Vartinis (Altınova) Katliamı Davası İzleme Raporu – 20 Ekim 2022

Vartinis Katliamı Davası Duruşma ListesiOzan Devrim Yay – 20 Ekim 2022

Mahkeme: Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Esas No: 2021/80

3 Ekim 1993 tarihinde Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde “yasa dışı örgüte yardım ve yataklık” ettikleri iddiasıyla evlerinin ateşe verilmesi sonucunda aynı aileden 9 kişinin yakılarak yaşamını yitirmesi ile ilgili Muş’ta açılıp güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledilen dava, Bülent Karaoğlu hakkında verilen beraat kararının Yargıtay temyiz incelemesi ile 2021 yılında bozulması sonucu Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlamıştı. Davanın bozma sonrası 21 Eylül 2021’de görülen ilk duruşmasında sanık Bülent Karaoğlu için tutuklama kararı çıkmıştı. Ancak sonraki sekiz duruşmada yakalama kararının halen infaz edilmediği görülmüştü. Takip eden duruşmalarda sanığın daha etkin aranmasına ve kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik talepler 22 Eylül 2022 tarihindeki sekizinci duruşmaya dek reddedilmişti. 22 Eylül 2022 tarihindeki sekizinci duruşmada heyet değişmiş, yeni heyet başkanı kırmızı bülten kararı konusunda farklı bir görüşü olduğunu belirtmiş ve kırmızı bülten çıkarılması konusunun değerlendireceğini söylemişti. Dava 20 Ekim 2022 tarihine ertelenmişti.

Duruşma Öncesi

Duruşmanın yapılacağı saat olan 15:00’dan 30 dakika önce mahkeme salonu önünde hazır bulunduk.  Müştekilerden kimsenin bu duruşmaya gelmediği görüldü. Bekleme alanında iki çevik kuvvet polisi bulunuyordu. Diğer davaların tarafları olduğunu düşündüğümüz kişiler de aynı alanda beklemekteydi.

Duruşmayı izlemek için Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulundan bir temsilci, Kırıkkale Barosundan avukatlar, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesinden, Hafıza Merkezinden, Yaşam Bellek Özgürlük Derneğinden temsilciler ve Mezopotamya Haber Ajansından bir muhabir de gelmişti.

15:00 için planlanmış olan duruşma için 15:12’de salona çağrı yapıldı.

Duruşma Salonunun Görünümü ve Duruşmaya Katılım

Duruşma Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi^nin duruşma salonunda görüldü. Duruşma salonuna girişte herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık.

Hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı halde karar infaz edilmediği için tek sanık olan Bülent Karaoğlu duruşmaya katılmadı. Sanık müdafileri de mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Katılan vekillerinden (ve Muş Barosu Başkanı) Av. Kadir Karaçelik Kırıkkale Barosu başkanı Av. Mutlu Korkmaz, Ankara Barosundan Av. Nuray Özdoğan, Kırıkkale Barosundan Av. Tuğçe Günel Pekdoğan, Kırıkkale Barosundan Av. Murat Turan duruşmaya müştekiler adına katıldı. Duruşma salonunda polis memuru yoktu.

Yedinci duruşmaya kadar yaşanan, heyet başkanının konuşmalarının düşük ses tonu nedeniyle anlaşılmaması ya da zor anlaşılması sorunu bu duruşmada yaşanmadı.

Duruşmaya Dair

Duruşma salonuna girdiğimizde mahkeme heyeti salonda hazırdı. Vekillerin ve izleyicilerin yerlerini almasıyla heyet başkanı duruşmaya hemen başladı.

Yukarıda sayılan isimler dışında Kırıkkale barosundan avukatlar ve stajyer avukatlar da duruşmayı izlemek için salondaydı.

Heyet başkanı, beliyle ilgili rahatsızlığı olduğunu belirterek ve özür dileyerek duruşmada zaman zaman ayakta konuştu.

Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkarılan yakalama emrinin halen infaz edilmediği görüldü.

Heyet başkanın duruşma boyunca katılan vekillerine “sayın meslektaşım” ya da “üstat” diye hitap ettiği görüldü.

Duruşmanın başında Av. Murat Turan, Kırıkkale Barosunun davaya müdahil olma talebini mahkeme heyetine yazılı ve sözlü olarak iletti.

