Deniz Tekin – 23 Aralık 2021
Mahkeme: Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi
Esas No: 2019/1327
Diyarbakır Merkez Bağlar İlçesindeki Emek Caddesinde 11 Eylül 2019 günü karşıdan karşıya geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin’e zırhlı araç ile çarparak ölümüne neden olan sanık polis memuru İdris Aksoy hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla açılan davanın yedinci duruşması 23 Aralık 2021 günü Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Efe Tektekin’in dedesi Mehmet Tektekin de 6 Haziran 2018 tarihinde aynı bölgede zırhlı TOMA aracının çarpması sonucu hayatını kaybetmişti.
Duruşma Öncesi
Diyarbakır Adliyesinin ana binasında bugün görülmesi kararlaştırılan Efe Tektekin davasını izlemek için geldiğim adliye binası önünde iki adet polis zırhlı aracını gördüm. Adliye girişindeki ilk arama noktasından geçtikten sonra UYAP sisteminde yaşanan teknik bir sorun nedeniyle normalde yapılan GBT kontrolü olmadan ikinci arama noktasından geçerek adliye binasına girdim. Adliye binasında avukatlar için ayrılan bölüme geçerek duruşmanın geleceği saati beklemeye başladım. Davanın görüldüğü Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonu adliyenin ek binasında olması nedeniyle, önce adliyenin üçüncü katına gittim. Mahkeme kalemlerinin bulunduğu koridorun sonunda bulunan asansöre binip zemin katta bulunan duruşma salonunun önüne geldim. Adliye binasının en ücra köşesinde olan duruşma salonunu bulmak 20 dakikamı aldı. Salonun önünde başka dava için bekleyen avukat ve sanık ile resmi giyimli çevik kuvvet polisleri bekliyordu. Duruşma salonunun yanındaki panoya duruşma listesi asılmamıştı. Duruşmanın ne zaman başlayacağını sorduğum Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi Av. Ömer Sansarkan, içerde görülen davadan sonra Efe Tektekin Davasının alınacağını söyledi. Ardından Av. Sansarkan’dan davanın hukuki süreçlerine ve gelişmelere ilişkin bilgi alarak duruşmayı beklemeye başladım. Duruşma başlamaya yakın mahkeme mübaşiri polis olduğunu düşündüğüm bir kişiyi arayarak duruşmanın başlayacağını haberini verdi. Duruşma başladıktan kısa bir süre sonra polisler salonunun önüne geldi. Saat 10.00’da görülmesi kararlaştırılan duruşma, mahkemedeki işi yoğunluğu nedeniyle 40 dakikalık gecikmeyle başladı.
Duruşmaya Katılım
Duruşmaya Efe Tektekin’in annesi Nazime Tektekin ve babası Ahmet Tektekin katılmadı. Katılan vekili Av.Sedat Çınar yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle mazeret göndererek duruşmaya katılmadı fakat yetkilendirdiği Av. Mustafa Aydın duruşmada hazırdı. Davaya katılma talebi kabul edilen Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi vekili Av. Kübra Nur Kartal yerine yetki belgesiyle Av. Ömer Sansarkan duruşmaya katıldı. Sanık polis memuru İdris Aksoy duruşmaya katılmazken avukatı Av. Alper Uğurlu duruşma salonundaki yerini aldı. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan bir öğrenci ile resmi giyimli bir polis duruşmayı izledi.
Duruşmanın Seyri
Mahkeme hakimi, önündeki dosyalarla meşgulken zabit katibi duruşmaya gelen tarafların yoklamasını yapıp duruşma tutanağına geçirdi. Hakim, davayı Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi adına takip ettiğini söyleyen Av. Ömer Sansarkan’a yetki belgesinin olup olmadığını sordu. Sansarkan davaya katılma taleplerinin kabul edildiği geçtiğimiz duruşmalarda yetki belgesini mahkemeye sundukları cevabını verdi. Hakim, katılan Av. Sedat Çınar’ın mahkemeye gönderdiği sağlık raporu ve mazeret dilekçesini okuyarak duruşma tutanağına geçirdi. Hakim, maktül Efe Tektekin’i duruşma tutanağına “Ölen EFE TEKTEKİN ölmüştür” şeklinde geçirdi. Sanık avukatının ATK raporuna ve tanık beyanlarına ilişkin duruşma arasında mahkemeye gönderdiği beyan dilekçesini duruşma tutanağına geçirdikten sonra duruşma başladı.
Duruşmada ilk söz alan katılan vekili Av. Mustafa Aydın, maktul Efe Tektekin’in hayatını kaybettiği olaya ilişkin hazırlanan ATK raporunda yer alan aleyhteki hususları kabul etmediklerini ifade etti. Tektekin’in hayatını kaybettiği olaya ilişkin alternatif uzmanlık raporu aldıklarını belirtti. Aksoy, uzman mütalaasını ve beyan dilekçesi sunmak için süre talep etti.
