14 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır’ın Merkez Yenişehir ilçesinde saat 03.20’de, 20 yaşındaki Recep Hantaş, bir polis memuru tarafından vurularak öldürüldü.
Aynı gün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Recep Hantaş’ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı ve gözaltına alınan polis memurlarından Kazım Bozkurt tutuklandı.
Olaydan bir gün sonra 15 Nisan 2019 tarihinde Diyarbakır Valiliği tarafından; “14.04.2019 günü saat 03.20 sıralarında Diyarbakır ili Yenişehir ilçesi Sümer Park içerisine yüzleri maskeli 2 şahsın girdiği yönünde alınan 155 ihbarına istinaden ekiplerimizce park içerisinde yapılan araştırma sırasında 2 şahsın görevlilerimizin üzerine doğru koşarak gelmesi üzerine “dur” ihtarı yapılmış, ihtara uyan R.Y. isimli şüpheli şahıs teslim olmuş ancak diğer şüpheli şahıs R.H. kaçmaya devam etmiş, durması için uyarı atışı yapılmış ancak şüpheli şahıs durmamış ve vurularak etkisiz hale getirilmiştir” açıklaması yapıldı.
Olay yerinde bulunan polis memurlarınca düzenlenen ilk tutanağa göre, olaydan önce “Şehitlik Mahallesi Fabrika Caddesi üzerinde bulunan Gazi Okulu yanı Sümerpark arka giriş kapısından içeriye parkın içine yüzleri maskeli koyu renk giyimli iki kişi ellerinde taşlarla parkın içerisine girdiler durumları şüpheli” ihbarı geldiği, polislerin olay yerine gittiklerinde iki şüpheli kişi gördükleri, “Dur!” ihtarında bulundukları fakat şüphelilerin ihtara uymadıkları, koşmaya başladıkları, Recep’in daha sonra polislerin üzerlerine doğru koştuğu, polis memurlarının ise silahlarını ateşledikleri, Recep Hantaş’ın yere düştüğü, kimin ateş etmesi sonucu yere düştüğü bilinmediği kaydedildi.
Otopsi incelemesi sonucunda; enseden girilen ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası kubbe ve kaide kemik kırıkları ile birlikte intrakranial kanama sonucu ölümün meydana geldiği tespit edildi.
Olay yerinde Recep Hantaş ile birlikte bulunan R.Y. isimli tanık ifadesinde; Recep ile birlikte hırsızlık yaptıklarını, olay günü de konuyla ilgili plan yaptıklarını, sivil giyimli polislerin kendilerine doğru geldiğini, Recep’in kaçtığını ve daha sonra vurulduğunu gördüğünü söyledi.
24 Mayıs 2019 tarihinde tutuklanan polis memuru tahliye edildi. Tutuklu polis memurunun tahliye edilmesinde oğlunun CİMER’e yaptığı başvuruda Recep’in abisinin PKK örgütünün dağ kadrosunda olmasından dolayı, örgüte yakın çevrelerce sahiplenildiği hakkında şikayette bulunulmasının etkili olduğu yönünde haberler yapıldı.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olay yerini gören mobese kameraları kayıtları toplanarak incelenmek üzere öncelikle Adli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesine, daha sonra da Ulusal Kriminal Büroya gönderilerek Adli Video Analizi Bilirkişi raporları düzenlettirildi. Söz konusu raporlarda polis memurlarının hareketleri, en son görüldükleri kareler, Recep Hantaş’ın vurulma anları karşılaştırılarak analiz yapılması sonucu polis memuru Kazım Bozkurt’un açtığı ateş sonucu ölümün meydana geldiği değerlendirildi. Aynı raporlarda Recep’in yüzünde maske olmadığı, boynunda atkı olduğu, elinde ise silah olmadığı tespit edildi.
6 Mayıs 2021 günü Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği iddianamede de; polis memuru şüpheli Kazım Bozkurt’un olay sırasında elinde bulunan MKE yapımı MPT-55 tip uzun namlulu silahı ile ateş ettiği, Adli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi Raporunda karelere ayrılan olay görüntülerinden 8517. karenin (03:26:49) maktulün yere düştüğü an olduğu, maktulün yere düşmeden önce en net görüldüğü görüntü karesinin ise 8513. kare (03:26:49) olduğu, bu karede ise diğer polis memurlarının aksine Şüpheli Kazım Bozkurt’un Recep’e doğru, sağ arka tarafından nişan alır pozisyonda bulunduğu ifade edildiği, ancak yine de Recep’in vurulduğu anı gösterir görüntü karesinin net olmaması nedeniyle bu anda Kazım Bozkurt tarafından atış yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği ancak bunun yanında Kazım Bozkurt’un tüm aksiyon esnasında ve yine Recep’in yere düşmeden önce en net görüldüğü görüntü karesi olan 8513. karede Recep’in sağ arka tarafında bulunan tek kişi olmasının otopsi raporunda açıklanan şekliyle maktulde yer alan ateşli silah mermi çekirdeği yaralarının giriş ve çıkış yer ve açıları ile uyumluluk arz ettiği değerlendirildi ve sonuç olarak şüpheli Kazım Bozkurt’un Recep Hantaş’ı olası kast ile öldürme suçundan cezalandırılması istendi.
