Ozan Devrim Yay – 22 Eylül 2022
Mahkeme: Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/80
3 Ekim 1993 tarihinde Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde “yasa dışı örgüte yardım ve yataklık” ettikleri iddiasıyla evlerinin ateşe verilmesi sonucunda aynı aileden 9 kişinin yakılarak yaşamını yitirmesi ile ilgili Muş’ta açılıp güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledilen davada Bülent Karaoğlu hakkında verilen beraat kararının Yargıtay temyiz incelemesi ile 2021 yılında bozulması sonucu Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlamıştı. Davanın 21 Eylül 2021’de görülen ilk duruşmasında sanık Bülent Karaoğlu için tutuklama kararı çıkmıştı. Ancak sonraki altı duruşmada yakalama kararının halen infaz edilmediği görülmüştü. Takip eden duruşmalarda sanığın daha etkin aranmasına ve kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik talepler reddedilmişti. 5 Temmuz 2022 tarihindeki yedinci duruşmada da etkin aramaya dair talepler reddedilmiş, dava 22 Eylül 2022 tarihine ertelenmişti.
Duruşma Öncesi
Duruşmanın yapılacağı saat olan 15:30’dan 45 dakika önce mahkeme salonu önünde hazır bulunduk. Katılanlardan Nurullah Öğüt salon önünde hazırdı. Daha sonra Aysel Öğüt, Abdullah Öğüt ve Murat Öğüt de duruşma salonunun önüne geldi. Bekleme alanında herhangi bir kolluk kuvveti mensubu bulunmuyordu. Diğer davaların taraflarından kişiler de aynı alanda beklemekteydi.
Duruşmayı izlemek için İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi, Hafıza Merkezi, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği’nden temsilciler ve Mezopotamya Haber Ajansı’ndan bir muhabir bekleme alanındaydı.
15:30 için planlanmış olan duruşma için 15:46’da salona çağrı yapıldı.
Duruşma Salonunun Görünümü ve Duruşmaya Katılım
Duruşma Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda görüldü. Duruşma salonuna girişte herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık.
Hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı halde karar infaz edilmediği için, tek sanık olan Bülent Karaoğlu duruşmaya katılmadı. Sanık müdafileri de mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Katılanlardan Aysel Öğüt, Abdullah Öğüt, Murat Öğüt ve Nurullah Öğüt sanıklar için ayrılan bölümde oturdu. Katılan vekillerinden Av.Fuat Özgül’ün ve Av.Kadir Karaçelik’in Muş’tan SEGBİS ile katılacağı bildirildi. Duruşma salonunda sivil ya da resmi polis memuru yoktu.
Mahkeme heyeti başkanının, diğer bir üyesinin ve savcının değiştiği görüldü.
Yeni heyet başkanı yeterli yükseklikte bir ses tonuyla konuşuyordu ve önceki duruşmalarda yaşanan, heyet başkanının konuşmalarının düşük ses tonu anlaşılmaması ya da zor anlaşılması sorunu bu duruşmada yaşanmadı.
SEGBİS bağlantısında ise ses kalitesi sorunluydu. SEGBİS ile katılan vekillerin konuşmalarının önemli bir bölümü anlaşılmıyordu ya da zor anlaşılıyordu.
Duruşmaya Dair
Duruşma salonuna girdiğimizde mahkeme heyeti salonda hazırdı. Katılanların ve izleyicilerin yerlerini almasıyla heyet başkanı duruşmaya hemen başladı.
Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkarılan yakalama emrinin halen infaz edilmediği görüldü.
Yeni mahkeme heyeti başkanı açılışta dosyaya dair bir değerlendirme ile açılış yaptı. Konuşmasında şunları söyledi: “Dosyayı inceledim. Uzun süredir sanığın yakalanması kararının infazı bekleniyor. Katılanlar ve vekilleri olarak uzun süredir difüzyon ve kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik talepleriniz olmuş. Şu ana kadar kırmızı bülten çıkarılmamış. Kırmızı bülten çıkarılması için aranan kişinin yurt dışında olduğundan emin olmak gerekir ancak belli koşullarda bu koşul aranmadan da çıkarılabilir. Gelecek celse heyet olarak kırmızı bülten çıkarılması konusunu değerlendireceğiz. Çıkarılması için bir engel yok ancak talebin Interpol tarafından reddedilmemesi için gerekçesinin iyi açıklanması gerekiyor. Böyle bir ret durumuyla karşılaşmak istemeyiz. Bir sonraki duruşmada difüzyon ve kırmızı bülten çıkarılması kararı vermekten çekinmeyiz.”
