmıyor. Bu uygulamayı bugün her yerde görüyoruz. Adaletin olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Bunu aşmanın tek yolu da birlikte mücadele etmektir.”