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 14 Eylül 2021 günü görüldü. Duruşmada sanık polis memuru ifadesinde Recep Hantaş’a “Dur Polis” ihtarında bulunduğunu fakat Recep’in “Bomba Bomba” diye cevap vermesi üzerine yere doğru ateş ettiğini, Recep’in yanında satır, elinde eldiven olduğunu ve yüzünün kapalı olduğunu beyan etti. Hantaş ailesi vekili Av. Mehmet Öner ise, görüntülerde polislerin çimlerde mermi aradığını beyan etti. Sanığın tutuklanması talepleri reddedildi. 4 Ekim 2021 günü olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi.
9 Kasım 2021 günü görülen ikinci duruşmaya gazeteciler ve izleyiciler alınmadı. Duruşmanın aleniyeti ilkesine aykırı olduğuna beyanla katılan avukatları ile Mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı. Duruşmada Recep Hantaş’ın olay yerinde birlikte olduğu arkadaşı R.Y. ile olay yerinde görevli bir polis memuru tanık olarak dinlendi. R.Y. tanıklık beyanında emniyetteki ifadesini reddetti ve polisler tarafından tehdit edildiği için yanlış beyanda bulunduğunu söyledi. Katılan avukatları duruşma boyu süren tartışmalardan reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme tarafından talebin reddedildiğine ilişkin karara karşı katılan avukatları itirazda bulunacağını ve HSK’ya şikayet edeceklerini beyan etti.
31 Mart 2022 günü gerçekleşen duruşmaya yine gazeteciler alınmadı. Savcı esas hakkında mütalaasını sundu ve sanığın olası kast ile öldürme suçundan 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Henüz dinlenmeyen tanıklarla ilgili işlemler devam ediyor. Taraflar mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi.
16 Mayıs 2022 günü görülen duruşmada karar çıkması beklenirken, henüz dinlenmeyen tanıklar olduğu öğrenildi. Bir kısım tanıklar için bulundukları şehirlere talimat yazılmasına karar verildi. Mağdur katılan Efe Hantaş’a duruşmada söz verilmedi.
21 Haziran 2022 günü görülen karar duruşmasında sanık Kazim Bozkurt’un, Recep Hantaş’ı olası kastla ile öldürme suçunu işlediğinden bahisle TCK’nun 21/2 delaletiyle 81/1 maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmışsa da sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak cezalandırmaya yeterli kesin nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle CMK m. 223/2-e gereğince beraatine karar verildi.
11 Eylül 2023 tarihinde ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, istinaf itirazlarını değerlendirerek; “görevli polis memuru olan sanığın, kanun hükmü gereği görevini yerine getirirken maktule yönelik öldürmeye yönelik bir kastının olduğu da sabit olmadıgı anlaşılmakla, sanığın eyleminin yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında meşru müdafaa ve kanun hükmü uyarınca görevini yerine getirirken silah kullanma yetkisini usulüne uygun kullanıp kullanmadığı, TCK m. 27/1 kapsamında sınırın asılması suretiyle sorumlu olup olmadıgı, eylemin işleniş özellikleri itibariyle taksirinin bulunup bulunmadığı hususlarının denetime elverişli biçimde gerekçeye yansıtılmaması” ve beraat hükmünün gerekçesinin yeterli olmaması nedenleriyle bozma kararı verdi. Dosyayı ise yeniden hüküm kurulması için Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geri gönderdi.
Bozma sonrası ilk duruşma 6 Şubat 2024 günü görüldü. Duruşmada savcı esas hakkında mütalaasını sundu ve sanığın bilinçli taksi ile ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasını istedi.
21 Mayıs 2024 günü görülen ikinci ve karar duruşmasında sanık Kazım Bozkurt hakkında oy çokluğu “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildi. Mahkeme Başkanı ise ‘taksirle öldürme’ suçundan ceza verilmesi gerektiği düşüncesi ile karara muhalefet etti.