Ozan Devrim Yay – 5 Temmuz 2022
Mahkeme: Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Esas No: 2021/80
3 Ekim 1993 tarihinde Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde “yasa dışı örgüte yardım ve yataklık” ettikleri iddiasıyla evlerinin ateşe verilmesi sonucunda aynı aileden 9 kişinin yakılarak yaşamını yitirmesi ile ilgili Muş’ta açılıp güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale’ye nakledilen davada Bülent Karaoğlu hakkında verilen beraat kararının Yargıtay temyiz incelemesi ile 2021 yılında bozulması sonucu Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava yeniden görülmeye başlamıştı. Davanın 21 Eylül 2021’de görülen ilk duruşmasında sanık Bülent Karaoğlu için tutuklama kararı çıkmıştı. Ancak sonraki beş duruşmada yakalama kararının halen infaz edilmediği görülmüştü. 2 Haziran 2022 tarihindeki altıncı duruşmada sanığın yurt dışı çıkış/giriş bilgilerinin araştırılması için yazı yazılmasına karar verilmiş, dava 7 Temmuz 2022 tarihine ertelenmişti.
Duruşma Öncesi
Duruşmanın yapılacağı saat olan 14:00’dan 15 dakika önce mahkeme salonu önünde hazır bulunduk. Müştekilerden Nurullah Öğüt salon önünde hazırdı. Bekleme alanında üç çevik kuvvet polisi, bir jandarma mensubu ve diğer davaların taraflarından az sayıda kişi beklemekteydi. Öğleden önce görülmesi gereken duruşmalardan dördünün öğleden sonraya kaldığı bilgisi mübaşirden öğrenildi.
Basından, siyasi partilerden ya da diğer örgütlerden davayı izlemeye gelen yoktu. 14:00 için planlanmış olan duruşma için 15:22’de salona çağrı yapıldı.
Duruşma Salonunun Görünümü ve Duruşmaya Katılım
Duruşma Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda görüldü. Duruşma salonuna girişte herhangi bir engelleme ile karşılaşmadık. Mahkeme heyet başkanının ve savcının çok alçak bir ses tonuyla konuşması, ses sisteminin de açılmaması nedeniyle mahkeme heyetinin ve savcının konuşmalarının izleyici sıralarından çoğunlukla güçlükle anlaşılması ya da anlaşılmaması sorunu bu duruşmada da sürüyordu. Bu kez klimanın da çalışması ek bir gürültü kaynağı olarak heyetin ve savcının konuşmalarının duyulmasını zorlaştıran ek bir etken oldu.
Hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı halde karar infaz edilmediği için, tek sanık olan Bülent Karaoğlu duruşmaya katılmadı. Sanık müdafileri de mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.
Katılanlardan Nurullah Öğüt hazırdı, sanıklar için ayrılan bölümde oturdu. Katılan vekillerinden Fuat Özgül’ün ve Kadir Karaçelik’in Muş’tan SEGBİS ile katılacağı bildirildi. Duruşma salonunda duruşma boyunca, sivil polis oldukları tahmin edilin üç kişi daha vardı.
Mahkeme heyeti, Başkan Sibel Cengiz, üyeler Mehmet Feyyaz Baydar ve Yusuf Kasapoğlu’ndan oluşuyordu. Savcının değiştiği, duruşmaya bu kez Cumhuriyet Savcısının Hasan Altay’ın katıldığı görüldü.
Duruşmaya Dair
Duruşma salonuna girdiğimizde mahkeme heyeti salonda hazırdı. Katılanların ve izleyicilerin yerlerini almasıyla heyet başkanı duruşmaya hemen başladı. Heyet başkanı izleyicilerin cep telefonlarını çıkarmamaları uyarısında bulundu.
Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkarılan yakalama emrinin infaz edilmediği görüldü. Bir önceki duruşmada verilen karar gereği, sanığın yurt dışı çıkış/giriş bilgilerinin tespitine yönelik yazılan yazıya Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü, Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü ve Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen yanıtlara dair bilgiler verildi. Sanığın bulunabileceği adreslerin kontrol edildiği ancak yakalanmasının mümkün olmadığı, açık adresinin tespitinin mümkün olmadığı, sanığın en son yurda giriş kaydının 08/09/2019 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanından olduğu bilgileri verildi. Kaş Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazıda da sanığa ulaşılamadığı, Antalya taşra ilamat bürosuna müzekkere yazıldığı, Kaş adresinin Elmalı Başsavcılığına bağlı olduğu, işlemsiz iade edildiği bilgisi verildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Yakalama Bürosunun cevap yazısında, yakalama emirlerinin takibinin kolluk kuvvetlerince UYAP ortamında yapıldığı, Savcılık yakalama bürosu tarafından kolluk birimlerine yazışma yapılamadığı ve fiziki evrak gönderilemediği, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ve yargılamayı yapan mahkeme tarafından adres güncellemesi yapılması durumunda kolluk birimlerince araştırma ve takip yapılabileceği bilgisinin verildiği görüldü.
Cumhuriyet Savcısı, sanık Bülent Karaoğlu hakkında çıkartılan tutuklamaya yönelik yakalama emrinin infazının beklenmesini talep etti.
