Esra Kılıç – 21 Ekim 2020
Mahkeme : Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No : 2015/64
JİTEM örgütüne ilişkin 1999 yılında hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005 yılında hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010 yılında birleştirilmesiyle JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlayan ve Musa Anter’in öldürülmesine ilişkin 2013 yılında başlatılan dava ve Ayten Öztürk’e işkence edilerek öldürülmesine ilişkin 2019’da başlatılan davayla birleştirilen Musa Anter ve JİTEM Ana Davası’nın 26. Duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Ekim günü gerçekleşti.
Duruşma Öncesi
Duruşma salonun önüne saat 13:45 itibariyle ulaşıldığında Sanık Savaş Gevrekçi’nin her celse olduğu gibi erkenden geldiği ve beklediği görüldü.
Mübaşirden alınan bilgiye göre henüz öğleden önce saatli bir duruşma görülecekti.
İlerleyen dakikalarda Dicle Anter’in tek başına geldiği, avukatı Selim Okçuoğlu’nun ise bu celse gelmediği görüldü. Av. Selim Okçuoğlu’nun Eski Diyarbakır Baro Başkanı ve insan hakları savunucusu Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin davanın ilk celsesine katılmak üzere Diyarbakır’da olduğu öğrenildi.
Dicle Anter’in yanına Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri Ebru Günay ve Habip Eksik geldiler.
Sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı Hikmet İşler geldi ve Dicle Anter’e “Hoşgeldiniz” dedi.
Av. Kaya Yelek duruşma salonu önünde beklerken bu celse kendi davaları bakımından bir gelişme olmadığını, Ayten Öztürk davasına dair hareketlilik olduğunu, bazı tanıkların dinlenebileceğini ifade etti.
Bu celse de yine Jitem Ana Dava ve Ayten Öztürk davaları taraflarından kimse gelmemişti.
Saat 14:25 itibariyle mübaşir tarafları duruşma salonuna çağırdı. Duruşmayı izleyenler ise HDP milletvekilleri Ebru Günay ile Habip Eksik, Mezopotamya Ajansı ve Demirören Haber Ajansı muhabirleriydi.
Duruşma salonunun içinde ya da dışında herhangi bir güvenlik görevlisi ya da kolluk görevlisi bulunmuyordu. Ayrıca Ankara Adliyesi’nde Covid-19 salgını önlemleri kapsamında bazı mahkemeler izleyici kabul etmez iken Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde bu tür bir önlem alınmadığından izleyici olarak girmekte sorun yaşanmadı. Geçen celse olduğu gibi bu celse mahkeme başkanının maske takmadığı dikkat çekti.
Duruşmaya Dair
Başkan duruşma salonuna girdiğinde zabıt kâtibi tarafları zapta işliyordu. Müşteki/katılana ayrılan bölümde Dicle Anter tek başına oturuyordu.
Başkan mübaşirden geçen celse hakkında zorla getirme kararı verilen tanık Latif Şimşek’i koridorda çağırmasını istedi. Celse arasında Latif Şimşek ile görüşülerek tutanak tutulmuş ve şifahen duruşmada hazır bulunacağını bildirmişti. Mübaşir koridorda Latif Şimşek ismini çağırdı ama gelen olmadı. Bu sırada geçen celseden bu yana yapılan ve yapılmayan işleri yazdırdı;
- Abdulkadir Aygan (Aziz Turan) için kırmızı bülten uygulamasının yenilendiği,
- Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinden dosya hakkında bilgi istendiği ve dosya örneğinin gönderildiği,
- Bazı tanıkların dinlenmesi için işlemlerin yapıldığı ya da yapılmadığı,
- Bazı avukatların mazeret dilekçesi sundukları yazıldı.
Ara kararlar sonrası Segbis sistemiyle dinlenmek üzere Antalya adliyesinde hazır olan tanık Mustafa Başoğlu’nun beyanına geçildi.
