Deniz Tekin – 10 Ekim 2019
Mahkeme: Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No: 2017/ 495 Esas
Diyarbakır Merkez Yenişehir İlçesinde, 10 Şubat 2013’te yapılan bir gösteriye yapılan polis müdahalesi esnasında 19 yaşındaki Şahin Öner’i zırhlı araçla ezerek ölümüne sebebiyet vermekten dolayı polis memuru Selahattin Korkmaz’ın “kasten öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle yargılandığı Şahin Öner Davası’nın 7. duruşması 10 Ekim Perşembe günü Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti.
Olay Yerinde Keşif Bir Yıldan Uzun Süredir Yapılamadı
Dava, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017 yılında sanık polis hakkında “taksirle öldürme” suçundan iddianame hazırlamasıyla başladı. Davaya bakan Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesi 29 Haziran 2017’de görülen davanın ilk duruşmasında olayın “kasten öldürme” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Görevsizlik kararıyla dava dosyasının geldiği Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi ise sanık polis Selahattin Korkmaz ile Şahin Öner arasında eskiye dayalı bir husumet bulunmadığını gerekçe göstererek, eylemin “kasten öldürme” değil, “taksirle öldürme” suçunu oluşturduğunu savundu ve karşı görevsizlik kararı verdi. Mahkemeler arasındaki olumsuz yetki uyuşmazlığının çözülmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosya Antep Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Antep Bölge Adliye Mahkemesi 10’uncu Ceza Dairesi, sanık polis Korkmaz’ın ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına karar verdi. Davanın 18 Eylül 2018’de görülen duruşmasında savcı davanın esasına ilişkin verdiği mütalaada sanık polisin “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmasını istedi. Sanık ve katılan taraflarının olay yerinde keşif yapılması yönündeki talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Mahkeme, 29 Kasım 2018’de olay yerinde keşif yapılmasına karar vermiş olmasına rağmen, “sanıkların hazır olmaması”, “güvenlik gerekçes”i ve keşif için olay tarihindeki hava durumuna benzer hava durumunun tespit edilme gerekliliği gibi gerekçelerle olay yerinde keşif bir yıldan uzun süredir yapılamıyor.
Duruşma Öncesi
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09:10’da görülmesi kararlaştırılmış Şahin Öner davasının duruşmasını izlemek için sabah erkenden Diyarbakır Adliyesi önüne geldim. Diğer günlere nazaran hareketli olan adliye binasının önünde polis araçları vardı. GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçtikten sonra adliyenin girişindeki ağır ceza mahkeme salonlarının bulunduğu koridora yöneldim. Koridorun sonundaki duruşma salonunun önüne geldiğimde salonun kapısının açık ancak mahkeme heyetinin gelmemiş olduğunu gördüm. Salonun hemen karşısındaki banklarda sivil ve resmi giyimli polisler oturmuştu. Bir sivil polis elinde tuttuğu duruşma listesine baktı. Kısa bir süre sonra duruşma salonunun önü, adliyede görevli çevik kuvvet polisleri ve duruşmaları izlemek için gelen insanlarla doldu. Duruşma listesinde Şahin Öner davasının üçüncü sırada yer aldığını gördüm. Davanın ne zaman görüleceğini sorduğum mahkeme mübaşiri geçici olarak görevlendirildiğini belirterek, duruşmanın ne zaman başlayacağının belli olmadığını söyledi. Gözlerim duruşma salonundaki banklarda Şahin Öner’in babası Mehmet Şirin Öner’i aradı, ancak henüz gelmemişti.
Katılan Avukatı ve Aileye Haber Verilmeden Duruşma Görüldü
Ardından Adliye’de avukatlar için ayrılan bölüme geçerek duruşmanın başlamasını bekledim. Kısa bir süre sonra duruşma salonunun önüne geldiğimde salonunun yanındaki bankta oturan maktul Öner’in babasıyla karşılaştım. Mübaşirin duruşma salonundan çıkmasını beklediğimiz esnada biraz sohbet ettik. Derken, katılan avukatı Av. Abdullah Zeytun da yanımıza geldi. Duruşmanın ne zaman başlayacağını öğrenmek için salona giren Av. Zeytun, kısa bir süre içerisinde şaşkın ve tepkili bir şekilde salondan çıktı. Elindeki duruşma tutanağını göstererek kendilerine haber verilmeden duruşmanın yapıldığını söyledi. Buna tepki gösteren Av. Zeytun, duruşmaya çağrılmadıkları için taleplerini yazılı bir şekilde mahkemeye sunacaklarını ifade etti. Bunun nedenini sorduğumuz mahkeme mübaşiri ise duruşmanın başladığını haber verdiğini ancak kimsenin gelmediğini ileri sürerek kendisini savundu. Duruşmayı izlemek için gelen sivil polisler ise salonunun önünde ayrıldı. Bugüne kadar görülen duruşmaların hiçbirinde, mahkeme heyeti avukatlara haber vermeden duruşmayı başlatmamıştı. Bundan dolayı şaşkın bir şekilde duruşma salonunun önünden ayrıldık.
Katılan tarafa haber verilmeden yapılan duruşma tutanağının yoklama bölümünde duruşmaya sanık ve müşteki taraflardan kimsenin katılmadığı belirtilmişti. Sanık polis avukatı Av. Kemal Kaygusuz’un duruşmaya katılmayacağına dair mazeret dilekçesinin gönderildiği ifade edildi.
Geçen celse ara kararla yapılması kararlaştırılan olay yerinde keşif, keşif esnasında dinlenmesi gereken tanık polis memurlarının Eskişehir, Ankara ve Malatya’da bulunmalarından ve keşif günü Diyarbakır’da olamayacaklarını bildirmelerinden dolayı bir kez daha ileri bir tarihe atıldı.
Ara Kararlar
- Suça konu olayın gerçekleştiği yerde tüm sanıklar ve sanığın katılımı ile 27/12/2019 saat 20.30’da adliyeden hareket edilmek suretiyle keşif icraatına, keşifte alanında uzman resen seçilecek bilirkişinin hazır edilmesi ve olay yerinde dinlenilmesi gereken tüm tanıkların olay yerinde hazır edilmesi için ilgili kolluğa yazı yazılmasına,
- Yapılacak olan keşfin tarih ve saatinin ilgili kolluk birimine bildirilerek söz konusu keşif mahallinde geniş bir güvenlik önlemi alınması için ilgili kolluğa yazı yazılmasına,
- Yapılacak olan keşif sonrası keşif tutanağı düzenlenip bilirkişi raporu dosyaya sunulduğunda sanığın eyleminin taksirle öldürme suçunu oluşturması ihtimaline bianen soruşturma aşamasında alınan ancak hüküm için yeterli görülmeyen bilirkişi heyeti dışında alanında uzman İTÜ Trafik Kürsüsünden bilirkişi raporu aldırılmak üzere talimat yazılmasına,
- Sanığın keşif mahallinde keşif tarih ve saatinde hazır olması hususunda müdafine kalem marifeti ile ihtarda bulunulmasına,
Bir sonraki duruşma 4 Şubat 2020 günü saat 09.05’te görülecek.