Heyet başkanın duruşma boyunca katılan vekillerine “sayın meslektaşım” diye hitap ettiği, katılanlardan söz alan tek kişiye önce “sen”, daha sonrasında “siz” diye hitap ettiği görüldü.
Katılanlar vekili Av. Kadir Karaçelik SEGBİS ile söz aldı:
“Kırmızı bülten kararının ara kararlarla ilişkisi yok. Şahsın yurt dışına çıktığına dair iz, bilgi, belge bulunması şart değil. Sanığın yakalanamaması adli süreci kesintiye uğratıyorsa, yakalanamıyorsa kırmızı bülten çıkarılabilir. Davadaki zamanaşımı tehlikesi nedeniyle bir dizi acil tedbir talebimiz var. Dava 2 Kasım 2023 tarihinde zaman aşımına uğrayacak. Zamanında tutuklama talep ettik, Türkiye’de buna benzer vaka ve dava çok az diye hatırlattık. Katalog suç olduğu halde tutuklama gerçekleştirilmedi. Özelikle Yargıtay’ın kararına karar sanığın konforunda revizyon gerçekleşti. İmza tedbiri bile uygulanmadı. Vahim bir durum, gözümüzün içine baka baka sanık kaçtı, daha sonra da etkin arama yapılmadı. Sadece iki adreste arama yapıldı.”
Bu noktada heyet başkanı ile Av. Kadir Karaçelik arasında sanığın kaçak durumu ve yapılabilecekler arasında kısa bir diyalog oldu.
Mahkeme başkanı, “Çekincelerinizi biliyoruz. Difüzyondan önce CMK md. 247’ye göre bir şey yapabilir miyiz diye baktık” dedi.
Av. Karaçelik, CMK’nın 247. maddesinin sanığın güvencesiyle ilgili olduğunu söyledi.
Mahkeme başkanı, “CMK md. 248’de belirtilen suçlara da uymuyor maalesef. Sanığın konforunun sağlandığından bahsettiniz. Sanığın konforunu sağlayacak bir güç olsa Yargıtay’a da gücü yeterdi. Böyle bir güç yok. Davanın zaman aşımına uğraması bizi de yaralar. Bugüne kadar yapılan hatalar varsa da ‘eski heyetin hatasıdır’ demez sorunluluğu paylaşırız. Devlette devamlılık esastır. Geçmiş heyetlerin hatası varsa bizim de hatamızdır. Müştekilerin için rahatlatmak için söylüyorum, sanığın yakalanması için ne gerekiyorsa hiçbir şeyden imtina etmeyiz. Allahtan başka kimseden korkumuz yoktur.
Bir sonraki duruşma gününü yakın bir tarihe vereceğiz. Kırmızı bülten çıkarılmasının değerlendirildiği durumda 6 ay sonraya tarih vermek anlamsız olur. Bir sonraki duruşmaya kadar elimizden gelen yapacağız” dedi.
SEGBİS’teki ses kalitesi sorunu nedeniyle katılan vekillerinden Av. Kadir Karaçelik ve Av. Fuat Özgül’den hangisinin konuştuğu tam anlaşılamadı. Konuşan katılan vekili “İyi niyetinizden şüphemiz yok. Dokuz insan (hatta birinin hamile olduğu düşünüldüğünde on insan) yakılarak öldürüldü. Bu kadar büyük bir suçun cezasız kalması kaygısıyla defalarca Kırıkkale’ye geldik. Müştekiler başından beri her duruşmaya geldiler” dedi.
Mahkeme başkanı, “Dosyayı okuyan her kişi olayın ciddiyetini anlayacaktır” diye cevap verdi.
Katılan vekili “Net bir şekilde kırmızı bülten çıkarılmasını istiyoruz. Bunun için usul açısından hiçbir engel yoktur, rahatlıkla çıkarılabilir. Etkin arama için özel bir ekip kurulursa sanığın en geç 20-25 günde yakalanacağını biliyoruz. Yargılama sırasında taleplerimize rağmen sanık huzura getirilmedi, ifadesinin başka şehirde alınması için talimat çıkarıldı. Sanığın zamanında tutuklanmaması, imza gibi adli tedbirlerin kaldırılması ve benzer süreçler cezasızlık politikasının bu davaya yansımasıdır” dedi.
Mahkeme başkanı “Bir sonraki celse koşulları beklemeksizin kırmızı bülten çıkarılmasına karar verebiliriz” dedi.
Katılanlardan söz almak isteyen olup olmadığı soruldu. Nurullah Öğüt “Davanın özetini içeren iki sayfalık bir dilekçe sunmak ayrıca söz almak istiyorum” dedi.