Katılanlardan Aysel Öğüt ve Abdullah Öğüt ile vekilleri Fuat Özgül’ün Muş’tan SEGBİS ile bağlanma talebi vardı. Duruşmanın başında heyet başkanı ile katılan vekilleri arasında bu konuda bir tartışma yaşandı. Heyet başkanı SEGBİS ile katılma talebi dilekçesinin aynı gün saat 13:30’da verildiğini, bu kadar kısa sürede SEGBİS ile katılım için hazırlıkların yapılamayacağını, en az bir gün önceden talepte bulunulması gerektiğini belirterek SEGBİS talebini reddedeceğini söyledi. Başkanın “Son anda talepte bulunulması doğru değil. Kimsenin emir eri değiliz” demesi üzerine Av. Kadir Karaçelik başkanın üslubunu eleştirdi, katılanların ve vekilin Muş’ta hazır olduğunu belirterek talebi yineledi. Av. Kadir Karaçelik avukatların SEGBİS ile katılması konusunda önceki heyet ile yaşadıkları sorunu hatırlattı. Heyet başkanı, önceki heyet başkanından farklı düşündüğünü, avukatların da SEGBİS’i elbette kullanabileceğini, Adalet Bakanlığı ya da talimat mahkemeleri zaman zaman olumsuz görüş belirtse dahi avukatların SEGBİS ile katılma taleplerin kendisinin hep kabul ettiğini belirtti. Av. Nuray Özdoğan da katılanlar ve vekilin hazır olduğunu hatırlatarak, teknik olarak sorun yoksa bağlantının gerçekleştirilmesini talep etti. Biraz gergin başlayan tartışma sakinleşerek kısa bir süre daha devam etti, tartışma sonunda heyet başkanı SEGBİS ile bağlantı talebini kabul etti. Ancak hem mahkeme çalışanlarının hem katılan vekilinin Muş’a ulaşmakta başarılı olamaması nedeniyle SEGBİS bağlantısı gerçekleştirilemedi.

Açılışta mahkeme heyeti başkanı bazı konularda bilgilendirme yaptığı ve görüşlerini paylaştığı bir konuşma yaptı.

Kırmızı bülten çıkarılması sürecini başlattıklarını, bültenin çıkarılması için hazırlık çalışmalarının sürdüğünü, sanığın parmak izi ve fotoğrafı gibi gerekli eklerin temin edilmesi için çalıştıklarını, sanığın daha önce çalıştığı yerler dahil her yerden bu verileri bulmaya çalışacaklarını belirtti.

Daha sonrasında dava ile ilgili olarak TBMM’de verilen soru önergesi ile eleştirisini özetle şu şekilde dile getirdi:

“Bu dava ile ilgili olarak mecliste yazılı soru önergesi verilmiş. Meclis iç tüzüğüne göre yargısal konular ve kolaylıkla erişilebilecek konular için soru önergesi verilemez. Duruşmalar açık olarak görüldüğü için bilgiye erişimde bir sıkıntı yok, ki ayrıca bu yargıyla ilgili bir konu. Davalar sağda solda şov yapmak için konu edilemez.

Zaman zaman bazı konularda CİMER’e de çok şikâyet yazılır. Bundan da hoşlanmam. Saygısızlığımdan değil, prosedüre aykırı olduğu için. Hakkımda 29 CİMER şikâyeti var ama yersiz şikayetler olduğu için bunlardan bir sonuç çıkmıyor Sanığın yakalanamamasını bize soruyorlar. Biz üstümüze düşeni yapmaktan çekinmeyiz.”

Daha sonra söz alan Av. Kadir Karaçelik davanın önemini vurgulayan ve etkin arama taleplerini yineleyen bir konuşma yaptı. Konuşmasından bölümler şu şekildeydi:

“Geçen duruşmada da paylaştığımız üzere, davanın bizim için ayrı bir önemi var. Bu 29 yıllık bir adalet arayışı. Türkiye’de buna benzer elle sayılacak kadar az sayıdaki vahim dosyalardan biri. Davaya konu olay hem çocukluğumdaki hem meslek hayatımdaki tanıklıklarım nedeniyle bende de bir travma kaynağıdır.

“Olaydan sonra on yıllarca karşılıklı görevsizlik kararlarıyla yargı makamları dosyayı oyaladı. Müştekiler ve olaya tanık olanlar tehdit edildi. Örneğin Eşref Öğüt ‘Senin sonun da kardeşininki gibi olacak’ denerek tehdit edildi. Tanıklara gözdağı için gözaltılar yapıldı, davalar açıldı. Dayanaksız davalar olduğu için beraat ettiler. Asıl olayla ilgili ise deliller bilinçli olarak toplanmadı.

“Ailenin sağ kalan tek üyesi olan Aysel Öğüt uzun yıllar psikolojik destek aldı. Yedi kardeşini, babasını, annesini kaybetti. Hatta iddiaya göre annesi hamileydi, bu da sekiz kardeş demek. Aysel Öğüt 2003’te tekrar hesap sormak istedi, başvuru yaptı. Yaşadığı şeyler korkunçtu.