Katılan Nurullah Öğüt’e söz verildi. İfadesinde “Savcı bize hiç yardımcı olmadığı için üzgünüz, her duruşmada aynı şeyleri tekrarlıyor”, “Herhangi bir güvenlik sorunu olmadığı ve sanık duruşmalara katılmadığı halde dava Kırıkkale’de görülmeye devam ediyor. Davanın Bursa ya da Muş’a nakledilmesini ya da duruşmalara katılımımızla ilgili masrafların karşılanmasını talep ediyorum.”, “Kırmızı bültenle arama talep ediyoruz ama 3-4 keredir oyalıyorsunuz. Ben mahkemeye ve katledilen yakınlarımın anısına saygımdan dolayı her duruşmaya koşullarımı zorlayarak geliyorum, Bülent Karaoğlu’nun bölgede terörist gibi giyinerek faaliyet yürüttüğüne dair de çok sayıda tanık var. Bir heyet kurulup yerinde araştırma yapılırsa bunları ispat edebiliriz.”, “45 yıldır çatışmalar sürüyor. Gelirken bakıyorum, üst geçitlere, camilere hep şehitlerin isimleri verilmiş. Bunca şehit verilmesinin nedeni Bülent Karaoğlu gibi hainlerdir.”, “Sanık ilk yargılamadaki duruşmalardan sadece yedisine geldi, geldiğinde de mahkeme heyetini ve avukatları kandırdı. Şimdi ise kaçıyor, mahkemeye saygısı yok.”, “3 Ekim 1993’te ve başka zamanlarda yaptıkları için ‘terörle mücadele ettim’ diyordu ancak tüm şahitler, keşifler ve deliller terörle mücadele ettiğinin doğru olmadığını gösterdi.”, “Bir heyet oluşturup yerinde araştırma yaptırırsanız, olaydan 6 saat önce öldürülen Mustafa Başçavuşu da aslında Bülent Karaoğlu’nun öldürdüğü ispat edilecektir. Bülent Karaoğlu kendi askerini öldürüp şehit diye evine yollayan bir haindir. Yerinde araştırma yapacak bir heyet bunu da görecektir.”, “Sanığa en ağır cezanın verilmesin talep ediyorum” dedi.
Katılan Aysel Öğüt’ün vekili Avukat Kadir Karaçelik’e SEGBİS üzerinden söz verildi. Konuşmasında “Baştan beri etkin bir arama yapılmadı. İlk kez geçen duruşma müzekkereler yazılmasına karar verildi ama onda da eksikler var. Mahkemenize gelen yanıtlardaki yurt dışı çıkış/giriş kayıtları sanığın yurt dışına çıkış potansiyelini gösteriyor. Bu nedenle kırmız bültenle arama talebimizi tekrar ediyoruz “dedi.
Katılan vekili Avukat Fuat Özgül’e SEGBİS üzerinden söz verildi. Konuşmasında “Sanığın etkin olarak aranması için özel ekip dahil ek yöntemlerin kullanılmasını, sosyal iletişim ağları ve telefon görüşmelerini de dahil edecek daha geniş bir araştırma yapılmasını talep ediyoruz. “ dedi.
Talepler üzerine mahkeme heyeti ara kararlar için saat 15:34’te duruşmaya ara verdi. Salon boşaltıldı. 10 dakika sonra tekrar salona çağrı yapıldı. Heyet ara kararlarını açıkladı:
Ara Kararlar
1- Sanık Bülent Karaoğlu’nun tutuklanmasına yönelik çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine,
2- Sanık hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama emrinin sıkı bir şekilde araştırılarak infaz edilmesine, akıbeti hakkında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı Yakalama bürosundan yazı ile bilgi istenmesine,
3- Sanık hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına,
4- Mahkemeye gönderilen yurt dışı çıkış/giriş bilgilerine göre sanığın yurt dışında bulunmadığının anlaşıldığından ve sanığın yurt dışında olduğuna dair bir bilgi bulunmadığından kırmızı bülten çıkartılması yönündeki talebin reddine, sanığın yurt dışında olduğuna dair bir bilgi mahkemeye bildirildiği takdirde, zaman aşımı süresi de dikkate alınarak duruşma günü beklenmeden difüzyon mesajı çıkartılmak suretiyle kırmızı bülten çıkartılması hususunun değerlendirilmesine,
5- Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak sanık hakkındaki tutuklamaya yönelik yakalama emrinin sıkı bir şekilde araştırılarak infaz edilmesi ve akıbeti hakkında mahkemeye bilgi verilmesinin istenmesine,
6- Adli tatilin de araya girmesi dikkate alınarak duruşmanın 22 Eylül 2022 günü saat 15:30’a bırakılmasına, ara kararlara yedi gün içinde Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Duruşma Sonrası
Duruşma sonrasında herhangi ek bir güvenlik tedbiri uygulanmadı. Katılan Nurullah Öğüt, adliye dışında davanın zaman aşımına uğraması riski ile ilgili kaygılarını bir kere daha ifade etti.