Hafıza Merkezi – 31 Mart 2022
Mahkeme: Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/264
Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Mahallesi’ndeki Sümerpark’ta 14 Nisan 2019 tarihinde arkadaşıyla birlikte oturan Recep Hantaş, şüpheli hareketlerde bulundukları iddiasıyla yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen polislerden kaçmaya çalıştığı sırada ensine sıkılan tek kurşunla hayatını kaybetti. Hantaş ailesi ve tanıkların beyanlarında hurda toplamak için olay yerinde olduğu belirtildi. Hantaş’ın ölüm anına ilişkin MOBESE kamerası görüntülerinde, ateş ettiği tespit edilen sanık polis memuru Kazım Bozkurt “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan tutuklandı. Soruşturma devam ettiği sırada yapılan itiraz üzerine “delillerin toplanmış olması, tutukluluğun ölçülü ve orantılı olmayacağı” gerekçesiyle 40 günlük tutukluluğunun ardından sanık polis tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olaydan 2 yıl sonra başlayan ve sanık polis memuru Kazım Bozkurt’un “olası kastla öldürmek” suçlamasıyla 18 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemi ile yargılandığı davanın 3. duruşması 31 Mart 2022 günü Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma Öncesi
Sabah 09.05’te görülecek Recep Hantaş Davası duruşmasına yetişmek ve adliye girişindeki arama noktalarında insan kuyruğuna takılmamak için mesai başlamadan önce geldiğim Diyarbakır Adliyesi önünde çok sayıda polis ve zırhlı aracın olduğunu gördüm. İki ayrı arama noktasından hızlıca geçip duruşmanın görüleceği adliyenin girişi katındaki Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonlarının bulunduğu koridordaki 7. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun önüne geldim. Duruşmanın başlamasına 15 dakika kalmasına rağmen salonun önünde banklarda bekleyen çevik kuvvet polisleri ve başka bir dava için gelen bir kişi dışında kimse yoktu.
Duruşma saati gelmesine rağmen mahkeme heyeti ve çalışanlarının henüz gelmediğini gördüm. Duruşma saatinden 20 dakika geçtikten sonra mahkeme kâtibi ve mübaşiri, içinde dava dosyalarının bulunduğu tekerlekli market sepetiyle gelerek salonun kapısını açtı. İçerdeki kısa bir hazırlığın ardından duruşma listesi salonun kapısının yanındaki panoya asıldı. Sivil polisler, duruşma listesini kontrol ederek kendi aralarında konuşuyordu. Saat 09.35’te ise hakimler ve savcı sırayla salondaki yerlerini aldı. Listede ikinci sırada olan duruşma yaklaşık 45 dakikalık gecikmeyle başladı. Duruşmanın başlayacağı haberini aldıktan sonra izleyiciler için ayrılan bölümün girişine giderek açmaya çalıştığım kapının kilitli olduğunu gördüm. Bir önceki duruşmada, Mahkeme başkanı gazetecileri “yalan haber” yapmakla itham ederek duruşma salonuna almamıştı. Davanın tarafları da duruşma salonunda yerlerini aldıktan sonra bir çevik polisi bu bölümün kapısında duruşma boyunca beklemeye başladı. Bütün çabalarıma rağmen salona alınmadığım için duruşmayı izleyemedim.
Duruşmaya Katılım
Recep Hantaş’ın ağabeyi müşteki Efe Hantaş ile katılan vekilleri Av. Mehmet Öner, İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi Av. Ercan Yılmaz ve Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonu üyesi Av. Şilan Çelik duruşmaya katıldı. Duruşmalardan vareste tutulan sanık polis Kazım Bozkurt’un katılmadığı duruşmada müdafii Av. Mustafa Demir hazır bulundu. Salonda ise bir çevik kuvvet polisi duruşmayı ayakta izledi. Salona alınmadığım için duruşmanın bitimine kadar salonun önünde bekledim.
Mahkeme Redd-i Hakim Talebine İlişkin Karara Tutanakta Yer Vermedi!
