Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Özet: Davanın 45. duruşmasıbda savcı esas hakkında mütalaasını verdi. Mahkeme tutuklu sanıklar Cemal Temizöz, Burhanettin Kıyak ve Adem Yakin’in tutukluluk hallerinin devamına karar verilen duruşma müdahil avukatların görüşlerini hazırlamaları için 14.03.2014′e ertelendi.
Duruşmada İstanbul, Mersin, Diyarbakır ve Şırnak barolarından avukatlar hazır bulundu.
Mütalaadan Öne Çıkanlar
Savcı, sanıkların 1993 yılından itibaren Cizre’de terörle mücadele amacı ile devlet tarafından sağlanan her türlü imkânı kullandıklarını ve Albay Cemal Temizöz’ün talimatı ile çok sayıda cinayet işlendiğini belirtti. Örgütün lideri olarak Cemal Temizöz’ü işaret eden savcı, Temizöz’ün işlediği suçlardan dolayı 5 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 100 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
Cemal Temizöz, Kamil Atağ, Adem Yakin, Abdulhakim Güven, Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak’ın birlikte sanık oldukları İzzet Padır, Abdullah Özdemir, Abdulhamit Düdük ve kimliği belirlenemeyen yabancı uyruklu bir kişinin kaybedilmesi olayı bakımından, tüm sanıkların beraatlarına karar verilmesini talep etti.
Diğer sanıklar hakkında ise; Âdem Yakın, Hıdır Altuğ, Abdülhakim Güven ve Burhanettin Kıyak bakımından, örgüt kurma, yönetme ve örgüt üyeliği suçlarından açılan suçların zaman aşımına uğradığını belirterek, bu suçtan yargılanmalarının düşürülmesini talep etti.
Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ ile oğulları Temer ve Kukel Atağ’ın, Temizöz’ün liderliğindeki örgütün üyesi olduklarına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatleri istendi. Âdem Yakın ve Abdülhakim Güven hakkında ise, 2003 yılında yargılama yapıldığı ve beraat kararı verildiği belirtilerek, kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesince onandığı ifade ederek davanın reddine karar verilmesini istedi.
Zamanaşımı
Yyargılamada, şimdiye kadar davaya konu olan toplam 20 cinayetin yalnızca 9’u bakımından ceza talep edildi. Diğerleri bakımından ise; zamanaşımından dolayı düşme veya delil yetersizliği nedeniyle sanıkların beraati istendi. İnsanlığa karşı suçlar bakımından zamanaşımının kabul edilmemesi ve bu prensibin gerek AİHM içtihatlarında, gerek Türkiye’deki 12 Eylül ve Sivas yargılamalarında istisnai olarak geriye yürüyebileceğinin kabul edilmesine karşın, yargılama eski TCK bakımından devam ediyor ve zamanaşımı işletiliyor.
Avukatlar: “Mütalaa Baştan Savma”
Davanın Avukatlarından Gülçin Avşar ve Rıdvan Dalmış, savcının dosyaya yeni atanmış olması ve süre kısıtlamasının, verilen esas hakkındaki mütalaanın ‘baştan savma’ olması ile sonuçlandığını belirterek ve bunun en önemli göstergesi olarak sanık olan köy korucularının tamamı hakkında, yeterli delil olmadığı gerekçesi ile beraat istenmesini gösterdiler. Örneğin İzzet Padır ve Abdullah Özdemir’in gözaltında kaybedilmesi olayında; Temizöz’ün gözaltıyı kabul etmesine, gizli tanık sıfatıyla ifade veren 2 sanığın cinayetleri ikrar etmesine ve olaydan sağ kurtulan Hasan Padır’ın sanıkları teşhis etmesine rağmen savcılık verdiği mütalaada delil yetersizliğinden beraat talep etmiştir.
Ayrıca, sanıkların asker kişiler ve emirlerindeki itirafçılardan oluşan bir suç örgütü olduğunun ve örgüt hiyerarşisine tabi olarak hareket ettiklerinin, bu eylemleri gerçekleştirmek için de kendi kaynaklarını oluşturduklarının savcılık mütalaasında kabul edilmesine rağmen, söz konusu örgütün JİTEM olarak adlandırılmasından kaçınıldığına dikkat çektiler.
Mütalaanın tamamına ulaşmak için buraya tıklayınız.