Diyarbakır Barosu Çocukları Hakları Merkezi temsilen davaya katılan Av. Ömer Sansarkan, Adli Tıp Kurumu’nun Efe Tektekin’in hayatını kaybettiği zırhlı araç çarpmasına ilişkin hazırladığı kusur raporuna karşı itirazlarını ve ek rapor aldırılması yönündeki talepleri içeren dilekçeyi celse arasında UYAP üzerinden mahkemeye gönderdiklerini söyledi. ATK raporunun sanık polis memurlarının soruşturma ve kovuşturma aşamasında verdiği beyanlara uygun bir şekilde hazırlandığına dikkat çeken Sansarkan, ATK raporunu kabul etmediklerini, yeniden ek rapor aldırılması gerektiğini belirtti. Saatte 25-30 KM hızda giden zırhlı aracın ani fren yaparak maktule çarptığı yerden 2 metre uzaklıkta durması gerekirken 7,30 metrede durduğu yönündeki ATK raporundaki tespitin çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğuna işaret eden Sansarkan, normal koşullarda aracın maksimum 2 metre uzaklıkta durması gerektiğini ifade etti.
Sanık polis memuru İdris Aksoy’un avukatı Av.Alper Uğurlu, celse arasında mahkemeye sundukları beyan dilekçesini tekrar ettiğini belirterek, şu savunmayı yaptı: “ATK raporu da bizim davanın her aşamalarında istikrarlı bir şeklide beyan ettiğimiz savunmamızı doğrulamaktadır. ATK raporuna bir itirazımız yoktur. Raporda, müvekkilimin kusursuz olduğu anlaşılmıştır. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ederiz. ATK raporuna karşı beyanda bulunmak için geçen celse katılan vekiline süre verilmişti. Yeniden süre talebinin reddine karar verilmesini talep ederiz”
İddia makamı mütalaasında, dava dosyasına giren belgelere ve duruşmada yapılan savunmalara karşı bir diyeceğinin olmadığını belirterek, Efe Tektekin’in ölümüne neden olayda kusurun tespiti için daha önce hazırlanan uzmanlık raporlarıyla birlikte İstanbul ATK’ye gönderilerek bu konuda ek rapor aldırılması talep etti.
Ara Kararlar
Yaklaşık 10 dakika süren duruşmanın ara kararları şöyle:
- Katılanlar vekilinin mazeretinin kabulüne, duruşma gün ve saatini uyaptan öğrenilmesine, ekinde sunduğu sağlık raporu da dikkate alınarak beyanda bulunması için gelecek celseye kadar süre verilmesine,
- Keşif akabinde dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve soruşturma aşamasında dosyaya sunulan 11/11/2019 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 15/3 maddesi uyarınca İstanbul ATK’ya müzekkere yazılarak genişletilmiş uzmanlar heyetinden rapor tanziminin istenilmesine,
- 2 nolu ara karar uyarınca rapor dosyaya ibraz edildiği taktirde duruşma günü beklenmeksizin taraf vekillerine tevdi ile beyanda bulunmaları için duruşma gününe kadar süre verilmesine karar verildi.
Bir sonraki duruşma 24 Mart 2022 günü, saat 09:15 ‘te görülecek.
Hâkim ara karar yazdırdığı sırada söz alan sanık avukatı Av. Alper Uğurlu, mütalaasında İstanbul ATK’den ek rapor isteyen savcının ATK Kanununa göre bunun gerekçesini mütalaada yazması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine Hakim, dava dosyasını karıştırdıktan sonra ara karara rapor istenmesinin gerekçesini yazdı.
Tektekin’in Ölümüne İlişkin Bugüne Kadar 3 Ayrı Rapor Hazırlandı
Olayda kusur durumunun tespiti için adliye bilirkişi listesinden bir polis memuru tarafından 11 Kasım 2019’da hazırlanan kusur raporuna göre sanık polis memuru İdris Aksoy “tali” kusurlu, Efe (Ebeveynleri) ise “asli” kusurlu bulundu. Tektekin’in hayatını kaybettiği olay yerinde 7 Temmuz 2021 tarihinde yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporuna göre Efe Tektekin’in babası Ahmet Tektekin, çocuğunu kollayıp gözetmediğinden “asli kusurlu” polis memuru İdris Aksoy ise gerekli dikkat ve özeni göstermesi halinde kazanın önlenebileceği gerekçesiyle “tali’ kusurlu” bulundu. ATK Trafik İhtisas Dairesi, hazırladığı kusur raporunda ise “kaza sonrası aracın 7.3 metre mesafede durduğu gözetildiğinde aracın mahal şartları üzerinde bir hızla seyretmediği, müteveffa yayanın park halindeki araçlar arasından görünürlüğünü ve kendisine karşı önlem alınmasını kısıtlar bir şekilde aniden kaplamaya girdiği de birlikte değerlendirildiğinde sanık sürücüye kusur atfetmenin mümkün olmayacağı” kanaatiyle; Efe’nin yaşı nedeniyle davranış faktörlerinin olayın oluşumunda asli etken olduğu, sanık sürücü İdris Aksoy’un kusursuz olduğu sonucuna varıldı.