Diyarbakır’da dört yıl önce zırhlı aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 19 yaşındaki Şahin Öner’le ilgili açılan davanın dosyası mahkemeler arasında birkaç kez gidip geldikten sonra, yargılamanın ağır ceza mahkemesinde yapılmasına karar verildi. Böylelikle, Öner’e çarpan polisin kazayla değil, kasti hareket ettiği de kabul edilmiş oldu.
Dosyayı inceleyen Antep Bölge Adliye Mahkemesi, Şahin Öner’in ölümüne neden olduğu iddia edilen polis memuru S.K.’nin ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına karar verdi.
Dava neden başlayamadı?
Öner’in ölümüyle ilgili tek sanık yargılanıyor, polis memuru S.K. duruşmaya katılmıyor.
İlk duruşma, 29 Haziran 2017’de Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme, Öner ailesinin avukatlarının talebini kabul ederek, olayın “taksirle öldürmek” değil, “kasten öldürme” olduğuna hükmetti ve görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.
Öner ailesinin avukatı Abdullah Zeytun görevsizlik kararıyla ilgili bianet’e yaptığı açıklamada, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun da “olayın basit bir trafik kazası olarak değerlendirilemeyeceğine dair raporu olduğunu” belirtmişti: “Adli Tıp Kurumu 12 Kasım 2014 tarihli raporunda, zırhlı aracın Diyarbakır’daki eyleme müdahale ederken Öner’in ölümünün gerçekleştiğini, Karayolları Trafik Kanunu’na göre olayın basit bir trafik kazası olarak değerlendirilmeyeceğini ifade etti ve ‘kaza kusur raporu’ vermedi.”
Ancak dosyanın gönderildiği Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, olayın kaza olduğunu iddia ederek, mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümü için dava dosyasının Antep Bölge Adli Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Avukat Zeytun bu kararla ilgili de, “mahkemenin sanığı aklamaya yönelik, soyut iddialara dayanan nedenlerle görev uyuşmazlığı kararı verdiği” yorumunu yapmıştı.
Zeytun, görevsizlik kararına karşı itiraz dilekçelerini 16 Ekim’de, üst mahkeme olan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
Sanığın duruşmaya getirilmesine karar verildi
Dosyanın gönderildiği Antep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi de olayın “taksirle öldürmek” değil, “kasten öldürme” olduğuna hükmeden ilk mahkemeyi haklı buldu ve davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesine karar verdi.
Doğan Haber Ajansı’ndan Felat Bozarslan’ın haberine göre, kararda şu ifadeler yer aldı: “İncelenen dosya içeriğine, sanığın üzerine atılın suçun niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine ve 7. Asliye Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesine kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Dosyanın gönderildiği Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın 15 Şubat 2018’de görülmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanığın duruşmada hazır edilmesi için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne talimat yazılmasına hükmetti.
Ne olmuştu? |
Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde 10 Şubat 2013’te düzenlenen protesto gösterisine polis müdahale etti, 19 yaşındaki lise öğrencisi Şahin Öner hayatını kaybetti.
Diyarbakır Valiliği, “bir kişinin elindeki patlayıcıyı atmak isterken yaşamını yitirdiğini” açıkladı. Ancak ön otopsi raporuna göre, Öner “trafik kazasına bağlı ezilme sonucu” ölmüştü. İHD Diyarbakır Şubesi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Serdar Çelebi bianet’e yaptığı açıklamada, Öner’in otopsi raporunu incelediklerini ve raporda, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın iddiasının aksine patlayıcı izine rastlanmadığını belirtti. Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır Şubesi, Öner’in “elindeki bombanın patlamasıyla hayatını kaybettiğini” açıklayan Vali Toprak hakkında suç duyurusunda bulundu. İki görgü tanığı da savcılıktaki ifadelerinde, Öner’in zırhlı araç çarpması sonucu öldüğünü gördüklerini anlattı. Ayrıca İHD Diyarbakır Şubesi, Öner’in ağır yaralanmasına rağmen hastaneye değil karakol bahçesine götürüldüğünü, yarım saat burada tutulduktan sonra ambulansın Öner’i hastaneye götürdüğünü açıkladı. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi de olayla ilgili ikinci raporunda, “olay yerinde bomba kullanılmadığını” belirtti, “Şahin Öner’in ölümünün görgü tanıklarının ifadelerinde belirtildiği şekliyle polis aracının çarpması ve sürüklemesi ile meydana geldiğini” ifade etti. Ancak Diyarbakır Terörle Mücadele Kanunu 10. Maddesiyle Yetkili Başsavcılıki zırhlı aracın sürücüsü polis hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla görevsizlik kararı vererek dosyayı düz savcılığa gönderdi. Dört yıllık soruşturmanın ardından polis S.K. hakkında bu suçlamayla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 29 Haziran 2017’de görüldü. Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Öner ailesinin avukatlarının talebini kabul ederek, olayın “taksirle öldürmek” değil, “kasten öldürme” olduğuna hükmederek, görevsizlik kararı verdi ve dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. |