Dilekçesi alınan Nurullah Öğüt şunları söyledi: “Davanın başından beri savcılar yapmaları gerekenleri yapmadılar çünkü sanık cani bir insan. Savcıyı da hâkimi de öldürür, yaptığını da gördük. Bülent Karaoğlu’nun yüzbaşı rütbesinin sahte olduğunu bu davanın bir duruşmasında kendi ağzından duyduk. Bülent Karaoğlu insanları babasının gözünün önünde katletti.”
Bu noktada heyet başkanı araya girerek “bu davayla ilişkili olayları anlatması” konusunda müdahale etti.
Nurullah Öğüt sözlerine devam ederek, “Öldürülen Mustafa Astsubay Altınova’nın güvenliğinden sorumlu idi. Olay günü Bülent Karaoğlu’nun Mustafa ile gidişi ve ölüsü ile dönüşü arasında sadece 2-3 dakika var. Geldiğinde araçta dört ayak vardı. Biri Mustafa Başçavuş biri terörist. Olayla ilgili sadece postasını şahit getirdi. Postasının da ezbere ve yalan konuştuğunu gördük. Mustafa’yı kendisi ya önceden öldürüp oraya götürdü ya da orada öldürdü. Beldede oyalandı, hastaneye götürmedi. Dilekçemde bu olayları özetledim. Hem Mustafa’yı öldürdü hem de gelip başında ağladı. Otuz yıldır bunların üzerine kafa yoruyorum, Bülent’in şeytanlığını yeni çözdüm. Orada sekiz yıl boyunca kendi devletini kurdu. Ancak imansız bir kişi iki yaşındaki çocuğu yakıp diğerlerine izlettirir. Bülent Karaoğlu’nun Karayılanlarla birlikte terörist listesine alınması gerekir. Hala kırmızı bülten çıkarılmamış olması bize zulümdür. Bülent Karaoğlu hiçbir zaman kanuna göre hareket etmedi. Rütbesi sökülüp maaşına el konmalıdır, yoksa mahkemeye gelmez. Bir korucuya ‘römorktan insanları bayır aşağı at, ben tarayacağım’ dediği biliniyor” dedi.
Başkan, “Bunları neden zamanında anlatmadınız?” diye sordu. Nurullah Öğüt “Bizi canlı bırakmazdı” diye cevap verdi. Başkan da “Bunlara sonra bakarız, önce Bülent Karaoğlu’nun bu davayla ilişkili fiillerini konuşmamız gerekir” dedi.
Nurullah Öğüt, “Zamanında konuşamayan müfettiş ve Muş Cumhuriyet Savcısı ‘Bir gün adalet gelirse Bülent Karaoğlu ceza alır’ demişti. Onlar bulunup sorulabilir” dedi.
Nurullah Öğüt Bülent Karaoğlu’nun öldürdüğüne inandığı diğer kişilerden bahsederken heyet başkanı müdahale ile Öğüt’ün sözünü keserek ara kararlarını açıklamaya başladı.
Ara Kararlar
1) Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkartılan yakalama emrinin infazının beklenmesine,
2) Sanık hakkında tutuklamaya yönelik çıkartılan yakalama emrinin sıkı bir şekilde araştırılarak infaz edilmesi ve akıbeti hakkında mahkemeye bilgi verilmesi yönünde Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı Yakalama Bürosuna müzekkere yazılmasına,
3) Sanık hakkında CMK 109/3-a maddesi uyarca uygulanan yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının devamına,
4) Sanık müdafinin mazeretinin kabulüne, duruşma gün ve saatini UYAP’tan öğrenmesine
5) Sanık hakkında difüzyon ve kırmızı bülten çıkarılması hususunun celse arasında değerlendirilmesine, gerektiğinde bir dahaki celse beklenmeksizin celse arasında gerekli işlemlerin tesisine,
6) Bu nedenle duruşmanın 20 Ekim 2022 günü saat 15:00’a bırakılmasına oy birliğiyle karar verildi.
Duruşma saat 16:17’de sona erdi.
Duruşma Sonrası
Duruşma sonrasında herhangi ek bir güvenlik tedbiri uygulanmadı. Bir haber ajansı muhabiri SEGBİS sisteminde ses kalitesi sorunu nedeniyle avukatların ifadelerini takip etmekte zorlandığını tarafımıza iletti.
Katılanlar, adliye dışında davanın zamanaşımına uğraması riski ile ilgili kaygılarını bir kere daha ifade etti.