“Görev suçu denerek ve benzeri bahanelerle oyalama devam etti. Nihayetinde 2013’te dava açılabildi. Tüm bunlar için sadece mağdur tarafın çabalarıyla yol alınabildi. Hiçbir güvenlik sorunu olmadığı halde dava en baştan güvenlik gerekçesiyle nakledildi. Sanıkların konforu hiç bozulmadı. Biz ise onlarca tanığı buraya taşıdık. Bizim için çileye dönüştü. Yollarda çoğu kez büyük sorunlar yaşadık.

“Dokuz kişinin yakılarak öldürüldüğü dosyada tutuklama ya da hiç olmazsa adli kontrol talep ettik. Başta konan adli kontrol de adım adım hafifletilerek kaldırıldı.

“O yıllar korkunç başka olayların da yaşandığı yıllardı. 1993 Ekim ayının sadece ilk 10 gününde çok sayıda olay yaşandı. Kulp’ta kaybedilen 11 kişinin kemikleri sonradan bulundu. Bolu Tugayı sadece o günlerde 40 köyü yaktı.

Devletin her kademesindeki her insan suçludur demedik ama adalet duygusunun gelişebilmesi için bir yüzleşme gereklidir. Maalesef çok yol alınmadı, nihayetinde Yargıtay’a gidildi.

“O gün köyün dışından çekilmiş fotoğraflar var. Köyün üzerinde büyük bir duman bulutu görülüyor. Onlarca ev yakıldı, dokuz kişi öldürüldü. (Bu noktada Av. Karaçelik heyete söz konusu fotoğraflardan birini gösterdi)

“Yargıtay tarafından bozma kararı verildi ama duruşma 6 ay sonraya verildi. ‘Lütfen sanığı tutuklayın, tutuklamazsanız gider’ dedik. Gidecek dedik ve uçup gitti. Sanık mahkemeye bile getirilmedi, İstanbul’a talimatla ifade için yazı yazıldı.

“Sizden önceki heyet kırımızı bülten talibimize karşı defalarca ‘Sanığın yurt dışında olduğun dair bilgi getirin’ dedi. Bizim böyle bir yükümlülüğümüz yok.

“Sanığın rutin bir arama noktasında yakalanmayacağını biliyoruz. Türkiye istihbaratı istediğinde yurt içinde ve dışında operasyonlar düzenleyip insan yakalayabiliyor. Biz daha etkin bir arama talep ediyoruz. Bunun için özel bir ekip oluşturulabilir. Daha etkin bir arama için İçişleri Bakanlığına müzekkere yazılabilir.

“Dokuz yıldır duruşmalara geliyoruz ama Muş Barosu olarak müdahil olma talebini bugüne kadar yapmayı unutmuşuz. Ağır insan hakları ihlallerinde Avukatlık Kanununun 76. Maddesine göre barolar müdahillik talep edilir. Biz de Muş Barosu olarak müdahillik talep ediyoruz.

Söz alan Kırıkkale Barosu Başkanı Av. Mutlu Korkmaz “Davaya baro olarak müdahillik talebimiz var. Takdir mahkemenizindir” dedi.

Av. Tuğçe Günel Pekdoğan ve Av. Murat Turan da Kırıkkale Barosunun katılma talebini yineledi.

Söz alan Av. Nuray Özdoğan “Sanığın uzun süredir yakalanamaması durumu var. İçişleri Bakanlığından, bugüne dek sanığın yakalanması için hangi somut işlemlerin yapıldığının sorulmasını talep ediyoruz.

Sanığın aranması için Sağlık Bakanlığı ve SGK kayıtları da incelenebilmektedir. Bu davanın sanığı için de yararlandığı sağlık ya da ilaç hizmeti olup olmadığına dair Sağlık Bakanlığından ve SGK’dan bilgi istenmesini talep ediyoruz” dedi.

Bu noktada heyet başkanı “Musa Çitil de Muş’ta görev yapmış mıydı?” diye sordu. Kendisinin de Çorum’da görev yaptığı zaman Musa Çitil’in yargılandığı davada bir süre mahkeme heyetinde olduğunu, davanın son durumunu ise bilmediğini ifade etti.

Cumhuriyet Savcısı ‘Baroların katılma taleplerinin reddi’ yönünde görüş bildirdi.