İzleyemediğim duruşmada tutanağa yansıyanlar şöyle; Mahkemenin olayın yaşandığı yerde keşif yapılmasına dair davanın ilk duruşmasında kurduğu ara karar uyarınca 4 Ekim 2021 günü olay yeri inceleme uzmanı, balistik uzmanı, fen bilirkişisi ile sanık Kazım Bozkurt, katılanlar ve tanıklar ve naip hakim nezaretinde olay yerinde yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu dava dosyasına geldiği, celse arasında dava dosyasına gelen bu rapor katılan avukatlarına tebliğ edilmediği ve UYAP sistemine yüklenmediği kaydedildi.
9 Kasım 2021’de görülen davanın ikinci duruşmasında duruşmayı takip etmek isteyen gazetecileri duruşma salonuna almadığı ve katılan avukatlarının beyanlarını tutanağa geçirmediği gerekçesiyle katılan avukatlarının yaptığı redd-i hakim talebi yine aynı mahkeme tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine katılan avukatları bu kararın kaldırılması için bir üst mahkeme olan Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz reddedilmişti. Mahkeme, celse arasında verilen bu kararı da duruşma tutanağına geçirmemişti. Katılan avukatları, duruşma sonrasında mahkeme başkanını, usul kurallarına uymadığı ve keyfi davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle Hakim ve Savcılar Kuruluna (HSK) şikayet etmişti.
Duruşmada ilk olarak söz alan iddia makamı, katılan avukatlarının keşif raporuna ilişkin beyanlarını beklemeden esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
‘Olay Anında Zoom Out yapıldığı İçin Görüntüler Net Değil’
Mütalaada, Adli Tıp Kurumu’nun görüntü kayıtları üzerinde yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı raporda, görüntülerde 5 polisin tespit edildiği hatırlatılan mütalaada, raporda 5 rakamı ile numaralandırılan sanık polisin maktulün kaçış istikametinde yere doğru ve maktulün ayaklarına doğru atış yaptığının görüntülerden tespit edildiğine ilişkin tespite yer verildiği ve rapora göre olay sırasında polisin yaptığı atışların uzaktan atış olarak değerlendirildiği, olay anında görüntü kaydı yapan kameranın hareketli olduğu, sistemin uzaklaşma (zoom out) yaptığı, bu esnada kameranın tam odaklama yapamadığı cihetle olay anına dair karelerdeki görüntülerin net olmadığının tespit edildiği, Sümerpark Güneş Evi’ne ait kamera görüntülerinin yer aldığı görüntülerin olay yerini ve olay anını göstermediği belirtildi.
Ulusal Kriminal Büro (UKM) uzmanlarınca hazırlanan “Adli Video Analizi Bilirkişi Raporu”nda ise görüntülerde yer alan 4 polisin toplam 9 el ateş ettiği ve sanık polisin ise uzun namlulu tüfek ile maktüle 1 el, yere doğru da 1 el olmak üzere iki defa ateş ettiğine ilişkin tespitine yer verildi. Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği’nin olay sırasında kullanılan silahlar, olay yerindeki mermiler üzerinde yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı uzmanlık raporunda ise silahların emniyet ve ateşleme sisteminin sağlam ve işler durumda olduğuna yer verildi. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi sanığın alınan el ve yüz sevaplarındaki atış artıklarına ilişkin hazırladığı raporda, yüz svabında tespit edilen atış artığı elementlerinin normal değerin üzerinde olduğu ve svap numunelerinde bulunan elementlerin atış artığı olarak kabul edilebileceğine ilişkin tespite yer verildi.
Savcı, ‘Olası Kastla Öldürme’ Suçundan Sanığın 25 Yıla Kadar Hapis ile Cezalandırılmasını İstedi
Savcı mütalaanın sonuç bölümünde, tüm dava dosyası, uzmanlık raporları ve savunmalar birlikte değerlendirildiğinde sanığın olay sırasında MKE yapımı MPT-55 tip uzun namlulu silahla maktul Hantaş’a ateş ettiği, Adli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi Raporunda olay anına dair görüntülerde sanığın, Hantaş’ın kaçış istikametinde yere doğru silahla bir el, ayaklarına doğru da bir el ateş ettiği akabinde Hantaş’ın yere düştüğü, maktulün yere düşmeden önce en net görüldüğü olay anının görüntü karesinde sanık polisin silah namlusunun yere doğru baktığı ve maktule doğru nişan alır pozisyonda olmadığına dair tespite yer verilerek maktulün bundan sonraki 4. görüntü karesinde vurulduğu belirtildi. Raporda, 2 notlu olarak gösterilen polisin koşar vaziyette olduğunu ve maktule doğru nişan alır bir pozisyonda olmadığı, 3 nolu polisin ise farklı istikamete odaklandığı ve maktule atış açısında bulunmadığı ifade edildi.