Tanık ile diyaloga girmeden önce Başkan, tanığın hangi dosya ile ilgili olduğunu anlamaya çalıştı. Dicle Anter’ e ve sanık avukatlarına sordu. Sonunda Ayten Öztürk dosyası tanığı olduğu anlaşıldı.
Tanık Mustafa Başoğlu beyanında; 1994-1996 yılları arasında Tunceli Mazgirt ilçesinde görev yaptığını, Ayten Öztürk’ün öldürüldüğü 1992 tarihinde ise Tunceli’de görevli olmadığını, Malatya’da görevli olduğunu, maktul Ayten Öztürk’ü ya da dava sanıkları Mesut Mehmetoğlu, Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan’ı tanımadığını, olayla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını ifade etti.
Başkan ise Ayten Öztürk ailesi Hıdır Öztürk’ün avukatı Av. Hüseyin Aygün’ün gelmediğini, bu nedenle bu tanığın hangi konuda dinleneceğini bilmediğini belirtti. Av. Hüseyin Aygün’ün dava başında sunduğu tanıklarla ilgili dilekçeyi dosyada aradı fakat bulamadı. Bu durumda yapacak bir şey kalmadığından tanıklık beyanının sonuna gelinmiş oldu.
Taraflardan beyanları soruldu. Hamit Yıldırım vekili Av. Kaya Yelek her celse olduğu gibi bu celse de müvekkili hakkında haftada bir imza atmak suretiyle uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ya da hafifletilmesini talep etti. Bu anda Başkan, mübaşirden adli kontrol talebine dair mütalaa alınması için savcıyı çağırmasını istedi. Savcının duruşma salonunda bulunmadığı o ana kadar fark edilmemişti. Savcı aceleyle gelerek cübbesini giydi ve neden çağırıldığını anlamaya çalıştı.
Savcı, sanık Hamit Yıldırım hakkında adli kontrol tedbirlerinden olan imza yükümlülüğünün “dosyanın geldiği aşama ve alacağı seyir ile pandemi koşulları da göz önüne alınarak kaldırılmasına” karar verilmesini mütalaa etti.
Ara Kararlar
- Mazeret sunan avukatların mazeretlerinin kabulüne,
- Sanık Abdulkadir Aygan’ın yurtdışı istinabesi ile savunmasının tespiti için Adalet Bakanlığına yazılan yazının cevabının beklenmesine,
- Tanıklar Celal Yeltekin, Ferit Yılmaz ve Ömer Özüyılmaz ‘ın dinlenmesi için işlemlerin yapılmasına,
- Tanık Latif Şimşek’in zorla getirilmesine,
- Yakalama emirlerinin devamına,
- Yeşil Kod Mahmut Yıldırım hakkındaki Kırmızı Bülten uygulamasının devamına,
- Hamit Yıldırım hakkında uygulanan adli kontrolün dosyadaki delil durumu, suçun niteliği, önlemin ölçülülüğünü sürdürmesi nazara alınarak devamına, talebin reddine karar verildi.
Bir sonraki duruşma, 20 Ocak 2021 günü saat 14.30’te görülecek.
Geçen celse Av. Selim Okçuoğlu’nun Musa Anter dosyası bakımından ayrılma talebinin kabul edilmediği hatırlanacak olursa, Musa Anter dosyası bakımından esasa etkili bir delil toplanma durumu kalmadığı da anlaşılacaktır. Jitem Ana Davanın ise taraflarının takip etmediğini daha önce belirtmiştik. Dosya esası ile yeni birleşen Ayten Öztürk davası taraflarının birleşmeden sonraki ilk celseye katılıp bir daha katılmadığı da göz önünde bulundurulduğunda davanın artık yalnızca Av. Hüseyin Aygün’ün ilk celse sunduğu dilekçede belirttiği tanıkların dinlenmesi hususunda süreceği, sonrasında ise karar verileceği düşünülmektedir.