Ara Kararlar

  1. Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkartılan yakalama emrinin infazının beklenmesine,
  2. Sanık hakkında tutuklamaya yönelik çıkartılan yakalama emrinin sıkı bir çekilide araştırılarak infaz edilmesi ve akıbeti hakkında mahkemeye bilgi verilmesi yönünde Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı Yakalama Bürosuna müzekkere yazılmasına,
  3. Sanık hakkında CMK 109/3-a maddesi uyarca uygulanan yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının devamına,
  4. Sanık müdafi Av. Fahrettin Piyade’nin mazeretinin kabulüne, duruşma gün ve saatini UYAP’tan öğrenmesine
  5. Sanığın parmak izi ve resimlerinin ivedi olarak mahkemeye gönderilmesi yönünde Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğüne, Pasaport Şubesine ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
  6. Sanığın görev yaptığı Kara Kuvvetleri Komutanlığına ve İçişleri Bakanlığına ayrı ayrı müzekkere yazılarak sanığın fotoğraf ve parmak izlerinin gönderilmesinin istenmesine, müzekkereye ivedilikle cevap verilmesi gerektiğinin derç edilmesine,
  7. Sanık hakkında difüzyon ve kırmızı bülten çıkartılmasına ve gerekli işlemlerin icrasına,
  8. SGK ve Sağlık Bakanlığına müzekkere yazılarak sanık Bülent Karaoğlu’nun son iki yıl içerisinde sağlık ve ilaç konusunda Bakanlık veya Kurum hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadığı, faydalanmış ise nerelerde faydalandığını hususunun sorulmasına,
  9. Yakalama emrinin bugüne kadar yerine getirilememiş olduğu düşünüldüğünde, yakalama emrinin icra ve infazı için izlenen prosedürün İçişleri Bakanlığına sorulmasına,
  10. Kırıkkale Barosunun ve Muş Barosunun tüzel kişiliklerinin davaya katılma taleplerinin reddine,

Bir sonraki duruşma 8 Aralık 2022 günü saat 14:00’te görülecek.

Baroların katılma talebinin reddedildiği 10 numaralı ara kararın açıklanmasından sonra heyet başkanı ile katılan vekilleri arasında bir konuşma geçti.

Av. Kadir Karaçelik’in, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müdahilliğinin kabul edildiği bir davayı hatırlatması üzerine heyet başkanı görüşlerini şöyle özetledi:

“Aile Bakanlığının davaya dahil edilmesi bence hukuk faciasıdır. Bu müdahillik taleplerinin ek vekalet ücreti dışında bir katkısı olmuyor. Aile Bakanlığının görevi aile içi şiddeti önlemek, ensest vb. engellemektir. Bakanlık görevini yaptığında bunlar gerçekleşmez ya da azalır. Gerçekleştiği iddia edildiğinde de artık iş yargınındır.

Bazen bir olayla ilgili olarak vali yanına emniyet müdürünü ve komutanı alarak basına açıklama yapar yanında savcı yoktur. Bunlar hep ihlaldir aslında.

Devletin kurumlarının kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Müftüye ensest sorununu soruyorum ‘Bizim işimiz değil’ diyor. Devletin başka memurları şiddete uğramazken sağlık çalışanları şiddete uğruyor, bakanlık kendi sorumluluğunu görmüyor.”

Av. Karaçelik: “Muş’taki bir Kuran kursunda bir çocuk istismar edildikten sonra kapıya asılarak öldürüldü. Baro olarak bize gelmeleri için aileye defalarca çağrı yaptık ama  aile de susturuldu.  O çocuğu koruyacak kurum yok.”

Heyet başkanı “Savcı var.”

Av. Karaçelik “Kuran kursunun hangi tarikata bağlı olduğunu, yargı mensuplarının tarikatla ilişkilerini, delillerin nasıl toplanmadığını, hepsini biliyoruz.”

Heyet başkanı: “Burası muz cumhuriyeti değil. Teamülleri olan bir devlet. 16 devlet yıkıldıktan sonra 16 devlet kurmak kolay iş değil. Herkes verdiği kararın/talimatın hesabını bir gün verir.”

Duruşma saat 15:51’de sona erdi.

Duruşma Sonrası

Duruşma sonrasında vekiller ve heyet başkanı arasında tarafımızdan tam anlaşılmayan kısa bir konuşma oldu. Heyet başkanının başta yaşanan kısa gerginlik ile ilgili olarak vekillere “kusura bakmayın, kişisel bir konu değil” dediği duyuldu.

Duruşma sonrasında katılan vekilleri tarafımıza, heyet başkanının yaklaşımının önceki süreçlerdeki heyetlerin yaklaşımlara göre çok daha olumlu olduğu yorumunu yaptı.

 

Yayınlanma tarihi

22 October 2022

Kategori Listesi

Etiket Listesi