Sanık polisin maktule doğru, maktulün sağ arka tarafından nişan alır pozisyonda bulunduğu aktarılan mütalaanın sonuç kısmı şöyle: “Ancak yine de maktulün vurulduğu anı gösterir görüntü karesinin net olmaması nedeniyle bu anda 5 nolu polis memuru (Kazım Bozkurt) tarafından atış yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği ancak bunun yanında bu ifade 5 numaralı polis memuru olan sanığın tüm aksiyon esnasında ve yine maktulün yere düşmeden önce en net görüldüğü görüntü karesi olan 8513 karede maktulün sağ arka tarafında bulunan tek kişi olmasının otopsi raporunda açıklanan şekliyle maktulde yer alan ateşli silah mermi çekirdeği yaralarının giriş-çıkış yer ve açıları ile uyumluluk arz etmesi ile birlikte ele alındığında sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 21/2 (olası kast), 81/1(insan öldürme suçu), 53, 63 maddeleri gereği cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur.”
Esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanı sorulan katılan Efe Hantaş, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Katılan vekillerinden Av. Ercan Yılmaz, dosya arasına alınan bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmesini isteyerek, inceledikten sonra rapora karşı beyanda bulunacaklarını söyledi. Tanık olarak dinlenmesine karar verilen bazı polislerin henüz beyanlarının alınmadığı ve bununla ilgili işlemlerin devam ettiğine dikkat çeken Yılmaz “Tanıkların doğrudan mahkemede hazır edilmeleri mümkün değilse SEGBİS ile hazır edilerek beyanlarının tespitini talep ediyoruz. Ayrıca tevsii tahkikat taleplerimiz olacaktır. Taleplerimizi mütalaayı inceledikten sonra sunacağız. Dosyanın bu haliyle karara çıkartılması bozma ihtimalini doğuracaktır. Eksikliklerin giderilmesini talep ederim.” dedi.
Katılan Avukatları Sanığın Tutuklanması İstedi
Katılan vekili Av. Mehmet Öner ise sanığın kaçmasının önlenmesi amacıyla hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti. Katılan vekili Av. Şilan Çelik tanık olarak dinlenmesine karar verilen polislerin ifadelerinin talimat yoluyla değil SEGBİS aracıyla mahkeme tarafından alınmasını isteyerek, esas hakkındaki mütalaanın açıklanması, bir sonraki duruşmada karar çıkması ve öngörülen ceza miktarı nedeniyle sanığın tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Son olarak söz verilen sanık müdafii Av. Mustafa Demir, esas hakkındaki mütalaaya katılmadığını söyleyerek, esasa dair savunma yapmak için süre talep etti.
Mahkeme Tutanak Vermedi, Ara Kararları ise Mübaşir Aracılığıyla Bildirdi
Ara kararlar için taraflar ve izleyiciler salondan çıkarıldı. Kısa bir aranın ardından, ara kararlar mübaşir aracılığıyla katılan avukatlarına sözlü olarak bildirdi. Mübaşir, tutanakta son düzeltmeler yapıldıktan sonra UYAP’a yükleneceğini ve taraflara şuan verilmeyeceğini söyledi.
Ara Kararlar
Yaklaşık 10 dakika süren duruşmada alınan ara kararlar şöyle:
- Müşteki vekilinin sanığın tutuklanmasına ilişkin talebinin dosyadaki delil durumu nazara alınarak bu aşamada reddine,
- Tanıklar A. U., M.Ö., M.U., H.S.S., R.E.’nin beyanlarının alınması için ilgili mahkemelere talimat yazılmasına,
- Müşteki vekili ve sanık müdafiine esas hakkındaki savunmalarını yapmak ve tevsii tahkikat taleplerini sunmak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine,
- Müşteki vekillerine bilirkişi raporunun tebliği ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak üzere süre verilmesine karar verildi.
Bir sonraki duruşma 16 Mayıs 2022 günü saat 09:30’da görülecek.